Her gün olduğu gibi kendimi yine malzeme odasında ağlarken buldum.Her zaman bu oluyordu.Ne zaman birine karşı duygularımı açsam,redediliyorum.Bu artık beni yoruyor ve yıpratıyor.Göz yaşlarımı elimle silerken,kapının açılma sesiyle oturduğum köşeye daha da sindim.Ayak sesleri git gide yaklaşıyordu.Benim ağlamam da o seslerin yaklaşmasıyla artıyordu.Gözlerimi sıkıca kapattım.Ayak sesleri kesildiğinde beni saran bir çift el hissettim.Gözlerimi açtığım da ise karşımda duran çocuğu tanımıyordum.Uzun kıvırcık saçları,bu odanın karanlığında parlayan bal rengi gözleri vardı.Koca elleriyle beni sıkıca sarmıştı.Şu an ihtiyacım olan tek şeyi tanımadığım biri bana sağlamıştı.Bu yüzden gitmeye çalışmadım ve kendimi ona daha çok yaklaştırdım.Bu sırada o da en sevdiğim grubun şarkılarından birini mırıldanmaya başladı.
Honey you are the sea
Upon which I float
And I came here to talk
I think you should knowThat green eyes
You're the one that I wanted to find
And anyone who tried to deny you
Must be out of their mind(Tatlım sen denizsin
Üzerinde yüzdüğüm
Ve ben buraya konuşmak için geldim
Bence bilmelisinŞu yeşil gözler
Sen bulmak istediğim tek şeysin
Ve seni inkar etmeyi deneyen biri
Onların hafızasından silinmeli )Coldplay dinlerken aklıma gelen saçma bir kurgu lslls aslında yayınlamak istemiyordum ama yazmak hoşuma gidiyor ve benim de oyalanacak bir şeylere ihtiyacım var dndjd belki okunur ksks
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Green Eyes//irwin
Short StoryTatlım sen denizsin Üzerinde yüzdüğüm Ve ben buraya konuşmak için geldim Bence bilmelisin Şu yeşil gözler Sen bulmak istediğim tek şeysin Ve seni inkar etmeyi deneyen biri Onların hafızasından silinmeli