"Ela hanım."
Gözlerimi açtığımda başımda dikilen Leyla'ya baktım. Henüz yeni uyandığım için biraz bulanıktı her şey.
"Ne oldu Leyla?" dedim esneyerek. Sanırım uykumu alamamıştım.
"Ela hanım. On dakika sonra toplantınız vardı onu söylemek istedim. Dün siz işleri alabilirsiniz deyince toplantıyı sabaha almıştım."
"İyi yapmışsın. Geliyorum şimdi."
Leyla bana garip garip bakınca ne oldu der gibi baktım bende ona.
"Şey Furkan bey?"
Furkan?
Masanın diğer tarafında uyuduğunu görünce tepkisiz bir şekilde bakıp ayağa kalktım. Muhtemelen onun örttüğü ceketini de çıkarıp askıya astım.
"Uyusun o. Sen çıkabilirsin."
Leyla odadan çıkınca bende dağılan saçlarımı yukarıdan yeniden toplayıp çantamdaki makyaj malzemelerimle görünümümü düzelttim. Hazır olduğumda da toplantı odasına doğru adımladım.
Furkan'dan
Gözlerim kapalıydı ama uyanmıştım. Herhangi bir yerimde ağrı hissediyor muydum? Hayır. Peki gürültü var mıydı? Hayır.
Derin bir of çekip kafamı hafifçe masaya vurdum.
"Ela daha uyanmamış. Kesin uyanınca bağırıp çağırıp odadan kovacak beni. Kızım niye sen benden önce uyanmıyorsun? Ben senden önce uyanınca geriliyorum."
Gözlerim Ela'yı karşımda görmeyi beklerken dün gece onun yattığı kısım boştu. Uyanmış mıydı yani? O zaman niye üstüme atlayıp kovmamıştı beni? Gözlerim askıdaki ceketime takıldığında gözlerimi devirdim.
"İnsan kocasının üstüne örter. Asmış bir de oraya?"
Ayağa kalkıp üstümü başımı düzelttiğimde odaya bir kadın girmişti.
"Günaydın Furkan bey. Ela hanım bir toplantı da şu an. Bilginiz olsun."
"Teşekkür ederim. Asistanısınız sanırım."
"Evet ben Leyla. Ben bir dosya almak için gelmiştim. Ela hanıma ulaştırmam gerekiyor." dedikten sonra bulduğu dosyayı alıp çıkacakken durdurdum onu.
"Leyla."
"Buyurun Furkan bey."
Yanına gidip elindeki alıp dosyayı inceledikten sonra yüzüne baktım.
"Kaçıncı katta bu toplantı odası?"
"Bir üst kat Furkan bey?" dedi sorgularcasına.
"Ben götürürüm." dedikten sonra bir üst kata koşar adım fırladım. Toplantı salonunu bulduğumda yüzüme tatlı bir gülümseme yerleştirip odaya girdim.
Herkes bana gülümseyle karışık şaşkınlıkla bakarken Ela kesinlikle beni öldürme planları yapıyordu.
"Furkan." dedi gülümsemeye çalışarak. Isıracağım şimdi. "Ne işin var senin burada?"
"Karımı görmek istedim."
Ela bir şey söyleyecekken toplantıdaki orta yaşlı kadının konuşmasıyla susmak zorunda kalmıştı.
"Ela hanım gerçekten çok tatlı bir eşiniz var." dedikten sonra yüzünü bana döndü. "Furkan bey sizde çok seviyor olmalısınız. Vakit henüz çok erken. Zaten yan yanaydınız muhtemelen tüm gece."
"Öyleydik tabi. Kendisi benim güzel karım olduğu için ayrılamıyorum ondan."
"Kes sesini Furkan." Ela'nın kulağıma fısıldayıp beni çimdiklemesiyle susmak zorunda kalmıştım.
"Biz devam edelim toplantıya. Furkan da zaten gidiyordu. Değil mi canım?" Ela canım kelimesini baskılayıp bana alttan alta def ol git mesajı vermişti ama tabi ki ben bu mesajı almamak için direnmiştim. Çünkü neden direnmeyeyim?
"Canım!" dedim bende kendime çekip yanağını öperek. "Ben senin için bugün işi ekmeye karar verdim. Siz devam edin ben seni tam bu tuttuğum sandalye de oturup izleyeceğim."
Ela beni bu gece kesin öldürecekti. O bana kötü kötü baksada herkes hayran hayran izliyordu bizi.
"Devam edelim o zaman." dedi Ela çaresizce gitmeyeceğimi anlayınca.
"Bu iç giyim mankenleri hakkında ne düşünüyorsunuz Ela hanım? Sizce çekim için uygunlar mı?
Ela dosyadaki erkek mankenleri incelerken bende kafamı uzatıp baktım. Ne diyeceğini merak ettiğim için gözlerimi gözlerinden çekmiyordum.
"Gayet iyi duruyorlar. Boxer için fizikleri de uygun."
"Sen şimdi beğendin mi bunların fiziğini?" dedim Ela'ya sokularak. "Beğendim." dedi o da ifadesizce.
"Benim fiziğim onlardan daha güzel ki."
"Konumuzla ne ilgisi var Furkan?"
"Bir ilgisi yokta bil diye yani."
Ela beni pek umursamasa da bu durum iş yapacağı kadının dikkatini çekmişti.
"Aslında keşke mankenimiz siz olsanız Furkan bey ama elimizdekiler bunlar işte."
"Aynur hanım." dedi Ela aceleyle araya girerek. "Eşimin modellikle bir ilgisi yok. Biliyorsunuz diye tahmin ediyorum. Herkes işini yapmalı öyle değil mi?"
"Elbette Ela hanım ama Yusuf beyle de çekim yapacaksınız fakat o bir futbolcu. Yani eğer Furkan bey isterse neden olmasın? Biz büyük bir zevkle Boxerlarımızın reklamını Yusuf bey ve Furkan beyle yapmak isteriz. Bu bizim içinde mükemmel olur."
"Aynur hanım. Lütfen biz Yusuf ve diğer modellerle devam edelim."
Duyduğum şeyle araya girmem gerekiyordu.
"Bir dakika bir dakika. Bize biraz müsaade eder misiniz?"
Ela'yı kolundan tutup toplantı odasından çıkardım.
"Furkan işimi yapmama bile izin vermiyorsun! Ne oluyor!"
"Sen şimdi Yusuf'un boxerlı fotoğrafını mı çekeceksin?" dedim gözlerine bakarak.
"Evet." dedi düz bir şekilde.
"Olmaz. İzin vermiyorum."
"İzin istemedim. Çekil önümden."
Ela'ya bir gece de ne olmuştu anlamamıştım ama sorgulamaya vaktim yoktu. Ela tekrar toplantı odasına gidince beni umursamadığı için açıkçası bozulmuştum. Bende tekrar toplantı odasına döndüğümde onun beni yine hiç umursamadan çekim konusunda anlaştıklarını görünce aklıma gelen şeyi yapmaya karar verdim.
"Aynur hanım."
İmzalar atılmadan önce Aynur hanım durup bana baktı.
"Eşim biraz kıskanç biri. Bu yüzden çekimlere dahil olmamı kabul etmedi ama ben bunu canım karımla aşabileceğimizi düşünüyorum. Eğer teklifiniz hala geçerliyse ben markanızın modeli olmayı çok isterim."
"Furkan-"
Ela'nın sözünü Aynur hanım kesmişti.
"Lütfen Ela hanım. Biz gerçekten çalışmayı çok istiyoruz. Hem zaten çekimleri bizzat siz yapacaksınız."
Ela önce bana baktıktan sonra kabul etmişti ama gözlerinden biraz sonra fışkıracak gibi duran ateşli oklar bana isabet etmeden buradan kaçsam iyi olacaktı.
..🦋❤️
Canım okuyucularım siz iyi ki varsınız ya. Bazen kimseyle konuşmak istemediğim zaman watpadd aracılığıyla sizinle olmak çok güzel. İçimden geldi, söylemek istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müptela / Yarı Texting
Fanfiction@Kuymakcibasi: Sana çok aşığım be kuymaklı kekim. @Kuymakcibasi: Bu his nasıl biliyor musun? Hani böyle eskiden, biz küçücükken babamız mahalle bakkalına gider, beyaz şeffaf poşetlerde ekmek alır ama o ekmeğin içine de birkaç tane bizim için çikola...