Gözlerimi açtığımda soğuktan titrediğimi fark ettim. Başımı soğuk mermerden kaldırdım ve elim ile ovaladım. Annemin mezarının başında uyuya kalmıştım.
Havanın karardığını gördüğümde zorla yutkundum. Neden ben? Ormandada böyle olmuştu. Mezara nereden girdiğimi biliyorum ama nasıl çıkacağımı bilmiyordum. Tek başıma buradaydım.
Biraz ileriden gülme sesleri gelince irkildim. Mezarda gülme sesi mi? Belki bana yardım edebilirlerdi.
Gülme seslerinin geldiği yöne doğru yürümeye başladım. Yerdeki kurumuş yapraklardan dolayı yürürken çıtırtı çıkıyordu.
Gülme sesleri kesildiğinde etrafıma bakındım. Kalbim ağzımda atıyordu, bedenim titriyordu. Arkamdaki el ile anında arkamı döndüm.
Ellerinde bira şişeleriye duran üç tane adam gördüğümde zorla yutkundum. Ellerindeki fenerler sayesinde yüzlerini görebiliyordum.
"Yolunu mu kaybettin güzelim?" diye konuşan iğrenç adama baktım. Ayaklarım koş emrini verirken. Ellerim feneri al emrini veriyordu.
Feneri alıp tam kaçıyordum ki kolumdan çekilmesiyle yere düşmem bir oldu.
"Seninle işimiz daha bitmedi güzelim!" dedi adam ve suratıma sert bir tokat yapıştırdı.
"Yardım edin!" diye haykırmaya başladım. Gözlerimden yaşlar tek tek akmaya başladığında bacağım ile adama tekme attım. Ayağa tam kalkıyordum ki bu sefer öteki adamın tokatı ile yere yapıştım.
"Uslu dur !" dediğinde tekrar ayağa kalkmaya çalıştım. Kurtulmalıydım.
"Lütfen yapmayın!" diye yalvarmaya başladım. Resmen benimle eğleniyorlardı. Buna izin vermezdim. Bana tokat atıp gülmeleri, benimle eğlenmeleri iğrençti.
Sıçrayarak uyandığımda kabus gördüğümü anladım. Ancak neden ağlıyordum? Neden kalbim acıyordu? Kabus sanki gerçek gibiydi. Canım sanki gerçekten acımıştı.
Nerede olduğumu daha yeni fark ettiğimde gerçekten zor bir şekilde yutkundum. Mezarlıktaydım!
Ancak hava daha kararmamıştı. Hızlı bir şekilde soğuk mezar taşından kafamı kaldırdım.
Hava kararmadığı için çıkış yolunu bulabilirdim. Annemin mezar taşını öpüp ayağa kalktım.
Biraz yürüdükten sonra mezarlığın çıkış yolunu buldum ve arkama bakmadan çıktım.
Havanın kararmasına az kalmıştı. Güneş batmak üzereydi. Evin yolunu koşarak tuttum.
Hava kararmadan önce varmam gerekiyordu. Villanın önünden koşarak geçerken bir şeyin bana çarpması ile acı ile yere düştüm.
Gözlerimi açmaya çalışırken bilincim beni terk etmeye başlamıştı. Bir kapı sesi ve bağırış sesleri...
***
Bu bölüm biraz kısa oldu telafi etmeye çalışacağım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hizmetçi Kız
Ficção GeralHiç mutluluk uğramaz mıydı? Umutlar hep tükenir miydi? Çalıştığı yerdeki adama kalbini kaptıran bir kızın acı ve çaresizlik dolu hikayesi. TÜM TELİF HAKLARI HİZMETÇİ KIZIN ÖNLÜĞÜNÜN CEBİNDE SAKLIDIR.