"Tamam, anlatacağım ama aramızda kalacağına söz ver."
"Söz, kimseye söylemeyeceğim."
"Ruggero ve ben eskiden sevgiliydik. Yani Soy Luna zamanlarında... biz ayrıldığımızda onun yeni bir kız arkadaşı oldu, çok mutluydu. En azından öyle görünüyordu. Ama ben onu aklımdan bir türlü çıkaramadım." Giro gözlerini denize çevirdi, dalgın görünüyordu. Bana doğru fısıldadı.
"Onu... hâlâ seviyor musun Karol?"
"Bilmiyorum, yani aklımdan çıkaramıyorum derken kafamın karışık olduğunu söylemek istemiştim."
"Anladım, peki neden bu diziyi kabul ettin ki? Ruggero'nun da olduğunu biliyordun."
"Aslına bakarsan, onun için kabul ettim. Kafa karşılıklığımı giderebilmek için. Neden benden ayrılır ayrılmaz kız arkadaşı oldu, sormak için. Beni hiç merak etti mi veya hatırladı mı bilmek için. Benim tüm sorularımın cevabı ondaydı ama dün cevabımı aldım..." gözlerim dolarken anlamaması için bakışlarımı denize çevirdim.
"Dün ne oldu?"
"Boş ver, önemli değil." bir süre ikimiz de konuşmadık. Denizi izliyorduk ve onunla konuşmak biraz olsun iyi gelmişti. Sessizliğimizi bozduğunda ona döndüm.
"Karol, bence artık onu unutmaya çalışmalısın. Seni sevseydi bunu belli ederdi zaten. Belki de... başka birilerine şans vermelisin, seni gerçekten seven."
"Belki de..." gülümsedim ve bir süre yüzüne baktıktan sonra onun telefonu çaldı. Cebinden çıkarıp aramayı açtı.
"Buyurun..."
"Tamam, Karol da yanımda beraber geliriz." telefonunu kulağından indirdiğinde bana döndü.
"Karol set varmış bugün. Yetiştirmek için bugün de çalışacakmışız ama merak etme sadece bu hafta böyle. İstersen beraber gidelim... ben arabamı getirene kadar sen burada beklersin. Hem yalnız kalmanı istemiyorum açıkçası, bugün pek iyi değilsin." kafamı salladım.
"Evet olur. Gerçekten iyi hissetmiyorum ve beraber gitmek iyi olur. Seni burada bekliyorum o zaman."
"Evet. Hemen geliyorum!" o hızlı adımlarla kaldırımda giderken gülümseyerek önüme döndüm. Yürüyerek gittiğine göre evi yakın olmalıydı. Bir süre huzur içinde denizi ve gökyüzünü izledim. Onunla konuşmak iyi hissettiriyordu. Yolun kenarında duran bir araba gördüğümde Giro olduğunu anladım ve arabaya bindim. Kemerimi taktım ve arabayı çalıştırdı. Yol boyunca pek konuşmadık. Yarım saat gittiğimizde çekim yerine gelmiştik. Herkes toplanmıştı. Hızlıca arabadan indik ve gözlerim hepsinin üzerinde gezmeye başladı. Sonra Ruggero'yu gördüm, şaşkın bir şekilde bir bana bir Giro'ya bakıyordu.
"Evet, geldiğinize göre başlayabiliriz... sizin kıyafetleriniz hazır. Biraz hızlı giyinirseniz iyi olur çünkü yeterince vakit kaybettik." dedi yönetmen. "Tamam." dedik ve ben karavanıma girdim. Askıda benim için asılı duran kıyafetleri askıdan çıkardım ve giydim. Aynada kendime baktığımda güzel olduğumu gördüm. Vaselissa'nın tarzı gerçekten güzeldi.
Oradan çıktım ve makyaj yapmaları için aynanın karşısındaki sandalyeye oturdum. O sırada senaryoyu incelemeye çalışıyordum. Ama sürekli yüzüme değen fırçalardan hiçbir şekilde okuyamamıştım. Kağıtları masaya bıraktım ve makyajın bitmesini bekledim. Sade ve güzel bir makyaj yapıldıktan sonra nihayet senaryoya göz atabilmiştim. Bir sürü diyalog ve akılda tutulması zor cümleler vardı. Sonlara doğru gözüme çarpan bir şeyle durdum. Alec, Vaselissa'ya olan hislerini anlatacaktı! Bu da Ruggero'yla konuşacağım anlamına geliyordu. Çok gerildiğim için masada duran suyu içtim. Bana birkaç gün önce böyle bir sahneyi canlandırmak isteyip istemediğim sorulsaydı hiç düşünmeden evet derdim ama şimdi istemiyordum, o beni hiç sevmiyorken böyle bir şey yapmak istemiyordum.
Derin bir nefes aldım, bunlar gerçek değildi. Biz sevgili rolünü oynayacaksak bu sahneler çok sık olacaktı. Aslında bu teklifi biraz da o yüzden kabul etmiştim, ona yakın olabilmek için. Ama şimdi bu anlar bana acı verecekti. Tereddütle yerimden kalktım ve yanlarına gittim. Başlamak üzerelerdi.
"Karol sen şuraya geç çünkü bu açıdan Ruggero sana daha yakın görünüyor... tamam, 3 2 1 kayıt!" herkes sustu o an. Gözler üzerimizdeydi ve bu beni daha çok geriyordu. Ama sahneyi bozamazdım, heyecanlanmamalıydım.
"Vaselissa, seninle konuşmam gereken bir şey var. İkimiz hakkında..." dedi ve elimi tuttu Ruggero. "Pekala?" dedim.
"Ben... senden hoşlanıyorum hatta aşığım." bir süre birbirimize baktık. Gözlerim ellerimize kaydı. Merak etmeyin ben kendim bakmıyordum, senaryoda böyle yazıyordu! Sonra gözlerimi tekrar ona çevirdim.
"Alec, gerçekten mi? Bana karşı böyle mi hissediyorsun?"
"Evet." dedi sessizce. Sonra ben konuştum. "Bende senden hoşlanıyorum sanırım..." heyecanla bana baktı. Gerçekten Ruggero beni çok şaşırtıyordu. Kaç bölümdür ilk defa bu kadar gerçekçi oynuyordu. Kendini role kaptırmıştı. Birden bana sarıldı. Bende hızla kollarımı sırtına doladım. Kamera bizim dibimizdeyken sadece ona bakmamaya çalışıp sahnenin bitmesini istiyordum. Ayrıldığımızda gülümsedi, ben de ona. O an durdum ve onun gülümseyen yüzünü inceledim birkaç saniye. Kıvırcık saçlarını, ince dudaklarını. Çok iyi görünüyordu...
Sonra birden Ruggero bana doğru yaklaştı ve elini yanağıma koydu. Ben ise sadece olan biteni izliyordum. Birden dudakları dudaklarıma değdiğinde ne yapacağımı bilemedim. Çünkü böyle bir sahne yoktu! Ruggero beni öpüyordu, Alec değil! Çıldırmak üzereydim. Biz, ilk defa oyunculuk yapmadan birbirimizi öpüyorduk ve herkes bunu biliyordu. Soy Luna'nın her konserinde Ruggero ve Karol olarak öpüyorduk ama bu başkaydı, bu sefer herkes biliyordu.
Çok utanmıştım. Sadece birkaç saniye de olsa karşılık vermiştim ve böyle bir şey yapmamam gerektiğini bilmek beni daha çok utandırıyordu. Ayrıldığımızda onu gerçekten özlediğimi fark ettim. Biz hep böyleydik, normal bir ilişkimiz olmamıştı. Hiçbir zaman hislerimizi belli edemiyorduk, sevdiğimizi sadece birbirimize gizlice söylüyorduk. Ve şimdi suç üstü yakalanmış gibi hissediyordum. Ama ona ilk defa böylesine yakın olmak, her şeyi unutturmaya yetmişti. Aradan çok zaman geçmişti ve her şey değişmişti. Onu eskisi gibi sevmem artık zordu çünkü sevmek, yarıda kalan bir kitaba devam etmek gibi kolay değildi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hala Seni Seviyorum
Fiksi PenggemarBana bakışını hissediyorum. Bahar gibi çiçeğe uyanırsın. Değer dolu melodiler gibi, Sen içimde yaşıyorsun ben senin içindeyim. Kalbi ıslatan yağmur gibi, Hiç yazılmamış bir şiir gibi, Sen içimde yaşıyorsun ben senin içindeyim. ••• Şarkı bittiğinde g...