"Jin neden ağlıyorsun?"
Jungkook kendine bakarak ağlayan Jin'i görünce endişelenmişti.
"Bana bak!"
Sadece hıçkırıkları duyulan Jin'i kendine çekip sarıldı
Kafasını tutup boynuna gömerken, amacı kimsenin onu ağlarken görmesini istememesiydi.
"Bebeğim ne oldu?"
Fısıltılı ve yatıştırıcı sesiyle Jin'in ağlaması, iç çekmeye yavaşça dönmüştü.
"Hiç, hiçbirşey."
Omuzundan tutup yüz yüze gelince büyük ellerini, ötekinin yüzüne koyup yaşları silmeye başladı.
"Jinnie bana anlatabilirsin."
Jin yüzündeki elleri tutmak için ellerini kaldırırken, Taehyung'un sıkmasından dolayı morarmaya başlayan kolu Jungkook'un dikkatini çekmişti.
"Siktir koluna noldu"
Gözlerini morarmış koluna götürürken saklamak ister gibi kapatmıştı parmaklarıyla orayı.
"Farketmemişim"
"Nasıl oldu bu?"
Jin gözlerini kaçırarak,
"Bilmem ki, bir yere çarpmışımdır."
Jungkook ağzını açmıştı ki yanlarına gelen Eun konuşmasını daha başlamadan kesmişti.
"Tanrım,Seokjin burdasın Taehyung kolundan tutup seni öyle götürünce birşey yapar zannettim"
İyi bok yedin, diye düşündü Jin. Çünkü şuan Jungkook'la kesinlikle uğraşmak istemiyordu.
"Ne Taehyung'u, o şerefsiz birşey mi yaptı sana?"
Yorgun bir biçimde Jungkook'a bakıp
"Hayır Jungkook sadece bana yaklaşmamasını söyledim hepsi bu kadar, ve lütfen konu burada kapansın yorgunum."
"Ne kapanmasından bahsediyorsun, herif kolunu ne hale getirmiş ve sen konuyu öylece kestirip atıyorsun."
Yürümeye başlarken
"Önemli olan birşey değil, lütfen daha fazla bu konuyu konuşmayalım git ve dersine yetiş."
Arkamdan Eun Woo'nun sesi geliyordu,
"Hey, Seokjin nereye?"
Derin bir nefes vererek
"Cehennemin dibine"
Diye bağırdım, umarım alınmazdı ama alınsada banane canım.
Ruhsuz geçen bir günün ardından hazırlanıp dersime yetişmeyi hedefliyordum taki,
Hoseok'un yanıma gelip
"Seokjin! girişte Taehyung ve Jimin çok kötü kavga ediyorlar ve galiba konu senin yayınlanan videon"
Duyduğum ilk cümleyi umursamasamda ikincisi ilgimi çekmişti.
"Ne alaka?"
Hoseok derin bir nefes alıp,
"Anladığıma göre Taehyung'un yayınlanan video'dan haberi yokmuş herşeyin nedeni Jimin'miş."
Bir yanım merak ve gitmek hevesindeyken diğer yanım umursamamak istiyordu nede olsa geçmişte yaşanan birşeyi ısıtıp ısıtıp yeniden önüme konulmasının bir anlamı yok.
"Artık ilgilenmiyorum Hoseok"
Hoseok derin bir nefes alıp iki büyük adımda kolunu omuzuma dolayıp beni sürüklemeye başladı
"Ya napıyorsun Hoseok?"
"Sus sus az dedikodu öğreneceğiz hemen nazlan."
Normal bir zaman diliminde olsaydık susmazdım ama bende azıcık meraklanıyor olabilirdim
Ayol herhalde meraklanıyordum konu benim.
"İyi hemen kız zaten"
Biraz yürüdükten sonra baya nüfuslu bir kalabalığın içinden geçmek zorunda kaldık umarım saçım bozulmamıştır.
"Cidden bu kadar düşeceğini hiç zannetmezdim bir ezik için gelip bana bunları söylemen çok acı."
Jimin'in ezik diye adlandırdığı kişinin ben olduğunu anlamam zor değil tam sinirlenip müdahale edecektim ki baya yüksek bir ses benim bile ürkmemi sağladı.
"ONUN HAKKINDA DÜZGÜN KONUŞ"
Ellerini saçlarından geçirip yerdeki bir iki çöpü tekmeleyerek sinirini düzeltmeye çabaladı
"Sırf sizin sikik düşünceleriniz yüzünüzden ona yapmadığım şey kalmadı ama yeter artık beni daha fazla ele geçirmenize izin vermiyeceğim.
Derin bir nefes alarak,
"Şimdi kurduğun ezikçe hayallerine yardım edecek başka birini bul çünkü ben yokum ayrıca,"
Gözlerini gözlerime kilitleyerek ben dahil herkesi şaşırtacak o cümleler dilinden döküldü,
"Seni seviyorum Jin"
Ne yazdığımı zerre anlamayarak, kontrol etmeden ve sizi öperek atıyorum😻