Aras'ın evden çıktığından emin olamadım ama çıkmıştır herhalde diyerek küvetten kalktım
Bornozum yıkama sepetinde olduğu içim vücuduma bir havlu dolarken kapım yine açıldı bi anlık korkuyla sıçradım
"SİKTİR noluyor lan!"
"GÖKTUĞ?"
"Ben- ben özür dilerim" hızla arkasını döndü "banyoda olduğunu bilmiyordum Arasla tartışmanı duyunca kalktım geldim korktum da biraz sana bir şey yapacak diye""Bana kimse bir şey yapamaz teşekkür ederim"
"Ben alt katta bekleyeyim sen üstünü giyin"
"Tamam kendi evin gibi takıl"
Göktuğ Karamercan'ın ağzından
Nazlı'nın yanına yaklaşmak benim için çok büyük bir riskti ama nazlı için yapmak zorundaydım.. bana ters davranır sanıyordum ama ama... şimdi onun evindeyim! Bana güveniyor beni seviyor.
Arasın sesini duymamla telefonu kapatıp arabayla dönüş yapıp hızla Nazlının evine sürdüm aynı zamanda arabada bağırıyordum "LAN AĞZINA SIÇACAĞIM SENİN! SEN KİMSİN NAZLIMA BAĞIRIYORSUN!"
Arabadayken aklıma çılgın fikirler gelirken kendimi frenledim ben aptal Cevdet'in dediği gibi biri değildim psikiyatri doktorum Cevdet benim tedavi olmam gerektiği yönündeydi ama asla! ben hasta değilim! Nazlıyı bulunca işler değişti iyileştim nazlı beni iyileştirdi rüyalarımın kadını benim kadınım.
Sakinleşmiş bir şekilde arabadan indiğimde Aras itiyle karşılaştım omuz atıp nazlının evine her zamanki özel yerimden girdim kimsenin bilmediği yalnızca nazlımın ve benim ruhlarımızın kesiştiği yolda belirlediğimiz yerde
Banyonun kapısını bilerek çalmadan pat diye açtım bi anlık korkuyla bağırdı ama sonra ben olduğumu anlayınca rahatladı vücudu o kadar güzeldi ki... omzundaki kelebek dövmesi, Nazlının kelebeklere karşı zaafı olduğunu çok iyi biliyordum
Bedeninden aşağı doğru dökülen su damlacıkları sanki onu daha da eşsiz yapıyordu
Eşsiz bir çiçek gibi yada bir kelebek
Hızla arkamı döndüm ve aşağıda bekleyeceğimi söyleyip indimSeviyordum evi o gibi kokuyordu çiçeksi, kremsi... eşyaların yerleri hala aynıydı eşyalar konusunda değiştirmeye hep açıktı ama düzeni, koyduğu yerler her zaman aynıydı
Elimi masada gördüğüm çerçeveye götürdüm
Annesi,babası, ablası ve nazlım...
Anne dediği kadının gerçek yüzünü bir görsen ama bunu kaldırabilir misin ki güzelim?Ayak sesleri geldi baştan aşağı belli etmeden süzdüm beyaz saten bir şort üstünde askılı bir şey giymişti ne giyse yakışıyordu
"Göktuğ bir şeyler içmek ister misin"
"Olabilir"
"Ne istersin alkol?"
"Tekila midye yapalım mı?"
"Aaa tekila ve midyem yok ama" dudaklarını fark etmeden üzüldüğünü belli ederek büzdü
"Ismarladım bile" telefonumu çıkarıp isteklerimi girdim ve sipariş verdim
Yanıma oturduğunda heyecanlandım bu kadar yakınıma oturma be güzelim
Tekila ve midyeleri masaya dizdik
"Bekle birde film açalım""Korku filmi sever misin"
"Komedi izlesek"
"Aaa göktuğ bey niye böyle yapıyorsunuz"
"Komedi aç hadi komedi" bilmiyordu ki korku filmi izlemem yasaktı en son izlediğimde olan şeyler...
"Hah buldum!"
Adını bilmediğim bir komedi filmi açtı kesintisiz film boyunca güldü önümdeki ekran yerine onun gülüşünü izledim
Gülüşü kurak sıcakta aniden gelen bir soğuk su gibiydi serinletici ferahlatıcı, her zaman hareketlerini bir şeye benzetirim benzetmeden duramazdım güldüm ona baktım ve güldüm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arna
Teen Fiction-Kitabım +18 içerikler barındırıyor- -rahatsız edici cinsel içerikler bulundurmaktadır- ----------- BEN NAZLI KANDEMİR BABAM YÜCEL KANDEMİR'İN SİLAH KAÇAKÇILIĞI İŞİNİ DEVRALARAK BU SİKTİĞİMİN HAYATINI SİKMEYE GELİYORUM!" ----------- Ailesini trafik...