1/kaçmak

20 5 1
                                    

önceliklle okuyan herkese merhaba. Bir arkadaşım için özel olarak yazıyorum bu fan fiction'ı. Umarım okuduğunuzda beğenirsiniz. Size bir kaç bilgi vermek istiyorum daha iyi anlamanız için.

Oikawa ve iwaizumi voleybol oynamıyorlar hatta iwaizumi oikawa’yla aynı okulda bile değil ve iwaizumi oikawa'dan bir yaş büyük.

Yıldızlamayı unutmayın, teşekkürler.

×××××

Oikawa okuldan eve dönüyordu. Evin kapısına yaklaştığında bağırma sesleri geldiğini duydu, eve girmek onun yüzünü bile görmek istemiyordu ama zorundaydı. Anahtarla kapıyı açtı ve içeri girdi. Tahminleri doğru çıkmıştı, ailesi yine kavga ediyordu. Oikawa, annesi öz babasından boşanıp salak bir adamla evlendiğinden beri annesinden uzaklaşmıştı. Üstelik annesi bu eşiyle daha fazla kavga ediyordu ama bu aptala bağımlıydı. Ayrıca annesi oikawa'nın asıl babasından ayrıldığında adamcağız üzüntüden intihar etmişti. Oikawa hiçbir şey söylemeden salondan geçip odasına gitti. Biri kapıyı sertçe çekip çıkmıştı, bunun üvey babası olması için dua etti ama şişe sesleri duyunca annesinin gittiğini anladı. O pis adam hem annesinin üstüne gidiyordu hem de hiçbir şey olmamış gibi içki içiyordu. Oikawa bir kaç referans alıp onları çizmeye başlamıştı. Muazzam çiziyordu. Çizimini bitirip imzasını atacakken odasının kapısı tekmelendi ve açıldı. Oikawa içinden "huh yine başlıyoruz ha" diye geçirdi. Üvey babası oikawa'nın üstüne gitti ve onu sandalyeden yere savurdu. "SENİN YÜZÜNDEN KARIMLA KAVGA EDİYORUM, BUNLARIN SUÇLUSU SENSİN APTAL ÇOCUK" diye bağırdı. Oikawa artık bunlara alışmıştı. Üvey babasının annesi her gittiğinde ona bağırmasına. Biraz dövüp kemeriyle onu kırbaçladıktan sonra bırakacağını düşündü ama beklemediği bir şey olacaktı.

"Biliyor musun? Senin yüzünden benimle 2 haftadır yatmıyor." dedi sinirden gülerek. Oikawa sessiz kaldı.

"Madem beni senin yüzünden tatmin edemiyor, SEN EDECEKSİN" dedi. Oikawa dediği şey karşısında afallamıştı. Kafasını kaldırıp kekeleyerek "ne demek istiyorsun" deme cesaretinde bulundu. Üvey babası bunu dediği anda Oikawa’nın karnına sert bir tekme attı. Oikawa öksürerek karnını tuttu. O pis adam eğilerek Oikawa’nın düğmesini açtı ve pantolonunu çekti. Oikawa’dan kendisi karşısında mastürbasyon yapmasını istedi. Oikawa hiçbir şey söylemeyince üvey babası onu bayıltana kadar dövdü. Kendine geldiğinde üstünde hiçbir şey yoktu ve arka tarafı acıyordu. Yere baktığında yere kan bulaştığını gördü. Olanları anlayınca durdurulamaz bir şekilde titremeye başladı, ardından gözlerinden yaşlar aktı. Aklında bir sürü düşünce vardı. Elini saçlarına atip saçlarını koparırcasına çekti. Bu kadar zayıf olduğu için, bu evden kaçma cesaretini bulamadığı için kendine lanetler okudu. Odasındaki duşa girip sıcak suyu açtı. Su neredeyse kaynar derecedeydi. Tenini yakmak istiyordu, kendini yakmak istiyordu, burayı yakmak istiyordu. Duştayken hala titriyor ve ağlıyordu. İşini bitirip çıkınca hemen üstüne bir şeyler giyindi. Çantasını hazırladı ve dolabında kaçmak için sakladığı 130 bin yeni (yaklaşık 10 bin TL) yanına aldı. Annesini hiç düşünmeden camdan çıktı ve koştu. Arkasına bakmadan, sadece koştu. Çok önceden yapması gerektiği şeyi olaylar aşırı kötü sonuçlanınca yapmıştı. Evden uzaklaşıp ara bir sokağa geldiğinde yavaşlamıştı. Bir kenara oturup eskiz defterini çıkardı. Her şeyin içinde onları almayı unutmamıştı tabii ki. Oikawa’nın önünden geçen bir kaç adam Oikawa’ya garip bir şekilde bakınca aynı şeylerin olacağını düşündü ve hemen kalkıp koşmaya başladı. Daha az kalabalık bir sokağa girmişti ve yine aglamaya başlamıştı. Hala koşuyordu, ağladığı için gözlerini kısmıştı ve bir şey görmeden elinde eskiz defteriyle koşuyordu. Önünü görmediği için birine çarptı ama ona bakamadan özür dileyip koşmaya devam etti.

Iwaizumi her zaman yaptığı gibi sokaklarda torbacı arıyordu. Son kullandığı kişi yakalanıp hapse atılmıştı bu yüzden yeni birisini bulması gerekiyordu. Tam 4 aydır kaçak bir şekilde yaşıyordu. Polisler onu eski sevgilisini öldürmekten arıyordu. Aslında o haklıydı ama dayanamayıp ona yanlışlıkla zarar vermişti ve ölmüştü. Bunlara dayanamayan iwaizumi'de. uyuşturucu ve içki bağımlısı olmuştu. Tam tenha bir sokağa dalıp yürümeye başlamışken onun yaşlarında gözlerinden yaş akan ortalama fizikli bir erkek ona çarpmıştı. İlgi çeken bir sesle özür dilemişti ama koşmaya devam etmişti. Iwaizumi onun neden ağladığını ve koştuğunu merak etmişti bu yüzden peşinden gitmeye karar verdi. Arada koşarak arada yürüyerek onu takip etti ve en son bir kafeye girdiğinde o da arkasından girdi. Oikawa’nın oturduğu masaya yönelip "boşsa oturabilir miyim? " diye sordu. Oikawa insanlardan özellikle erkeklerden korkmaya başlasa da izin verdi. Iwaizumi, Oikawa’yı izlemeye başladı. Oikawa içinden bu sıcakta uzun ceket mi giymiş diye geçiyordu. O sırada iwaizumi ona adını sordu:

iwa:Gelip bir an da oturduğum için kusuruma bakma, ben iwaizumi ya sen?

Oikawa ona cevap vermek iyi bir fikir mi diye düşünüp cevapladı.

kawa:önemli değil, sonuçta hiç boş yer kalmamış. Bende Oikawa
iwa:güzel isimmiş, sorun olmazsa bir şey sorabilir miyim?
kawa:"uhm, evet sanırım..." dedi son kelimesini mırıldanarak.
kawa:ama. karşılığında bende bir soru sorarım.
iwa:kabul.
kawa:tamam sor o zaman.
iwa:neden aglayarak koşuyordun?
kawa:"oh" dedi ne diyeceğini bilmeyerek ve lafı gevelmeye başladı.
kawa:hiç sadece-
iwa:sadece ne?
kawa:biliyor musun, bu yeni tanıştığım birine anlatabileceğim türde bir şey değil.
iwa:aslında birbirimizi bir daha göremeyeceğiz o yüzden anlatsan rahatlarsın diye düşünüyordum.
kawa:tamam o zaman ilk sen anlat.
iwa:burada olmaz, benimle gelebilir misin?
kawa:nereye kadar?
iwa:şuradaki parka kadar.
kawa:gelebilirim sanırım.
iwa:güzel

iwa garsona "bize iki kahve paketleyebilir misin?" diye seslendi. Garson "hemen paketliyorum" diyince kasaya yöneldi ve ücreti verdi. Kahveleri alıp kapıdan çıktı. Oikawa’da arkasından geliyordu. Bir kahveyi ona uzattı. Oikawa teşekkür edip aldı. Parkta bank olmadığı için çimenlere oturdular ve Oikawa anlatması için bekleyince iwaizumi söze başladı.

iwa:Bir erkek arkadaşım vardı.
kawa:Oh gay misin?
iwa:Evet
kawa:Devam et lütfen
iwa:Benimle kavga etmek için yer arıyordu. Onunla sırf 2 gün yatamadığım çünkü ders çalışmam gerektiği için bana bağırmaya, terslemeye başladı. Bir kaç gün sonra beni aldattığını öğrendim. Bunu neden yaptığını sorunca benim yetersiz bir piç olduğumu, sadece kendimi düşündüğümü, acı çekerek ölmeyi hak ettiğimi söyledi ve baya bir hakaret etti. Dediklerine dayanamayıp onu ittim. Tökezleyip kafasını duvara vurdu. Şansa bak duvarda da tablo asılı olmayan çivi duruyordu. Kafasina yaklaşık 6 santimetrelik çivi girince yoğun bakıma alındı ve korkup kaçtım zaten 2 gün sonrada öldüğü haberini aldım. Bu yüzden hayatımı kaçarak yaşıyorum bu da benim hayatım. Nasıl beğendin mi diye oikawa’ya döndüğünde. Oikawa bağırmak üzereydi. Bunu. anlayınca ona yaklaştı ama o çoktan...

Burada kesiyorum ki merak edin ama kitabı okuyacak birinin çıkacağını sanmıyorum. Şimdi kitabın kapağı hazır değil bu yüzden bunu yapmaya gidiyorum bu arada saat 00.20 sabah yayınlayacağım kitabı neyse görüşmek üzere.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 04, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

-bağımlılık- iwaoiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin