Hadi gidelim Osman

HGO-3

Emre Alper ve Suat Eneslere gittikten iki gün sonra okulda,
Osman'ın ağzından;
Enesle koridorda sınıfa doğru ilerlerken herkes bize dönmüştü. Sinek uçsa duyulacak derecede bir sessizlik hakimdi koridora. Ancak sınıfımıza girdiğimiz an büyük bir alkış koptu. Ardından bizim sınıf Enes ve bana tezahürat etmeye başladı."Ooooo şşşşşş bir ki üç lay lay lay lay lay lay en büyük fameler bizim fameler!" Aniden bizim çocuklar bizi kollarıyla kaldırdılar. Tezahüratlar eşliğinde havaya attılar "lan yeter bırakın hadi yeter valla bak şş lan kime diyorum oğlum indirsenize lan Suat indir lan hiç dinliyomu beni oğlum inince bittin sen ". Evet korkuyordum. Küçükken kızlara hava atcam diye kendimi ranzadan atmam akabinde demir uçağın çeneme saplanması ve çeneme 5 dikiş yemem bu korkunun en önemli hatta tek sebebiydi.Enes'i indirdiklerinde beni de indirirler diye düşündüm ama beni hala son hız havaya atıyorlardı. Havaya zıplarken Enes'in adını haykırdım ama beyfendi keyifle benim çırpınışlarımı izliyordu. Birden gözüm karardı popom sızlamaya başladı. Bizimkiler Apoyu görünce korkudan beni unutmuşlardı bende yerle unutamayacağım dakikalar yaşamıştım. Apdullah hoca bizim müdür yardımcimizdı ve araba farı gözlükleriyle tam bir katil bebek chuckydi. 1.60 boyuyla kapıda belirdi . Elleriyle kemerini tutmuş bize bakıyordu. "Şşşş neler oluyo burda !" O an Apo'ya içimden teşekkür ediyordum ancak onun yüzünden düşüşüm aklıma gelince teşekkürüm bedduaya döndü. "Yıllardır et aldığın kasap at eti verir de kişnemekten konuşmayı unutursun inşallah. Cumaya gittiğinde ayakkabını çalarlarda yerine nixe koyarlar inşallah. Yüzünü yıkarken su damlası dirseğine kaçar da sinirden kudurusun inşallah." Beddualarımı sıraladıktan sonra bi ferahlık geldi bi rahatladım sanki. Herneyse konumuz bu deil. Yerden kalktım ve üstümü silkeledim. Sınıftakiler Enesle olay hakkında konuşmaya başlamıştı. Bizimkiler olayı bildikleri için bi kenarda seyrediyorlardı yalnızca. Enes'i yalnız bırakmamak adına onun yanına gittim. Omzumda bir el hissettiğimde Victoria Secret parfümünden elin sahibinin Cemre olduğunu anlamıştım. Cemre benim hoşlandığım sayılı kızlardandı. Yani hoşlanmak diyorum ötesi deil. "Osman hayırlı olsun senin adına çok sevindim"."Saol" diyip geçiştirdim. Çok yüz vermemek lazımdı hani :) sonra diğer kızlar ayy Osman Eneees diyerek geldiler. Sonra onlar sordu biz cevapladık. Yavaş yavaş sıkılmaya başlamıştım biri sussa diğeri başlıyordu. Enes'e baktığımda o da pek memnun görünmüyordu halinden.

2 hafta sonra , Enes'in ağzından;
Artık popülerdik şehirde ama bu bizim hayatımızı yada karakterimizi etkilememişti. Üç beş takipçisi olunca ağız burun büken tiplerden değildik çünkü. O gün çok normaldi. Yine klasik bir okul gününden sonra park durak ev üçlüsü ve yumuşak yatağım. Kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktım. " ananısss" devamını getiremeden Osman ağzıma vurdu hafifçe-ki hızlı vurmuş olsa 6 katını ona yapacağımı bildiği için cesaret edemezdi-"terbiyesiz küfretmemeyi öğretmedilermi sana çok ayıp" "soğuk su dökerek uyandırmak çok Olgun bi hareket " Thug life. Osman'ı en sinir olduğu noktadan vurmuştum. Her zaman Olgun biri olduğunu söyler bizim hareketlerimizin çocukça olduğunu söylerdi. Aslında tam tersiydi. Hepimiz arada çocuklaşıyorduk ama idolüm Osmandı. Kıymetlimiss." ne alakası var sen bana çocuk diyemezsin ben gayette Olgun olduğumu düşünüyorum" bunu söyledikten sonra sağ elini kafasının üstünden geçirip işaret parmağını sol burun deliğine,sol elini de alttan sağ burun deliğine soktu. Ardından cadı kahkası attı. Yaptığı hareketten sonra resmen anırarak gülmeye başladım.Yaptığı hareketi bende yaptım ve tekrar gülmeye başladık. Welcome to My world. İşte benim muhteşem Olgun arkadaşım ve onun muhteşem Olgun arkadaşı. Biz ikimiz birbirimizi tamamlıyorduk. Tıpkı Chris Brown ve Rihanna gibiydik...
Arkadaşlar vote yapın plis okuyosunuz iki dakika bi bascaksınız he üşenmeye üşeniyorum modundamısınz :D neyse hikayenin devamı isteniyosa bana mesaj atmanız yeterli