4

1.2K 25 0
                                    


Sen hep çocuk kalmak isteyen deli dolu biriydin. Neden şuan hep ölmek isteyen kırgın birine dönüştün? Ne yaptılar sana?

Bölüm 4~

Bazen birinden kaçarken aslında tek amacı kurtuluş olduğu için sevinmekti. Oysa mutluluğunu yarım bırakan bir hayat vardı. Sabaha kadar uyumayan ben hep bir düşünce içerisindeydim.

Babam bana ilk dokunmaya kalktığında 11 yaşındaydım. Ne demek bilmiyordum bile. Babalar kızlarına isteyerek zarar vermezdi. Toz pembe hayat gibi biliyordum burayı. Babamın beni bitireceğini  bilemezdim.  Bu defalarca devam etti. O günden sonra hiç geceliğimi giymemiştim. Okuldaki arkadaşım geceleri gecelik yerine pantolon giydiğimi duyunca bunu öğretmene yetiştirmişlerdi. Öğretmen ise neden olduğunu sorduğunda babamın onu daha zor açtığını dile getirmiştim. sonrasında ortalık karıştığında babam beni okuldan almıştı. Sosyal hizmet evimize geldiğinde bunu asla kanıtlayamamıştım. Babam beni hiç sevmemişti. Bu olay yaşandıktan sonra benden nefret etmişti daha fazla. ama o zamanlar onun beni sevmediğini hiç düşünmemiştim.
Onun bana zarar vereceğini hiç düşünmemiştim.

14 yaşında bana yine evleneceksin demişti. Abim buna engel oldu. 16 yaşına geldiğimde  bana bir adam bulduğunu tehlikeli olduğunu ve beni sattığını öğrenmiştim... Ama abim hiç bir zaman benden vazgeçmemişti. Bu yüzden beni dostuna emanet etmişti. Çünkü bu adam çok güçlüydü. ve abim beni ondan koruyamazdı.

Aklım düşüncelerle dolarken gözlerimde dolmuştu.

Telefonumun çalma melodisi beni kendime getirirken yatağın üzerindeki telefonumu elime aldım.

En yakın arkadaşım liva ararken hızla gözlerindeki yaşları temizledim. Liva benim her kötü günümde yanımdaydı. O benim kadar şanslı olmamış kız kardeşi almirayı  kendi elleriyle göndermişti sevmediği bir adama. babası almirayı  satmıştı. ve üstüne livayla tehdit etmişti. Almira el mahkum kabul etmişti. Rahatsızca yerimde kıpırdandığımda hala çalan aramayı yanıtladım.

" Hiç açmasaydın miya ! "Öfkeyle  soluyordu.

" Sakin ol " dedim sakinlikle konuşurken.

" İzmir'den geldim. Derhal görüşmeliyiz. Bu Vedat amca ne yapmaya çalışıyor para karşılığında seni satmak da ne demek "

Kaşlarım çatıldığında bunu nereden öğrenmiş olabileceğini düşündüm.

" Susma emir abi söyledi "

Şimdi anlaşılmıştı da abimle neden konuşmuşlardı ki. Düşüncelerim  lidyanin konuşmasıyla son bulmuştu.

" Seni aradım. Telefonunun kapalıydı. Merak ederek emir abiyi aradığımda söyledi. "

Tebessüm ederken o söze girdi.

" Ne zaman söylemeyi düşünüyordun ? "

" Ne deseydim babam beni sattı mı ? "

" Bana anlatmadığın başka bişey var mı ? "

gerçek yüzüme tokat gibi çarptığında babamın bana dokunmak istediğini haykırdım. Ağlamaya başladığımda sakinleştirmeye çalışıyordu beni . O an bile kapıda miralın çatık kaşlarla bir o kadar da öfkeyle dinlediğini bilmiyordum.

" Çok özür dilerim istemeden bişey mi dedim " derken artık livada ağlıyordu.

" Liva  yanıma gelir misin?" derken sesim ağlamaktan kısılmış ve titriyordu.

" Konum at geliyorum " diyordu arkadaşım liva. Ama ben nöbet geçiriyordum. Titremelerim asla durmuyor ve arkadaşımı duymuyordum bile. O ise bağırmaya çoktan başladığını bilmiyordum. Kendimi kaybederken gözüm karardı. Sendelendiğimde yeri boylıcağımı düşünmüştüm. Ama öyle olmadı. Miral' anında imdadıma yetişmişti bile. Ellerini belime sardığında

" Kahretsin! " diyerek bana bakıyordu. Ne olduğunu oda anlamamıştı. Elimdeki telefonu alırken yüzüne de kapattı. Şuan sırası olmadığını düşünüyordu. Öncelik beni sakinleştirmekti.

Beni tutarak sakinleştirmeye çalıştığında derin nefesler alıyordum. bana bir sorun olmadığını anlatmaya çalışıyordu.

Babamın bana şiddet uyguladığı zamanlarda da vücudum reaksiyon gösterirdi.

Kucağına alarak beni yatağa oturttuğunda dibinde durduğunun farkında bile değildim.

" Sakin ol " derken. Saçımı okşuyordu miral.

Sakinleşmeye başladığımda kollarından ayrıldım. Beni süzerken aslında iyi olup olmadığımı kontrol ediyordu.

" İyisin?" derken. Aslında sesi daha çok soru sorar gibiydi.

Kuru bir sesle " iyiyim " dedim.

" Arkadaşın arıyor kapattığımdan beri. Bi bak istersen " dedi telefonu işaret ederken. " Ve iyiysen onu çağır " diyerek ayaklandı. Bana çok dikkatli bakarken sakinleşmeye de çalışıyordu bir yandan.  " İyiysen eğer şirkete uğrayacağım " kafamı olumlu anlamda salladığımda çıkmıştı odadan.

livaya gelmesi gerektiğini  belirten bir mesaj yazdım. Konumu da altına eklemeyi unutmadım.

Yatağıma uzanırken ne zaman uykumun geldiğini bilmiyordun. Uyandığımda tam karşımda liva vardı çatık kaşlarıyla bakıyordu. Ellerini de koluna bağlamış ayaklarıyla ritim tutuyordu.  Gözlerimi livaya dikerken onun gözleri benden hiç ayrılmamıştı zaten. Ciddiliğini bozarak yanıma geldiğinde sarıldı. Sarılmasına karşılık verirken huzurla da gözlerimi kapatmıştım. Liva benim bu hayattaki tek dostumdu.

Yavaşça kafamı yatak başlığına dayadım liva sarılmayı kesip endişeli gözlerle bana baktığında ellerimi tuttu.

" Beni çok korkuttun seni kaybettim sandım. Tıpki Almira gibi "

" Ben seni bırakmam bırakamam! " derken gözyaşları içinde arkadaşıma tekrar sarıldım.

" O zaman babanı şikayet ediceksin " dedi dan diye.

" Olmaz "

" Niye miya daha fazla zarar vericek sana "

" Ben bunu bir polise bir hakime açıklayamam babamın bana  dokunmaya çalıştığını da söyleyemem inanmazlar "

Liva şaşkınlıkla bana döndüğünde ne dediğimi o an idrak etmiştim. Kapının önünde herşeyi duyan liva da şok olmuşcasına içeriye daldı.

Bölüm sonu...

EmanetimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin