Bu ne böyle? Aşk, ilk görüşte aşk? Etkilenme? Çekim? Bu bilmiyorum neden çok güzeldi o çocuk. Ben mi dikkat etmiştim sadece onu? Hayır be.
Bir dakika ne?
Ne zırvalıyorum tanrı aşkına, of beynim sanırım yerinde degil.
Her gün saat yedide sokağımızdan geçiyor, her gün fırınımızdan poğaça alıyor. Bazen de ben veriyorum. Neden her gün uğruyor? Benim için midir?
Ne?
saçmalama Jen-
"Jeno aşağı gel!" Diye dışarıdan bana bağıran teyzemin sesiyle, odamda kafayı yemek üzere olduğum cevabını bulamadığım saçma soruları bir kenara bırakıp teyzeme pencereden "Geliyorum teyze!" diye seslendim ve müşterilerle ilgilenmek için binamızın hemen altındaki fırına indim.
"Ne bu dalgınlık işler yoğun farkındasın. Ben soylemeden düşünüp inmen gerekmez mi sence?" Dedi teyzem. Oysaki günün zaten neredeyse 10 saati çalışıyordum, üstüne geceleri başka bir işte daha çalışıyordum. Artık iş bulmam gerek diye düşünürken...
dükkanın kapısının üzerindeki zilin çalmasıyla kapıdan içeriye o girdi.
Ensesine uzanan koyu siyah saçlı, uzun kirpikli, gözleri parıldayan o güzel çocuk. Tezgahın önüne gelip yine aynı her sabah aldığı şeylerden istedi.
1 sade poğaça, 2 çilekli süt.
Fix'ti her sabah gelir ve alırdı. Yine aldı, parasını ödedi ve çıktı kapıdan. Bu sefer,
bu sefer takip edebilirdim belki. Bu biraz rahatsız edici mi olurdu?
Bilmiyorum ama nerede çalıştığını veya nereye gittiğini çok merak ediyordum.
Çıkmasının üzerinden iki dakika geçmişti ve teyzeme seslendim.
"Teyze, çok acil bir işim çıktı 10 dakikaya dönücem hem belki kendi işimi bulurum fena mı? Firsatımı değerlendirmeliyim." Bir şey demesine izin vermeden koşarak çıktım dükkanımızdan.
Sokağın sonundaydı o çocuk hala görüyordum. Biraz hızlandım ama çok yakınlaşmamam da gerekiyordu.
Ara sokaklardan daha çok şehir meydanına giden yollardan geçtik ve en sonunda lüks bir binanın altında olan camlı bir kafeye girdi.
Yolun başındaki direğin arkasından onu izliyordum. Maskesini çıkardı ve önlüğünü geçirdi önüne.
Sanırım garson olarak çalışıyordu?
Bir dakika hayır tezgahın arkasında kahve yapma makinesına yöneldi. O bir barista.
Hepsini olduğum yerden görüyordum. Kafenin tamamen camdan olması da işime gelmişti tabii. Girip girmemeyi çok düşündüm.
Ne olabilirdi ki en fazla?
(Evet camda olan elaman aranıyor yazısını görmüş olarak girseydim bu başıma gelmezdi...)
Cam kapıyı ittirdiğimde, masaya otursam sipariş vermek zorunda kalacaktım. Oturamadım öylece bir süre ayakta bekledim. "Neden girmiştim ki kafeye?"
Lanet olsun. Diye sayıklarken bir garson yanıma gelip;
"İş için gelmiştiniz sanırım?" (Ne? ne işi be.)
"İlanımız asılıydı camda onun için gelmediniz mi? Yer mi arıyorsunuz yoksa?"
(Ha- siktir...)
"Evet iş için gelmiştim."(İş için mi gelmiştim???)
Buyurun diyip beni arkada bir odaya yönlendirdi. Kapıyı açtığımda güzel büyük bir masa ve büyük bilgisayar ekranından yüzü gözükmeyen bir adam oturuyordu. Ses geldi: "Oturun lütfen."
Dediği gibi yapıp masasının kenarındaki koltuklardan birine oturdum ve bir kağıt uzattı bana. "Lütfen doldurun şuraları." Yüzünde bıkkınlık ifadesi vardı. Hiç hoş değil.
Her neyse verdiği kağıtta yazan her şeyi doldurup geri uzattım ve ayağa kalktım koltuktan.
"Yarın sabah başlayabilirsiniz işe. Maaşlarla ilgili bilgileri bugun bir çalışanımız size aktaracak ve içiniz rahat olsun her şekilde yardımcı oluyoruz." Samimi bir gülüş müydü bu emin değilim. Kafeden çıktım ve dükkanımıza doğru yürümeye başladım çıkarken bakındığımda onu telaşlı bir şekilde kahve yaptığını gördüm. Çok çalışıyordu
O çok tatlıydı.
Dükkanımıza yüzümde büyük bir gülümsemeyle geri döndüm. Teyzem bana sordu. "Bu ne mutluluk jeno bey?"
"İş buldum teyze iş!!" Teyzemde hafif bir tebessum bırakti mutlu olduğunu belli eden.
Akşama yaklaşıyordu, müşteriler azalmıştı, eve çıktım; yatağıma uzandım. Tavana bakıp öylece sırıtırken telefonumdan bildirim geldi. Yanımdan hemen alip aynı pozisyondayken açtım telefonumu. Bir numardan mesaj gelmişti.
__________________________________
+82 02* *** ***
-Selam!
-?
-Ben size bilgi verecek olan
çalışanım adim Jaemin.
Na Jaemin memnun oldum
Kafede baristayım ben de.
(BARİSTA Mİ Bİ DAKKA )
- Ah, merhaba Lee Jeno ben de
memnun oldum.
({€+~€}<+$p€{*~€}+,$\+{$,)
-Evet bilgi verecektiniz sanirim?
-Uymaniz gereken fazla bir sey
yok aslinda musterilerle aranizi
iyi tutmaniz yetiyor.
- maas konusu da degisiyor haftalik
performansiniza gore, ama min. olarak
1200 won aliyorsunuz.
-bu sizin calisma durumunuza gore
artabilir.
-Gercekten iyiymis, tesekurler.
-Ne demek:) yarin gorusmek uzere...
(?)
-Gorusuruz
Seen
________________________________
