Sevdiğini ilk ne zaman anlarki insan? Ağzımı açtım ki bütün havayı boğazımın en derinliklerine kadar çekebileyim. Neydim ben şimdi aşık mı? Kendimden bekliyeceğim en son şey aşık olmamdı. Saçmalama dedim kendi kendime ben aşık olmak için çok neşeliydim bi kere. Bu sözüde çok sevdiğim filmden copy etmiştim.Birden telefonun etkisiyle kendime geldim ve ekranda o'nun ismi vardı.
ERIC:Bugün işin var mı?
Arya:Sanırım yok. Neden?
ERIC:seni kaçırıcam da ondan:)
Mesajı görünce çıldırmamak işten değildi tabi şimdi ben bu aşkın içinden nasıl çıkıcaktım sürekli yanındayken nasıl başarıcaktım ki? Eric müzisyendi kaslı dövmeli sarışın bi tip herkesin hayalini süsleyebilicek bir erkek neden bana bakıcaktıki. Aramızdaki yaş sorunuda cabası. O 25 yaşında ben ise daha 19 yaşındaydım.Aile baskısı altında büyüyen bi genç kız ne kadar aşk yaşabilirdiki? Sabahın etkisi sürerken odamın bütün kasveti üstüme üstüme gelmeye devam etti tek çare kalkıp bol kafeinli bi kahve içmekti. Los Angeles sokakları beni bekliyordu ve ben şimdiden işe geç kalmıştım.Okul dışında yarı zamanlı bi part-time işiydi benimki eric'i düşünmediğim tek an. Kapı çalındı ve yöneldim ama nedense ayaklarım beni yukarlarda götürdü kalbim çarpmaya başladı ,o kadar hızlıydıki duymak çok da güç sayılmaz dı. Delikten baktığımda ise kısa bi şok yaşadım arkadan ''ar aç kapıyı '' diye bir ses. Bu eric'in ta kendisiydi sakinleşip üstümü düzelttim. -Eric beni bütün sahnesine çağırırdı birlikte şarkı söylerdik aslında onunla tanışmamızda sahne sayesinde olmuştu. Dediğim gibi ona aşıktım.- "Geliyorum'' deyip açtım kapıyı. Bana sarılışı herşeye bedeldi sanki. ''Hadi hazırlan çıkıyoruz.'' Dedi. Ben ise sadece onda kalmıştım. Aval aval bakmam geçince anladımki bugün de işe gitmeyecektim. "Nereye?'' Diye sordum. ''Küçük bi sır'' diye cevap verdi. Hazırlanmam gerektiğini söyleyip ayrıldım yanından. Belki çok abartılı olur bilmiyordum ama yanında güzel olmalıydım. En sevdiğim kot eteği giydim ve üstünede bir gömlek.Kiraz şeklindeki küpelerimide eksik etmedim tabiki. Odadan çıktığımda karşımda bi yakışıklı beni bekliyordu ve bunun çok hoş olduğunu geçirdim içimden "hazırım" dedim..
"Ar sen de bugün bi değişiklik var. Güzel birşeyler" dedi. Utandım. "Senin yanına yakışmak için güzel giyindim ondandır" dedim şaka yollu, göz kırpıp güldü. Arkadaştık yani en azından o öyle biliyordu. Ama ben onu yanındaki bütün kızlardan daha çok seviyorum ve aşırı kıskanıyordum. İşte olan buydu ama tabiki o bunu bilmiyordu. "Hala nereye gittiğimizi söylemeyecek misin?" Dedim. Bana bakıp "biraz daha sabret canım az kaldı" dedi. Yol bitmek bilmiyordu aslında onun yanındayken çok mutluydum ama merakımdanda ölüyordum işte. Geldiğimizde ise inmem için kapımı açtı ve durdu. "İşte geldik" dedi. Köşede çok güzel bi cafeyi göstererek. "Sahnen var ona getirdin yine beni değil mi?" Dedim. "Evet sensiz yapamam bu sahneleri" dedi. Aslında sevindim ama bi taraftanda her zaman yanına sahneye davet edip bana şarkı söylettirmeside bi o kadar sinir bozucuydu. O kadar mahcup ve güzel bir gülüşü vardıki ben de ne kadar işe yaradığını bilmiyordu gülüşünün. Bu yüzden ona çok bozuluyordum beni böyle kullanmamalıydı. Neyse dedim kendi kendime başka kızlardansa beni getirsin değil mi. Cafenin içine girdik ve eric'in arkadaşları da oradaydı yüzüm düştü her gittiğimiz yerde onlarda olmalımıydı yani? Tek bi soru vardı aklımda arkadaşlarının oturduğu masada yüzü tanıdık ama bi o kadar da yabancı biri vardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demek ki seviyorum..
RomanceDemek ki seviyordum gizlice tutkulu ama bi o kadar da platonik! Gizli yeteneklerim olduğunu biliyorum ama onu da çok seviyorum. Nedenini bilmediğim bi çekim ama olsun ben yinede seviyorum.Ben kimmiyim 'Arya' ama bana 'Ar' derler nedeni bilinmez...