OKYANUS'TAN
Depoya kapatmıştı beni yapıcaklarından çok korkuyordum en çok kendime kızıyordum kaçmayı bile becerememiştim. Saatlerdir ağlıyordum başımada 2 tane izbandut dikmişti kapılar ve deponun çevresindekileri tahmin bile edemiyodum burdan kaçışım yoktu öylece bekliyordum acımı çekmek için . Kapının açılmasıyla başımı kaldırıp buğulu yaşlı gözlerimle baktım gelen poyrazdı sanırım. Biraz daha yaklaşınca emin olmuştum ağlamam durmuştu iç çekişlerim devam ediyodu elini kaldırıp iki parmağıyla yüzüme gelen saçı arkaya nazikçe itti parmakları tenime deyince titremiştim ürkekçe . İrkilmeme histerik bi kahkaha attı
Poyraz;" benden bu kadarmı korkuyosun"
Cevap vermedim.
Bağırarak;" Benden bu kadarmı korkuyosun dedim! " tekrar kısaca güldü Ve sözlerine devam etti
" korkmalısında bence . Baban denen o şerefsiz gelmeden elimden kurtulamazsın kızının elimde olduğundan çoktan haberi olmuştur ama korkak senin baban. Benden para alıp sır oldu ama ben onu bulucam! "
N-ne babam mı demişti o benim babam mı yani babam kelimesi bile o kadar tuhaftı ki sanki dünyaya yalnız gelmiştim bi anne yada babadan olma değildim o kadar alışık değildim ki . Babamın yaptığı hata yüzünden acısını ben çekiyordum adını kendisini ve ya bi resmini bile görmemiş bilmiyordum ama kendi suçunu bana yüklemişti bazen hiç doğmamış olmayı dilemek isterdim ama malesef . Boş gözlerle gri rengi zemini izlerken tekrar bağırınca yine irkildim
Poyraz;" kaldır o kafanı !! Tekrar etmicem"
Kafamı kaldırdım. Ve konuştum
Ben;" babamın sana kazığı yüzünden bendenmi hıncını alıyosun beni evde tutup hapis hayatı yaşatarakmı ve ayrıca babam denen adamın gelmesini daha çok beklersin beni yurda bırakan yüzünü bile hatırlamadığım adamın vicdanı olucağınımı sanıyosun gerçekten"
Poyraz dahada sinirlenmişti .
Poyraz;" merak etme küçük kız babanı bulmam çokda uzak değil az kaldı . Şimdi seninle olan hesabımıza dönelim "
Eliyle saçımın hepsini tutup kafamı geriye yatırdı sertçe ağzımdan acı bi inleme çıktı.
Kulağıma yaklaşıp ;" çok güzel inliyosun " diyip pis pis sırıttı . İma ettiği şeyi anlamıştım pisliğin O sırada yüzüne tükürdüm saçımı bırakıp eliyle yüzünü sildi dahada sinirlendirmiştim
Ben;" çek vur hadi korkum yok"
Poyraz;" merak etme küçük kız onunda sırası gelir ama şuan değil zamanı var babanla birlikte ölmeni yeğlerim ;) "
Adamlarına kaş göz yapıp yanına çağırdı uzun ama aynı zamanda sıska duran esmer bi adam geldi kulağına bişeyler fısıldadı içten içe ne kadar korksamda belli etmemeye çalıştım cesurca boynumu dik tuttum . Poyraz kapıdan çıkarken komut verdiği adamı beni çözdü ne yani bu kadarmıydı gerçekten bundanmı korkmuştum.
Adam sırtladı beni küçük bi odanın kapısını açtı ahh inanamıyorum bu odayamı kapatmaktı planı. Oda karanlıktı adam ışığı açtığında çığlık attım . Odanın içi yılanla doluydu en korktuğum şeylerdi burada ruhumu anahtarlı bi şekilde teslim edebilirdim . Adam beni odaya itti ortada koca sandalye vardı ama değişik bi sandalyeydi eli kolu bağlayan başı bağlayan cırtcırtlar vardı o koltuğa bileklerimi ayak bileklerimi ve başımı bağladı aşağı bakamıyodum yılanların tıslamalarını duyabiliyodum hıçkırarak ağlamaya başladım ama çokta ses çıkarmadan ses çıkartırsam yılanlar gelebilirdi bana . Gözlerimi sıkıca yumdum çığlık atmamak için zor tutuyordum kendimi . Adam çoktan gitmişti odada küçük pencereler vardı bana ordan baktığını gördüm elindede bi uzaktan kumandaya benzer bişey vardı tuşa basınca çığlık attım ve titremeye başladım elektirikli sandalyeydi çünki voltajı dahada arttırdığında artık kendimden geçmiştim....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Milyoner mafya
ChickLitOkyanus poyrazsız olmaz , Poyrazsızda okyanus olmaz Okyanus ve poyraz aşkı, intikamlı bi aşk hikayesi. Lütfen hikayeme bir şans verin eminim beğeniceksiniz. İlk bölümler biraz kısa olabilir fakat 3 4 bölümden sonra uzun uzun yazmaya çalıştım. Umarım...