Sonunda geldiim. Yeni bölümde Berk'i azıcık daha süründürelim dedik. Berk daha fazla nasıl kıskanır? Oynat bakalım? Bglshfşçvbmwm
Daha fazla uzatmayayım, buyrun. Keyifli okumalaaar.Sabah uyandığında mutluydu Berk. Güne enerjik başlamıştı. Doruk'tan okul forması alıp hızlıca giydikten sonra aşağı inip masada kahvaltı bekleyen Akif ve Nebahat'e "Günaydın." dedi ve Nebahat'in yanaklarını sıkıp mutfağa doğru ilerledi. Nebahat gülerek cevap verdi.
- Dur deli çocuk. Niye bu saatte kalktın? Erken değil mi? Biraz daha uyusaydın. Ay yoksa sen rahat mı edemedin?
- Yok Nebahat Teyze'cim. Çok rahattım, mışıl mışıl da uyudum. Sadece herkes için kahvaltı hazırlamak istedim.
- E evde hizmetçi var ya Berk'çim. Sen niye zahmet ediyorsun?
- Biliyorum ama içimden geldi.
- İyi bakalım, göster marifetlerini, dedi Nebahat merakla.
Bir süre sonra Doruk'la Melisa üstlerini giymiş olarak kahvaltı masasına geldi. Burunlarına mis gibi kokular geliyordu. Doruk sandalyesine otururken konuştu:
- Anne? Bu kokular ne?
Nebahat sürpriz olsun diye bir şey söylemek istemedi ve dudağını büktü.
- Neyse çok lezzetli şeyler olduğuna eminim. Berk uyanmadı mı daha, diye sordu bunun üzerine Doruk.
- Uyandı oğlum. Gelir şimdi.
- Harbiden. Çok güzel kokuyor, dedi Melisa masaya oturduktan sonra.
Berk mutfaktan elinde tavayla çıkageldi o sırada.
- Tabii güzel kokar. Ben yaptım sonuçta.
- Oha lan! Berko sen mutfakta bu kadar becerikli miydin?
- Ne sandın kanka? Beni alan kız yaşadı.
- Gördüğümde söylerim, dedi Doruk imali imalı.
Berk susturmak için öksürür gibi yaptı tavayı bırakırken aynı anda Doruk'a bakıp.
- Çok güzel görünüyor Berk, ellerine sağlık, dedi Melisa gülümseyerek.
- Afiyet olsun tatlım.
- Onu yiyince görcez Melisa'cım. Dış görünüşe aldanma, dedi gıcıklığına Doruk da.
- Kıskanma kanka. Çalış senin de olur.
- Ne kıskancam oğlum seni.
- Kıskansan iyi edersin oğlum. Çünkü tadı çok güzel, dedi Akif.
Hizmetçi kadın diğer yiyecekleri de bıraktı masaya.
- Diyosun?
Melisa da yorumunu belirtti.
- Ben de çok beğendim valla. Sofra desen bi kuş sütü eksik.
- Oha harbiden müthiş. Lan Berko, sen böyle lezzetli yemek yapmayı nerden öğrendin?
Berk'in yüzü düşmüştü biraz. Kimse fark etmedi. "Yalnızlıktan öğrenmek zorunda kaldım, bana yemek pişiren bir annem yoktu. Beni sofraya çağıracak bir annem yoktu." diyemedi. Kimse fark etmemişken her zaman saklandığı o güleryüzlü ifadesinin maskesi altına gizlendi.
- Canım sıkılınca yemek filan pişiyorum. E tabi aşırı yetenekli de olunca ortaya bu sonuç çıkıyor.
- Kendini övmeyi de ihmal etmezmiş.
- Övsün tabi Doruk. Çok güzel şeyler yapmış Berk'cim. Sonuna kadar hâk ediyo, dedi Berk'e sevimli bir yüz ifadesiyle bakarak Nebahat.Kahvaltılarını ettikten sonra Doruk'un arabasıyla okula geldiler.
Melisa önde Berk ve Doruk arkada sınıfa girdiler. Berk çok heyecanlıydı. Aybik'ini görecek, onunla konuşacaktı. Bir fırsatını bulup konuşmalıydı yani. Dün o kadar tatlı bir diyalog kurmuşlardı ki. Berk bunu düşünerek dalmıştı tatlı uykusuna.
- Berk bu ne hâl? N'oldu sana, diye sordu ilk gören Talya.
- Yok bi şey ya. Birkaç serseriyle dalaştım diyelim.
- Ne demek yok bir şey? Şu kaşının, dudağının haline bak!
- Abartma Harika'cım. Çünkü o benim işim tatlım. İyiyim ben.
- Geçmiş olsun, dedi Süsen.
- Sağol Süsen'cim.
Yerlerine oturdular. Onlardan kısa bir süre sonra Aybike'ler geldi sınıfa. Kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Tam o sırada Aybike'nin gözü Berk'in sırasına kaydı. Kaşındaki bant dün yapıştırdığı gibi duruyordu. Dudağındaki yara henüz tazeydi. Çenesinde çok hafif bir morluk vardı hâlâ. Ve elleri bandajlıydı. Kendisi yüzünden bu hâlde olduğunu düşündü Aybike. Vicdan azabı çekiyordu. Ona yaptıklarına rağmen Berk'i böyle görmek üzmüştü onu. Aynı zamanda onun sayesinde kılına bile zarar gelmemişti. Bu konuda hiç teşekkür etmemişti ona. En kısa sürede bir fırsatını bulup onunla konuşmalıydı. Yerlerine yerleştiler.
- Günaydın, dedi Berk onlara. Özellikle Aybike'ye bakmıştı.
- Günaydın, dedi Ömer ve Asiye samimi bir şekilde. Ardından Aybike söyledi.
- Günaydın.
Gülümsemişti bunu söylerken hem de gamzelerini ortaya koyarak. Berk sırıttı.
- Günaydın günaydın, dedi Oğulcan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aienkien
FanficAienkien (Ayenkien) : Kaderin tuhaf bir şekilde bir araya getirdiği, esrarengiz bir çift, garip ama mutlu bir ilişki. Hikâyemde kardeşlerimin ikinci sezonunda, Ayber'i hayalimdeki gibi yazacağım. Ben daha çok atışmalarını seviyorum. Biraz daha atışm...