~☾~
Göz kapaklarımı kaşındıran güneş ışığı ile uyandım. Yatakta oturur pozisyona gelip esnedim. Camdan dışarı baktım. Kalbimde bir boşluk vardı. Sanırım bu yüzbaşı ile ilgiliydi. Kaptan yanımda değildi dün onun göğsünde yatmıştım. Bir saniye... Ben dün onun göğsünde mi yatmıştım. Saçlarımı ellerimin arasına aldım. Vay be... Kaderde bu da varmış demek ki. Sevinçten bağırmamak için dudaklarımı birbirine bastırdım. Sakinleşmek için beklerken gözüme masadaki yemekler ilişti. Kaptan benim için masaya yemek bırakmış. Yataktan kalktım. Bugün kendimi daha iyi hissediyordum. Biraz başım ağrısada gayet iyiydim. Derin bir nefes aldım ve giyinmek için gardırobuma gittim.
Kıyafetlerimi seçip Banyoya girdim. Giyindikten sonra odamdan çıktım. Evet dün kaptana söz vermiştim ve evet ona odamdan çıkmayacağımı söylemiştim. Ama insanlar zaman zaman hata yapardı. Bende şimdi bir tane yapmak istiyordum. Merdivenlerin son basamağına geldiğimde tahmin ettiğim gibi herkes hâlâ kahvaltı yapıyordu. Yine de tuhafıma giden bir şeyler vardı. Herkesin neden suratı asık? Cat'in bile morali yoktu. Ki ben onu nadiren böyle görürdüm. Annesi onu dövdüğünde bile bu kadar suratı asık değildi.Sanırım onu izlediğimi hissetmişti, Cat etrafına bakındı ardından kafasını hafifçe yukarıya kaldırdı ve beni farketti. Geniş bir gülümseme yayıldı suratına. Bir anda masadan kalkmasıyla bakışlar üzerine yöneldi. "Ci, iyisin!" koşarak sarıldı bana. Bende ona sıkıca sarıldım. Cat benim en yakın dostumdu. Levi'den sonra bana bakıcılık eden bir arkadaşımdı. Bazen annem gibi davranıp sinir bozucu olsa da, bazen sırdaşım olup kıramayacağım duvarları tek başına kırıyordu. Onu bir insanın sevemeyeceği kadar çok seviyordum. Kaptanın sesiyle birbirimizden ayrıldık. "Hey! Sana odandan çıkmaman konusunda uyarmıştım değil mi?" kafamı oturduğu yere çevirince kısık gözlerine maruz kaldım. Beni inceliyordu. Süzmesi bittiğinde "İyiydim bu yüzden çıktım" dedim. Ardından gözlerinin içine baktım. Herhangi bir sinir belirtisi göstermiyordu. Garip. Omuz silkti ve "İyi" diye karşılık verdi. Kaşlarım çatıldı. Çok tuhaftı. Normalde şuanda bana bağrıyor veya ceza veriyor olmalıydı. Bir süre Yüzünü İnceledim. Masadaki herkesin bana baktığını farkedince toparlandım ve Cat'in yanına oturdum. Jean "Burada da boş yer vardı" dedi. Gülümsedim "Çok incesin Jean, bir dahakine yanına otururum" dedim. Jean'in bana karşı duygular beslediğinin farkındaydım. Sonuçta aptal değildim. Sadece Ona bunu belli etmiyordum o kadar. Onunla Orta seviyeli ve aramızda bir mesafe olacak şekilde diyalog kurmaya çalışıyordum. Çünkü eğer çok yakın davranırsam bana teklif eder ve reddedince de aramızdaki arkadaşlık ilişkisi eskisi gibi olmazdı. Eğer katı davranır ve aramızdaki mesafeyi büyütürsem arkadaşlığımız zaten bozulurdu. Ki ben bunu istemiyordum. Jean'e arkadaşça değer veriyordum ve onu kaybetmek istemiyordum.
Ayaklarımı kendime doğru çekip sandalyeye oturdum. Gözlerim dalmıştı. Cat'in önüme koyduğu çay bardağıyla ona doğru döndüm. Yüzünde bir gülümseme vardı. Bana karşı kullandığı bir gülümsemeydi bu. İster istemez bende sırıttım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Levi × Reader
RomanceYıllar önce bir seferde tesadüfen karşılaştığı bir adama geçmişi yüzünden duygusal bağ bağlayan Yüzbaşı, adamın son nefesinde verdirttiği sözü yerine getirerek surların öbür ucunda yaşayan kızını kanatları altına alır. Kuralları dışına çıkmaması içi...