Kaç aydır yazamıyorum çok çokkk soryyy her şey üst üste geldi. Yazamadım ama yazmayı o kadar çok özledim kiii. Sizi seviom asklarrr. Uzatmadan başlıyom o zamann. İyi okumalarrrrr ✨❤️
Gülenay'dan:
Sabah ağlamanın verdiği yorgunlukla uyandım. Güneş hafiften doğuyordu. Bizimkiler daha uyanmamıştı. Lavaboda işimi hallettikten sonra susadığımı farkedip mutfağa gittim. Eray'ın mal gibi su bardağı bahanesiyle beni kaldırıp getirmesi aklıma gelince farkında olmadan belli belirsiz güldüğümü fark ettim. Hemen yüzü eski haline getirdim. Kendimi o salağa kaptırmak istemiyordum. Suyu içip odama gittim.
Yatakta oturup son olanları düşünüp kendi kendime depresyona girecekken gelen sesle kendime geldim. Hilal yine kriz geçiriyordu. Ne zamandır olmamıştı bu azalıyordu. Yine de her olduğunda benim içim parçalanıyordu.
Sarılıp teselli etmeye çalıştım. Senayı uyandırmak istemiyordum. İlacını verip sakinleşmesini bekledim. Uyuduğundan emin olduktan sonra üstünü örtüp başından kalktım. Tıplı bir bebek gibiydi. Koca bir bebek... Yeni doğan kardeşim gibiydi. Benim için kısa sürede çok özel olmayı başarmıştı.
Biraz sonra bizimkiler de uyanmıştı. Hazırlanıp kahvaltı yapıp karargaha geldik.
Ne kadar kapıyı suratıma kapatmış olsa da bana çok yardımı dokunduğu için Eray'a teşekkür etmek istiyodum. İki kahve alıp odasına doğru ilerledim. Gerçi bu gün hiç ortalıkta görünmüyordu. Gelmemiş olabilir miydi? Gelmediyse niye gelmedi ki aq? Acaba dünden sonra hastalandı mı? Biliyodum böyle olacağını of. Neyse bize ne kendi tercihi ben mi dedim gel ıslan dimi.
-Aynen knk hiç umrunda değil cidden-
Değil zaten bana ne ondan
-Hı hı-
Siktir gıcık piç
-Ok-
Elimde kahveler akşıma düşüncelerle çoktan odasının kapısına varmıştım bile. Dirseğimle mükemmel bir çaba sarf ederek kahveleri dökmeden kapıyı açmayı başarabilmiştim.
Sarışın uzun boylu bir kızla gülüşen bir adet Eray görmeyi beklemiyordum...
Eray da beni gördüğüne şaşırmışa benziyordu. Canım acımıştı nedensizce ama niye acısındı ki değil mi? Eray'ın işini bozmak istemedim kahveleri masaya bırakıp "Komutanım kahveleriniz" dedim ve arkamı dönüp çıktım. Gözlerimin içine bakmıştı öylece ama hiç bir şey söylememişti. Niye söylesindi ki zaten. Ben kimdim ki...
Erayla kendime aldığım kahveleri Eray başkasıyla içecekti. Olsun zaten kahve de istemiyodu canım. Eray için almıştım içecekti işte. Amacım da bu değil miydi zaten. Öyleyse bu kalbimdeki sızı niyedi?
Kantinde Sena'yı görmemle gidip yanına oturdum. Senaya birkaç saniye bakıp sarıldım. O da bana satılmıştı.
Kantinde Senayı görmemle yanına gidip oturdum. Bir kaç saniye bakıp sarıldım. Bana sarılıp "N'oldu aşkım" dedi oysa. Ben de bilmiyordum ki ne olduğunu. Harbi, ne oluyordu? "Bir bilsem" dedim zayıf bir sesle.
"Eray'ın yanına gitmiycek miydin sen lan" "Gittim. Başka bi kız vardı. Sarı çiyan. Salak gibiydi de zaten gözlerinden belliydi. Max 2 gün veriyom ikisine. İki tane salak işte ıyyy of bize ne" dedim Sena'yla sarılmayı bırakıp sandalyemde iyice yayılırken.
"Tamam da seni niye bu kadar ilgilendirdi ki? Sevion mu yoksa bizim salak komutanı" dedi imayla.
"Nalaka be bi teşekkür edicektik etmiyom da. Alsın başına çalsın o teşekkürü. Kim olsa aynısını yaparmış zaten kız olsun yeter. Gerizaklı işte ne bekliyorsun" dedim. Gerilmiştim ve içimi boşaltıyordum adeta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bordo SarmAşık
Художественная прозаSadece eğlenmek ve bordo bereli olma hayalini gerçekleştirmek için yaşayan Gülenay, bir anda kendini çok karmaşık bir olay zincirinin içerisinde bulur. Hayatına yakışıklı bir bordo bereli girmesi, olayların tuzu biberi olur... ...