27. Bölüm

567 72 144
                                    

Selamlar! Bu bölüm itibariyle Ateş'in en üzücü bölümlerine adım atıyoruz. Oylamayı ve düşüncelerinizi eleştirilerinizi yorum olarak bırakmayı unutmayın<3

Keyifli okumalar dilerim^^

👾

🎧Handel - Sarabande 🎧

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎧Handel - Sarabande 🎧

ATEŞ
"Tüm dünyanın günah keçisi olup çıkmışken kim, onun gözünden bu hikayeye baksın? Sonuçta korkunç hikayeler masumların ve mağdurların gözünden anlatılır, kötü adamlar hep suçlanır."

MS 2510

Kopkoyu bir karanlık vardı. Onun ruhu kadar koyuydu. Belki de ruhunu zihnine yansıtan bir aynaydı. Parçalanıp tüm dünyaya savrulacak, milyonlarca ayağa batacak, insanların canını yakacak, kendisine bakanlara görebilecekleri harabeye dönen bir beden armağan edecekti. Tüm dünya kararacak, yanacaktı. Ateş yapacaktı tüm bunları. Şu ana kadar hikayesini okuduğumuz, ruhuna misafir olduğumuz Ateş... Dönüşümün başlangıcı, bu cümlelerin kurulduğu anın ta kendisiydi.

Bu anın başlangıcı Ateş'in gözlerini soyut bir hiçlikte açmasıydı. Göz kapakları aralandı ve zihninin içinde upuzun bir yolculuğa çıktı. Yol nereye varacaktı? Kötü bir yere, felaketlerle dolu bir yere... Çoktan vardı. Çoktandır insanlar acı çekiyor, küçücük ruhlu narin bedenler erkenden olgunlaşıyor, hayat acı yüzünü çok daha erken gösteriyor. Robotlaşıyorlar, köleleşiyorlar, ruhsuzlaşıyorlar. Tüm bu sonuçları doğuracak başlangıç bir klasik müzik eşliğinde yaşandı.

Genç adam gözlerini gri bir soyutluğa açıyor, hafifçe beyaza kaçan. Burası gerçek ve canlı bir dünya düzlemi değil, ilkin bunu kavrıyor ve kavramasıyla beraber aktif olan zihni teoriler üretmeye başlıyor. Müzik ona tanıdık geliyor. Eski bir müzik... Belki sandığından da eski. 2000'li yıllardan önce mi? Zihni bir köşede bunun sorgulamasını yaparken asıl düşündüğü şey çok başka, bu küçük ayrıntılar dışında kalan asıl büyük resimle ilgili. Gözleri bir şey arıyor, herhangi bir şey. Belki küçük bir karaltı veya burayı sonsuz kılan renge gölge katan, somutlaştıran herhangi bir iz. Bulamıyor ve bir süre daha bulamayacak. Şayet bir süre sonra gözlerinin gerçekten açıldığından bile emin olamıyor. Daha çok ruhuna farklı bir yolla bakıyor gibi. Ateş tüm bunları sorguluyor. Hatta öldüğünü bile düşünüyor ama dışarda, somut dünyada onun öldüğünü sanan bir topluluktan ve resmi verilerden habersiz. Belki de gerçekten öldü. Ateş bunun üstünde daha çok düşünüyor. Klasik müzik zihin mi açıyor ne? Buna rağmen hiçbir cevaba ulaşamaması onun aptallığı mı, yoksa mesele fazla mı karışık? İlk ihtimali onaylamaya gururu el vermeyince olayların karışık olduğu konusunda karar kılıyor. Hiçbir zaman sade ve basit olmadığından yakınıyor.

2494 (Zaman Yöneticisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin