Saray hala parti hazırlıklarına devam ediyordu. Leo bahçede oyun oynuyor abisi ise İris'ten kılıç dersleri alıyordu. Ben, Flora ve Lita davetiyeleri hazırlıyorduk. Neredeyse herkesi davet etmiştim.
Markiz Loren ve eşi. Oğulları Ragar , Atiam ve Herman.
Kontes Giselle ve kızı Fiona.
Öylesine çok davetli vardı ki neredeyse Kovlos düklüğünü unutuyordum. Elbette Dük Archer, Leydi Estelle ve biricik varisleri Dean...Davetiyeleri özenle hazırlayıp gönderdikten sonra Kral ve Prenses Josette için özel davetiye hazırladım.
İşim bittikten sonra faytonu hazırlatıp İris'e haber vermeden çıktım. Şimdi hamle sırası bendeydi. Şah'ı devirecek bir hamle yapmalıydım. En azından zedelenmesini sağlamalıydım.
Akşama doğru eve gelmiştim. İris kapıda beni karşıladı. Bir şey söylemesine gerek yoktu, yüzü yeterince sinirli olduğunu anlatıyordu. İçeri girdiğimde dadım, her iki hizmetçim ve İris peşimden odama kadar geldiler. Odaya girdiğimde kapıda durdular. Arkamı döndüm ve içeri gelebileceklerini söyledim. İris içeriye girip;
- Ekselansları cüretkarlığımı bağışlayın, beni kendinize layık bir şövalye olarak görmüyor musunuz? Eğer sorun bu değilse niçin bana güvenip yanınızda götürmediniz? Sizi her daim takip etmesi gereken gölgeniz olmalıyım. Bunun için size yemin ettim. Sizi bu şekilde koruyamam.
İris bilerek yapıyordu. Duygu sömrüsünden başka bir şey değildi bu. Alt tarafı 5-6 saat evde yoktum.
- Elbette seni kendime layık bir şövalye olarak görüyorum İris. Sence biraz abartmıyor musun? Leydin olarak tek başıma bir yere gidebilecek hükmü kendime verebilirim, öyle değil mi? Bugün kimsenin benimle birlikte görünmesini istemedim. Yakında size de anlatacağım o yüzden yüzünüzü somurtmayın ve debutante için kıyafet almaya gidelim.
Gülerek İris'le dadımın kollarının arasına girdim. Faytonda İris'in hala kırgın olduğunu fark ettim. Bu yüzden onunla sohbet etmeye başladım.
- İris, Christopher'a kılıç dersleri verdiğini duydum. Nasıl, sence iyi mi?
- Leydim aslında ben de sizinle bu konu hakkında konuşmak istiyordum. Onda tuhaf bir şey var. Aşırı derecede kuvvetli ve yetenekli. Dean'dan bile başarılı. Böylesine bir yetenekle Pamelan akademi sınavını kolaylıkla geçebilirdi.
- Neden girmediğini sordun mu? Kardeşinden uzaklaşmamak için katılmamıştır belki.
- Evet kardeşi için olduğunu söyledi, ama leydim gerçekten inanılmaz derecede iyi. Pamelan akademisi kardeşi için burs verebilirdi.
- İris belki de parası bursu karşılayacak kadar yoktur. Bu konuyu daha fazla kurcalamayalım bence. Sonunda onu incitebiliriz. Sonuçta hayatının zorluğunu bilmiyoruz.
İris ikna olmamıştı. Sanki daha fazlasını öğrenmek ister gibiydi.
- Hey İris, hazır gelmişken sana da kıyafet alalım. Ne de olsa sen parti de şövalyem olarak değil davetlim olarak geleceksin.
İris başıyla onaylayıp camdan dışarı baktı. Christopher nasıl kılıçla İris'i etkilemeyi başarmıştı, merak ediyordum. Dean'dan bile iyi mi? Wiseya'nın en iyisi Dean'dı ama kitapta en iyi 2. savaşçıydı. Birincisi Christopher değildi. Belki eve gidince onu test etmeliyim.
Sonunda varmıştık. Bu sefer rahatsız edecek bir Baronda ortalıkta yoktu. Bir mekana girdik. Vitrinden belliydi seçkin, zevkli bir yer olduğu. İçerideki kadın beni tanımış gibi ürküp yavaşça reverans yaptı. Daha sonra;
- Ekselansları şeref verdiniz. Lütfen böyle geçin, sizin için özel dikim elbiseleri göstereyim.
- İris için de getirin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRALLIĞIN KATİBESİ
ФэнтезиHiç bir kitabın içine düştüğünüzü hayal ettiniz mi bilmiyorum ama benim hayal etmeme gerek kalmadı. Normal bir aşk romanı da değildi. Şanslı olmadığımı biliyordum ama iblislerle dolu bir fantastik romana düşmek biraz fazla sanki? Neyse ki okuldaki e...