6.Bölüm: Eğlenme Vakti

40 3 0
                                    

''Ding dong!''

Tüylerim diken diken olurken zil tekrar çalmıştı. Kimse yerinden bile kıpırdayamıyordu. Toicado başını omzuma gömmüştü. Zil bu sefer üst üste çalmaya başladı. Etraf karanlıktı ve koca evdeki tek ses zil sesiydi. Candice ''Çocuklar bence bunu açmalıyız!''dedi. Kim olabilirdi? Karanlıkta birbirimizi görmeye çalışıyorduk ama mum ışığında ne kadar görülebilirse o kadar görebiliyorduk. Crees ayağa kalktı ve ''Pekala açıyorum,''dedi. Toicado'yu kucağımdan indirdim ve ''Hep birlikte açalım,''dedim. Ayağa kalkarken Toicado koluma yapıştı. Ona döndüm ve ''Bir şey olmayacak,''dedim. Yüzünü göremesem de korku içinde olduğuna emindim. Hep birlikte adım adım dış kapıya yaklaşmaya başladık.

''Ah!Frank ayağıma bastın,''dedi Hilda. Frank ''Pardon, hiçbir şey göremiyorum,''dedi.Dış kapının önüne gelince Crees elini kapı koluna attı. Yavaşça indirdi. Hepimiz nefesimizi tutmuş beklerken kapı açıldı. Kimseyi göremeyince kaşlarımızı çattık. Bakışlarımızı biraz indirdiğimizde Zoe'yi gördük. Kaşları çatık bir şekilde bize bakıyordu. ''Neden bu kadar geç açtınız? Ağaç oldum burada,''dedi. Hiçbir şey anlamamıştık. Kimseden çıt çıkmıyordu. ''Neden herkes beni kapıda karşılıyor?''dedi.

Crees, onu odasına kilitlememiş miydi? Crees kaşlarını çattı ve Zoe'nin odasına adımladı. Cebinden, odanın anahtarını çıkardı ve kapıyı açtı. Crees geri döndü ve ''Seni odaya kilitlemiştim,''dedi. Zoe gözlerini devirdi ve ''Çekilin be şuradan! İçeri gireyim,''dedi. Biz geçmesi için kenara çekildik. Zoe bizi iterek içeri girdi. ''Burası niye karanlık ayrıca?''deyip düğmeye bastı. Ortalık aydınlanırken elektirikte hiçbir sorun yoktu. Düzgünce yanıyordu. Gidip gelmiyordu. Sallantı çoktan durmuştu.

''Zoe dışarıda ne işin var?''dedi. Zoe kaşlarını çattı ve ''Beni odaya kilitlemiştin. Ben de camdan çıktım ve ön kapıya gelip zili çaldım. Beni bir yere kilitleme hakkın yok!''dedi. Crees, sinirden kızarırken derin derin nefesler almaya başladı. Tam Zoe'nin üstüne saldıracakken onu tutmaya başladık. ''Bırakın, parçalayacağım bu kızı!''dedi. Crees'i zar zor zapt ederken bir kez daha Zoe gibi sinir bozucu bir kız kardeşim olmadığı için şükrettim. Bir dakika! Daha beteri vardı. Candice!

''Eğer bana dokunursan annemlere, beni odaya kilitlediğini söylerim,''dedi. Crees sinirle ''Bir kez de dediğimi dinle! Keyfimden seni kilitlemedim,''dedi. Hilda elini Crees'in omzuna koydu ve ''Tamam,sakin ol Crees!''dedi. Crees elini alnına koydu ve gözlerini kapatarak sakinleşmeye başladı.

Frank sakince ''Zoe, dışarıdayken evinizde olan garip bir şey gördün mü? Deprem gibi... ya da ışıkların yanıp sönmesi gibi,''dedi. Zoe bir süre düşündü ve ''Hayır, evin sallandığını ya da ışıklarında bir şey görmedim. Normal gözüküyordu,''dedi. Sonra da kaşlarını çatarak devam etti.''Ne oldu burada? Hepinizin beti benzi atmış. Hayalet görmüş gibisiniz.''

Hilda ''Görmüş kadar olduk!''dedi. Candice bize baktı ve fısıldadı. ''Bu nasıl mümkün olabilir?''. Birbirimize bakıyorduk. Zoe merakla ''Ne nasıl mümkün olabilir?''dedi. Crees ona döndü ve ''Seni alakadar eden bir şey yok. Çabuk odana git! Yoksa annemlere camdan çıktığını söylerim,''dedi.

Zoe ''Aman ben de size bayılmıyordum!''dedi ve arkasını dönüp odasına doğru adımladı. Jay ''Zoe'nin çokbilmiş tavırlarına bir ben mi sinir oluyorum?''diye sordu. Ona döndüm ve yalancı bir gülümseme ile ''Ne tesadüf! Biz de sana aynı duyguları besliyoruz,''dedim. Jay ''Hadi ama kayınço! Beni bu kadar sevmiyor olamazsın!''dedi sahte üzüntüyle.

Candice ''İkiniz de kesin!''dedi. Kapıyı kapatmadan önce son bir kez karanlık geceye baktık. Değişik bir şey görünmüyordu. Salona geçtiğimizde ''Ciddi bir şeyin içindeyiz. Sanırım kasabanın başı ciddi anlamda belada,''dedi. Hilda ''Bir şey olmuş gibi gözükmüyor. Sanki kasaba aynı kasaba ama biz değiştik,''dedi.

Dirilen Korkunun PençesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin