•Rüya Akademisi•

Başlangıç

Merhaba! Ben Lily.
17 yaşındayım ve Rüya akademisine gidiyorum! Rüya akademisini hiç duymuşmuydun? Duymadıysan ben sana anlatayım... Rüya akademisi gezegenimizin en büyük akademisi. Burada bir birinden güçlü insanlar ders alıyor ve kelimenin tam anlamıyla muhteşem bir akademi! Fakat bir sorun var... Akademide okuman için her çocuğun güçlerini kontrol ede bilmesi gerekir... Fakat benim güçlerim yok. Peki güçlerim olmadığı halde bu akademide ne işim var?... Gerçekten bilmiyorum. Sadece bir mektup geldi ve içinde "Tebrikler! Artık Rüya akademisinin öğrencisisin!" Yazıyordu... Gerçekten şu an ne olduğunu bende bilmiyorum. Neyse! Şu an sınıfımda olmam gerek. İlk gün için çok heyecanlıyım!

-...Dermişim.
Gerçekten çok kalabalık bir yer. Herkes kendi güçlerini kullanıyor ve herkesin yanında arkadaş grubu var... Aslında bu biraz rahatsız edici. Kendimi dışlanmış gibi hissediyorum. Neyse, sınıfa geçmem gerek...

İçeri girdiğim an daha çok rahatsız olmaya başladım... Benim gibi kimse yok, herkesin özel güçleri var... Böyle olacağını asla hayal etmezdim. Resmen dilim ağzım tutuldu. Bir anda içime kapandım. Zaten sadece 2 arkadaşım var, onlarda küçüklük arkadaşlarım... Yeni arkadaşlar edineceğim için çok sevinmiştim. Ama burdaki insanlar çok... Garip¿ ... Sakince yerime geçtim. Tüm ders boyu herkes hocayla konuşuyor, ders hakkında arkadaşlarıyla sohbet ediyor. Herkes gülerken bir benim suratım asıktı... Keşke onlar gibi ola bilseydim... Belkide daha farklı ola bilirdi...

Ders bitti. Çantamı topladım ve hemen bahçeye indim. Bir kenarda çimlerin üzerinde oturdum ve hayalim olan okula baktım... Hayalim gerçek olmuştu... Ama neden mutlu değilim? Neden içimde bi gerginlik vardı?... Bilmiyorum. Ve biliyormusun? Benim küçüklüğümden beri bi alışkanlığım var. Hep gergin olduğum zamanlar elime kağıt kalem alır ve ne için gerginsem onu çizmeye başlarım. Aldım elime kalemi ve akademini çizmeye başladım. Kısa sürede bitirdim ve akademiyle yan yana tutarak çizimimin nasıl olduğuna bakmaya başladım. Tam o anda çizimin arkasından bi kişi çıktı ve "Merhaba, ben Lloyd!" Dedi. Hemen çizimi yanıma sakladım. Donup kalmıştım. İlk kez akademiden biriyle konuşmam gerekiyordu. Ama konuşamadım ve sustum... Kafamı eğdim ve sadece gitmesini bekledim. Ama gitmedi. Yanıma oturdu ve çizimi eline aldı. "Wow! Bunu senmi çizdin? Baya iyi çiziyorsun! Bayıldım...". Arkadan kardeşi Melody geldi. Abisinin yanında oturdu ve çizime bakmaya başladı... Gerçekten çizimimi çok sevmişlerdi... Arkasından arkadaşlarıda geldi. Hepsi çizime teker teker baktı ve "gerçekten mükemmel çizmişsin dedi"... Kimse yüzüme bile bakmıyordu, sadece çizime odaklanmışlardı... Sonra birden Lloyd kafasını bana doğru çevirdi ve "adın ne?" Dedi... Herkes bana baktı ve cevap bekledi... Ama kendimi o kadar rahatsız hissediyordum ki... Çizimi Lloydun elinden aldım, çantama koydum ve "Gitmem gerek, üzgünüm!" Dedim ve oradan hızlıca uzaklaştım... Arkamdan "Heey, dur, nereye diye bağırıyorlardı. Gittikçe eve doğru koşmaya ve sesli bir şekilde ağlamaya başladım... Yağmur başladı ve eve sırılsıklam gittim... Bana bu gün noldu böyle? Nerde o neşe dolu Lily? Nerde o çok konuşan Lily? Neden bu kadar hızlı bir zamanda içine kapandı?... Noldu bu gün bana... Tüm akşam bunu düşünerek uyudum...

Yeni uyanmıştım... Okul için hazırlanırken kapı çaldı. Rüya akademisinden bir mektup... Çok şaşırdım, akademiden hiç böyle mektup gelmezdi. Daha okulun 2-ci günü. Bu mektup ne için ola bilir? Kapını kapadım eve geçtim ve okumaya başladım. "Sevgili öğrenciler. Akademideki bazı istenmeyen olaylar nedeniyle okul bilinmeyen bir süre için kapalı kalacaktır... Açılmadan 3 gün önce herkese haber edilecektir. Saygılarla, Rüya Akademisi işçileri"... Gerçektenmi? Daha 1 gün gittim ve 2-ci günü istenmedik olaymı oldu? Şaka gibi. Acaba ne oldu ki? Ne kadar büyük bi olay oldu ki okulu kapadılar? Neyse dedim ve yerime sıcacık yatağımda uyumaya devam ettim. Halbuki büyük olaydan haberim yokmuş... Bilinmedik bi yaratık tarafında akademi sarmaşıklar altındaydı. Koyu mor renkli sarmaşıklar. Ne kadar kesselerde sarmaşıklar yeniden uzanıyor ve çoğalıyorlardı. En garibi ise akademinin girişinde kocaman, bilinmedik bir simge vardı. Çok garip değilmi? Resmen ilk günümden şanssızlık getirmişim akademiye. Hiç düşünülmeyecek bir olay. Ben uyumaya devam ederken sınıf arkadaşlarımdan habersizdim... Lloyd, Melody, Liam, Angelina, Daniel, Gaston, Luna, Tiffany ve Alex. Onlar 6 farklı ülkeden geldiler ve hepsi kraliyet ailesinden. Ve bilin bakalım akademinin üzerindeki simgeler kimlere tanıdık? Tabiki onlara. Çünki bu simgede kraliyet çocuklarına verilen simge ve gizemli bir çizim vardı... Garip, değilmi? Daniel ve kardeşi Tiffany kütüphaneye, diğerleri kulübelerine gittiler. Kütüphaneden aldıkları kitapları okumaya ve o gizemli simgenin hikayesini araştırmaya başladılar... Ne kadar arasalarda bir şey bulamadılar... Vazgeçmek üzereydiler. Taa ki Alex bir kitabın kapağına dikkat edenedek. Kitabın kapağında bir mağara çizimi ve kafasında o simgeden! Herkes kitabın etrafına toplandı. Kitabın üzerinde "Alwery efsaneleri" yazıyordu. Eğer yanlış hatırlamıyorsam Alwery ülkenin eski ismi. Şimdiki ismi ise Arels. Sonunda sayfaların birinde kapağındaki resim ve altında "Alwery prensesinin doğuşu" yazıyordu. Aslında yazılanlar garipti ama onlara gereken tek şey o simgenin hikayesi. Sayfanı çevirdiklerindeyse... Sayfalar boştu? Ama bu nasıl ola bilir ki? Neden son sayfaları boş olan bir kitap kütüphanede duruyordu? Ve neden son sayfada "Geri dönüşü olmayan tek şey ölümdür!..." Yazıyor? Bu cümle biraz ürkütücü. Neden böyle bir kitabın sonunda böyle bir cümle var ki?...Ama onlar pes etmediler. Lloyd mağara çizili olan sayfanı yırttı, cebine koydu ve arkadaşlarınıda alıp Arels sarayına gitti. Ordan bu mağaranın yerini sordular... Fakat kimse bilmediğini, bunların sadece efsane olduğunu söylediler. Kulübeye geri dönmeye karar verdiler. Lloyd çok üzülmüştü. İçinde çok büyük bir merak vardı. İşin sonuna kadar gitmek istiyordu... Arkadan bir ses duyuldu "Alwery mağarasınımı arıyorsunuz?"...¿...