Her zamanki gibi annem kahvaltı masasında sabah programındaki kadınlara içten içten sinirlenip homurdanırken, Ben onun haline bakıp neşeleniyordum. Annemin bu hali çok hoşuma gidiyordu. Sabahları o program izlerken ben onu izlerdim. Babam ben 5 yaşındayken trafik kazasında gözlerimin önünde hayatini kaybettiği için annem bana aynı zamanda babalık da yapmıştı.
Aklımda bazı düşünceler vardı acaba anneme dünkü adamı sorsamıydım? Sonra vazgeçtim. Eve gelen kiraci adaylarından biridir diye düşündüm.
Anneme "Ellerine sağlık." deyip Gülnihal ile buluşmak üzere odama gidip hazırlanmaya başladım. Gülnihal benim küçüklük arkadasimdi, can dostum, sır yoldaşımdı. Bugün de onunla çay bahçesinde buluşmak için sözleşmistik. Elbisemi giyip, eşarplarima bakarken hangisini ortecegim konusunda tereddüte düşmüştum ki biraz sesli düşünmüş olmaliyim annem bana mutfaktan "Maviyi ört maviyi çok yakisiyor." diyerek kararsizligimin sonuca ulaşmasında bana yardımcı oldu. Aynanın karsisina geçip esarbimi örtmeye niyetlendim. Saatime bakıp aceleyle hazirlanarak disari ciktim. Kitap okumak benim için ayri bir dunyaydi elimde bitirmek üzere olduğum bir kitap vardi. Kitabin son sayfalarında boğulurken ani bir sarsıntıyla elimdeki kitap ve çantayı yere düşürdüm. Kafami kaldirdigimda bir çift mavi göz gözleriyle buluşmuştu. O deniz gözlerde öyle boğulmuş olmaliyim ki adamin "Hanfendi iyi misiniz? Dedim?" demesi ile kendime geldim. "İyiyim kusura bakmayın kitaba dalmışım" diyerek özür diledim. Adam "Merhaba ben Yusuf" diyerek elini uzattı. Dinen uygun olmadığı için elimi uzatmasamda "Memnun oldum ben de Nisa " diyerek karşılik verdim. Yusuf her ne kadar bozulmuş olsa da belli etmeyerek o dünyanın 8. Harikası sayılabilecek gamzeli gülümsemesiyle "Hoşçakalın " diyerek veda etti...( farkındayım baya gecikti. Ama kazanmam gereken bir teog sinavim var ve derslerden yetişemiyorum. Aslinda bir deftere yazdim romanimi oradan geciriyorum watpete 2. Bolum cokkk uzundu ama bu kadar yazbildim 3. Bölüm baya uzun olacak ☺ ❤❤)