"Napıyorsun sen yaa?" üstümde bir ağırlık hissettiğimde gözlerimi açmak zorunda kaldım.
"İyiyim sen nasılsın?" onun verdiği bu cevap sinirlerimi bozdu. Durur muyum? Yapıştırdım cevabı:
"İyi değilim hatta berbat hissediyorum. Çünkü üzerimde bir panda yatıyor."
"Sen kime panda diyorsun laannn. Üstüne benim gibi biri düşüyor ve sen panda mı diyorsun?"
Düşünür gibi yapıp cevap verdim:
"Doğru haklısın camış demeliydim." Bunu dememle üstümden kalktı,bağırmaya başladı.
"Sen benim kim olduğumu biliyor musun?"
Dalga geçer gibi "Yooo,hayır." dedim. İyice sinirlendi. Anırmaya başlayınca bizimkiler geldi,siz şimdi onları tanımıyorsunuzdur.
Hemen size onları tanıtıyım;
Ulaş:İlkokul'dan beri arkadaşım,okulun popüleridir fakat Ceyda ile Lise 1'den beri sevgililer.
Kağan:İlkokul'dan beri arkadaşım.Basketbolcu ve inatçıdır. Tabiki de sınıfın uzun boylusu doğal olarak o.
Mert:Okulun en tarz çocuğu tabi bununla beraber çok karizmatik ve çok şirin.
Bu düşüncelerimden beni ayıran Mert'in çocuğun yüzene yumruk atması oldu. Çocuğun yanına bir kaç kişi daha gelince kavga çıkacağından adım gibi emin oldum."EYVAH"
