Biraz sorunlu başlayıp güzel bitirdiğimiz yazın ardından tekrar hogwartstaydık. Ortak aile yemeği pek iyi bir fikir değildi anlaşılan ama neyseki toparlamıştık. Ailelerimiz ben ve Cedric'i öğrenmişti. Başta karşı çıksalarda kabul etmek zorunda kalmışlardı. Akşam yemeğinde hoşça sohbet ederken Dumbledore kürsüsüne çıktı ve açıklama yapmaya başladı.
20 dakika sonra Beauxbatons ve Durmstrang öğrencileriyle oturmuş yemek yiyorduk. Fred ve George turnuvaya katılamadıkları için hala bakanlığa sallıyordu. "Sanıeım Cedric katılacak, sonuçta sonsuz şöhret var işin ucunda" dedi Ron. "Bilmiyorum Ron, eğer katılmak isterse ona engel olamam" şöhret kısmını vurguladığı için ona kızmıştım ama belli etmemiştim.
Cedric ve ailesinin durumu ortaydı. Fakirlikten ölmüyor, zenginlikten de havalara uçmuyorlardı. Eğer kazanırsa çok iyi olabilirdi tabiki ama Cedric paragöz birisi de değildi.
Yemeklerimizi bitirdikten sonra herkes ortak salonlara giderken çıkışta Cedric'i bekledim ve onu gördüğümde de gidip sarıldım o da karşılık verdi. "Nasılsın?" diye sordum ayrılırken "Seni görünce çok daha iyi oldum" elini tuttum ve yürümeye başladık.
"Ee turnuvaya katılacak mısın?" "Emin değilim, arkadaşlarım katılmam gerektiğini söylüyor. Sen ne diyorsun?" "Sen ne karar verirsen sana destek olacağımı unutma. Hermione'nin dediğine göre bu turnuvada insanlar ölüyormuş. Eğer-" "Merak etme çok dikkatli olacağım. Söz veriyorum" dedi ve beni öpüp sakinleştirdi.
"Yani katılıyorsun öyle mi?" kafasını salladı ve gülümsedi bende ona karşılık verdim. Sonrasında ayrıldık ve kendi ortak salonlarımıza gittik.
**
Ertesi akşam Cedric'le el ele tutuşmuştuk ve yanınızda onun arkadaşları vardı. Beraber ateş kadehinin olduğu yere doğru gidiyorduk. İçeri girdiğimizde herkes sustu ve bize baktı. Biraz stres olmuştum. Yaş çizgisine geldiğimizde Cedric'in elini bıraktım ve onu içeri doğru hafifçe itip gülümsedim. Arkasını dönüp bana bir bakış daha attıktan sonra elindeki kağıdı ateş kadehine attı.
Büyük bir alkış koptu ve bağırışlar yükseldi. Bende bağıranlar arasındayım, geri döndüğünde beni belimden tuttu ve hızlıca öptü. Tam çıkarken gözüm biiz izleyenlerden birine takıldı. Cho gözünü kırpmadan Cedric'i izliyordu. Harry ondan hoşlanmasa gözlerini oyabilirdim ama kendimi tuttum. Cedric'in elini daha sıkı tuttum ve beraber geldiğimiz yerden tekrar dışarı çıktık.
**
Harry'nin ateş kadehinden isminin çıkmasından sonra ortak salonda onun gelmesini bekliyorduk. Yaklaşık 20 dakika sonra delik açıldı ve Harry içeri girdi. Hermione ve ben hemen ayaklandık "Ne oldu Harry?" "Mecburen katılacağım" dedi ve tek kelime etmemize izin vermeden merdivenlerden çıktı.
"Ah tabi katılacak sonuçta ismini kadehe koydu" dedi Ron. Buna ne olmuştu böyle. "Ronald ne dediğini sanıyorsun sen. Harry adını ateş kadehine koy-" "Koydu Carla. Bunu hepimiz biliyoruz" "Şuan gereksiz kıskançlığın sırası değil. Ne kadar üzgün olduğunu gördün Harry bunu yapmaz" sakin kalmaya çalışıyordum ama pek mümkün değildi.
10 dakikalık tartışmamızdan sonra Ron ayaklandı ve merdivenlere doğru ilerlediğinde arkasından bağırdım "RON ÇOCUKLUK YAPMAYI KES ARTIK!" durup bana baktı fakat tek kelime etmeden yürümeye devam etti.
Eski yerime oturduğumda Hermione sırtımı sıvazlayıp beni rahatlatmaya çalıştı. "Harry'nin bilerek katılmadığını sende biliyorsun. Klasik Harry Potter ününden bile nefret ederken sonsuz şöhret istemez Hermione" "Biliyorum Carla fakat Ron şuan buny düşünemeyecek kadar sinirli. Ona zaman tanıyalım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cedric Diggory İle Hayal Et
Science FictionEğer Cedric'e takıntılıysanız sizi okumaya alalım.