19. DOĞUM GÜNÜ

1 1 0
                                    

Şarkı-> Halsey- Still Learning

Hep uzun aralar veriyorum, hep geri geliyor ve bırakamıyorum...

Merhametin zincirlerine vurulmuş köle, eğer buna açsa ve sahibi tam da bununla onu bağlamışsa... O zaman kimse o köleyi azat edemezdi.

Gözlerimi açıp karşımda gördüğüm yüze baktım.

Kusursuz saydığım cildinde, burnunun üstünü kaplayan silik çilleri vardı. Nasıl da dikkatsizdim, nasıl da kaçırmıştı bu detayı... Ama emindim, o, benim yüzümde felaket kötü duran çillerimi gözden kaçırmazdı.

Gözüm cama çarptı, hava kararmaya yüz tutmuştu ya da yeni açılıyordu. Erken mi kalkmıştım?

Telefonumu bulup saate baktım.

16.40

Öğleden sonra... Ama ertesi günün öğleden sonrası.

Ne?

Debelenerek ayağa kalktım ve odadan çıktım. Evde gürültüler vardı ve büyük ihtimalle çocuklar tepişiyordu.

Yüzümü yıkadım ve salonun girişine kadar ilerledim.

Alkan ve Kayra, Tolunay'ı tepetaklak çevirmişlerdi, Burkay gülmekten yerlere yatıyordu.

"Kus lan yuttuğun taşı!" diye bağırdı Alkan. "Papatya'ya verecektim ben onu kolye yaptırıp, kus lan şunu, piç!"

Tolunay kıpkırmızı suratıyla bağırdı: "Lan sıçarım çıkar, bıraksanıza beni!"

"Bokunu mu didikleyeceğiz, niye yuttun lan taşı?!" Alkan çok sinirliydi ve habire bacağından sallıyordu Tolunay'ı.

"Nerden bileyim bardağın içinde taş olduğunu?" diye böğürdü Tolunay. "Bırak ağzına osuracağım şimdi!"

Suratımı buruşturarak ilerledim.

"Ne yapıyorsunuz?" dedim uyku mahmuru sesimle. Esneyerek duruma baktım ve güldüm. "Bu ne hâl?"

Alkan sinirle bacağını fırlattı ve Tolunay kafası yere vurarak düştü. "Ağzına sıçsın o taşı bulduğun dükkan!"

"Konuşma lan!" diye bağırdı Alkan.

"Bilerek mi yaptık sanki, bok herif? Niye yutayım senin aşk taşını?"

Sinsi bir gülüşle Alkan'a baktım. Alkan da bana baktı ve öfkeyle yerdeki Tolunay'ın omzuna tekme attı.

"Bir de boşboğazsın it," diyerek kapıdan çıktı, dış kapıyı çarpıp çıktı.

"Demek biri Papatya'ya bir şeyler hissediyor," diye mırıldanarak kollarımı kavuşturdum ve çocuklara baktım. Burkay hâlâ gülüyordu, Tolunay yerde nefes nefese uzanıyordu, Kayra kendini koltuğa bırakmış ve soluklanıyordu.

"Alkan bunu çok zor kabullendi," diye mırıldandı Kayra. "Üzerine gidersen muhtemelen savaş çıkar."

"Dört adam yumrukladıktan sonra kabullendi demeliydin," dedi Tolunay ellerini başına bastırarak. "Bir de geldi benim ağzıma sıçtı, bok çukuru."

DUMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin