Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Yavaşça doğruldum. Sağ bacağım ve sol kolum sarılıydı ve çok şiddetle ağrıyordu. Soluma bakınca Cedric'i gördüm fakat başkası yoktu. Sandalyeye yaslanmış uyuyordu her ne kadar uyandırmaya kıyamasam da çok susamıştım. "Cedric" anında gözlerini açtı ve beni görünce oturduğu yerden kalktı "Carla!"
"Su" diyebildim sadece. Hemen ayaklarımın ucunda duran masadaki bardağa asasını uzattı ve "Agumenti" dedi. Sonrasında dolmuş bardağı alıp bana verdi. Kana kana içtim.
"Quidditch sırasında çok kötü direğe çarptın, iyi misin şimdi ?" "İyiyim merak etme" diye yalan söyledim. Kolum ve bacağım çok ağırıyordu. "Kafanı da çarptığın için dünden beri uyuyorsun ama korkulacak bir şey yokmuş. Kafandaki kask seni korumuş" "Sen ne zaman geldin peki ?"
"Şey, bayıldığın zaman" "Hayır yani bugün ne zaman geldin ?" "Bugün gelmedim" Ne diyordu bu. "Ne zaman geldin ?" "Dedim ya bayıldığında" O an kafama dank etmişti "Sen dünden beri hiç ayrılmadın mı!" "Tabiki ayrılmadım" "Cedric derslerin, yemek-" "Senden önemli değiller" dedi ve dudaklarımdan öptü beni. Bende karşılık verdim.
Sanki beni incitmek istemiyormuş gibi yavaş ve çok nazikti. Bütün ağrılarımı unutmuş gibiydim, tek hissettiğim Cedric'in dudaklarıyla buluşmuş dudaklarımdı. "Öhöm öhöm" kapının açılma sesini duyduğumuzda Cedric hemen geri çekilmişti. Gelenler Hermione, Harry ve Ron'du. Gülümseye çalıştım ama bu zamanı mı bulmuşlardı gerçekten.
"Biz yanlış zamanda geldik sanırım" dedi ve sırıttı Harry. Kulaklarıma kadar kızardığımı hissettim. "Ah hayır bizde... konuşuyorduk. Carla yeni uyandı da" "Onu görebiliyoruz" dedi Hermione ve kıkırdadı. Ron hala bu ilişkiyi onaylamıyordu.
Yanıma geldiler. "İnan çok üzgünüm Carla, gökyüzünde Snitch'i yakalamaya çalışırken ruh emiciler ile karşılaştım ve süpürgemden düştüm. Sen beni kurtardın ama-" "Harry önemli değil. Gerçekten" sıcak bir şekilde gülümseyince biraz rahatlamış göründü.
"Cedric dünden beri hiç ayrılmadın, gidip biraz uyumak ister misin ?" diye sordu Hermione. "Ah hayır ben iyiyim, uykumu da aldım" yalan söylediği çok belliydi. "Cedric cidden dinlenmen gerek, ben iyi-" "Bende iyiyim Carla" çok emin konuştuğu için bir şey demedim.
"Pekala bizim dersimiz başlıyor, sonra yine geliriz" dedi Ron ve üçü de çıktı. "Senin derslerin yok mu ?" dedim "Önemli değiller" uzatmak istemedim. İkimizde gözlerimizin içine bakıyorduk. "Gözlerinin ne kadar güzel olduğunu söylemiş miydim ?" cidden çok güzellerdi çünkü. İçlerinde kaybolmak istiyordum.
Güldü "Sanırım ilk defa söylüyorsun" "Bundan sonra daha sık söylerim" onu öpmek istiyordum fakat yerimden doğrulamıyordum. O güzel dudakların triyakisi olmuştum adeta. Pespembe dudaklarıyla mükemmel öpüşüyordu. Hiç ayrılmak istemiyordum, beni duymuş olacak ki sırıttı ve beni öptü.
Bu seferki daha hızlı ve biraz vahşiceydi. Öpüşemediğimiz zamanların acısını çıkarıyor gibiydik. Sağlam olan sağ elimi saçlarına attım, çok yumuşaklardı. Saniyeler sonra ayrıldığımızda ikimizde biribirmize bakıp sırıttık. Kafasını çok geriye çekmemişti bu yüzden hala yakındık. Öylece bakarken saçları ile oynadım. "Carla..." "Evet ?" "Sevgilim olur musun ?" kalbimle beraber tüm vücudumun eridiğini hissettim.
Artık acı yoktu, üzüntü yoktu sadece Cedric ve aşk vardı.
"Sen iste, her şeyin olurum" diye cevaplayınca gözlerinin içinin güldüğünü gördüm. "Eğer hep böyle güleceksen, sürekli bu cümleyi söyleyebilirim" dedim. "Böyle gülmemi istiyorsan yanımda olman yeterli" diye karşılık verdi.
Evet cidden sevgiliydik ve ben nasıl bir sevap işledim de bu çocuk benim sevgilim oldu diye düşünmeden edemiyordum.
**
3-4 gün sonra hastaneden çıktığımda Cedric'in dersinin olduğu koridora geldim. Şuan molada olmalıydılar bende onu görmek istemiştim. Koridorun sonunda sağa ve sola doğru yol vardı. Tam sağa dönecekken adımın geçtiği konuşmalar duydum ve olduğum yerde duydum. Beni görmediklerinden emin olup dinlemeye devam ettim.
"Cedric o kız senden küçük ve sana layık değil" "Siz neden bu işe karışıyorsunuz ki, ben Carla'yı seviyorum" Ahh beni seviyor musun Cedricc. "Dinle bizim dönemimizden seninle sevgili olabilmek için peşinde kuyruk olan kızlar var ama sen o üçüncü sınıf öğrencisiyle çıkıyorsun"
"Matt benim kapamamı istemiyorsan sen çeneni kapasan çok iyi olur. Carla'ya laf söylemenizi istemiyorum" "Kardeşim senin iyiliğin için söylüyoruz" "Bu sefer benim iyiliğimi düşünmeyin o zaman Tom" Arkadaşları beni beğenmiyor muydu, ama neden. Onlara bir şey yapmamıştım. Sırf bir dönem küçük olduğum için miydi bütün bunlar.
"Hadi onları dinlemiyorsun, beni de mi takmayacaksın Cedric" bu sefer konuşan bir kız sesiydi. Bunu duyunca çıldırdım ve beklemeden köşeyi dönünce Cedric ve yanında duran 2 kız 2 erkek gördüm. Sinirden ne yaptığımı bilmiyordum. Cedric'in arkası bana dönüktü diğerleri ise beni görmüştü.
Birkaç adımda yanlarına geldim "Cedric" gülümsüyordum. Cedric bana doğru bakınca sağ elimle yanaklarından tuttuğum gibi dudaklarına yapıştım. Geri çekilmemesinden güç alarak birkaç saniye öptüm onu ayrılınca da elinden tuttum "Nasılsın diye gelmiştim, arkadaşların kim ?"
Bu tavrıma şok olmuştu bu yüzden biraz duraksadı ama sonra konuştu. "Ee, bunlar Matt, Tom, Elena ve Olivia" onlara doğru baktım ve kocaman sırıttım "Merhaba ben Carla" dedim kendimden emin bir şekilde. Dördü de bana baktılar ve sahte bir şekilde gülümsediler.
"Bizim gitmemiz gerek" dedi Cedric. "Ama 5 dakikaya ders başlıyor" dedi Olivia olduğunu düşündüğüm kız. "Bende 5 dakika içinde geleceğim o zaman" dedi ve elimi bırakmayarak yürümeye başlayınca onu takip ettim. Koridorda biraz yürüdük ve köşeye dönmeden durduk. Arkadaşlarının bizi izlediğini biliyordum. O da onların görmesini istiyordu sanırım.
"Ne zamandır ben ve arkadaşlarımı dinliyorsun" dedi ve hafif güldü. "Birkaç dakika yeterli oldu aslında" dedim. "Ah o zaman benim söylediklerimi de duymuşsundur" "Tabiki duydum ve sana zaten güveniyorum" dedim ve onu tekrar öptüm. Biraz kızarmıştı.
"Arkadaşlarının önünde öpmemeli miydim yoksa seni" ciddi değildim öpmemeliydin dese bile pişman olmayacaktım. Sağ elini duvara yasladı ve kafasını bana doğru uzattı. Her böyle yaptığında kalbim hızlanıyordu çünkü çok yakışıklı görünüyordu.
"Aslında tam da olması gerektiği yerde öptün beni, belki akıllanırlar" dedi ve gülümsedi. Tekrar yüzünü yaklaştırınca öpmesini bekledim ama beni hayal kırıklığına uğratıp dudaklarımı es geçip kulağıma doğru eğildi. Nefesleri boynuma değiyordu, benim ise dizlerimin bağı çözülmek üzereydi.
"Onları takmanı istemiyorum, önemli olan benim seni sevmem" diye fısıldadı. "Beni seviyor musun ?" dedim söylediği şeyi tekrar etmesini umarak. "Seni seviyorum" dedi. İçim içime sığamıyordu. Bana da aynı soruyu sormadan geri çekildi. "Cedric ?" "Efendim güzelim" güzelim kelimesini beklemiyordum bir an şaşırdım ama çabucak toparlandım.
"Arkadaşların beni neden sevmiyorlar ?" "Lütfen, onları takma demiştim" "Taktığımdan değil, sadece merak ediyorum" Gözlerini kapattı ve birkaç saniye düşündü. "Pekala anlatacağım ama şuan olmaz. Müsait ve baş başa olduğumuz sakin bir zamanda"
"Yani benim bir sene küçük olmamdan daha büyük sıkıntılar mı var ?" "Gitmem gerekiyor ders başlayacak" "Cedric cevabını alana kadae burada beklerim" Gözlerini devirdi ve konuştu.
"Tamam tamam daha büyük bir sıkıntıları var ama dediğim gibi sonra. Şimdi derse gitmeliyim" Cevabımı aldığım için mutluyum. Gülümsedim. "Pekala görüşürüz"
Elini nihayet duvardan çekti ve sol yanağımdan öptü beni. Sonra da arkadaşlarının yanına döndü. Onlar sınıfa girene kadar orada durdum sonra bende kendi sınıfıma gittim.
**
Cidden Cedric'siz bir sahne yok şdmdlddm. Bir an önce sonraki senenin gelmesi için ayları çabuk geçireceğim çünkü çok güzel planlarım varr ❤️🔥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cedric Diggory İle Hayal Et
Science FictionEğer Cedric'e takıntılıysanız sizi okumaya alalım.