İlk sahne
( Denizin ortasında bir teknede iki ceset bulunur . Sahil güvenlik hemen polise haber verir olay yerine gelen polisler şerit çeker ve incelemeye başlarlar . Bu sırada Washington eyaletinin en iyi savcısı olay yerini incelemeye gelmiştir )
Polis - efendim teknede bir kadın ve erkek cesedi var
Savcı - kim oldukları tespit edildi mi ?
Polis - evet efendim . Kimlikleri üzerlerindeydi
( Savcı cesetleri görür , yere eğilip bakar )
Polis - efendim herhangi bir boğuşma ya da yara izine rastlamadık . Yiyeceklerde ve cesetlerin kanında zehir tespit edildi , ayrıca boğazları ve iç organları da siyanür sonucu tahriş olmuş . büyük ihtimal zehirden sonra bir de siyanür içirilmiş , zaten o ölümlerine sebep olmuş
Savcı - işi garantiye almışlar yani
Polis - sizce de cinayet mi efendim ?
Savcı - sence öyle mi ?
Polis - emin değilim , öyle gözüküyor
Savcı - planlanmış bir cinayet . Biri önce onları zehirledi ve olay yerinden buraya getirdi ya da ortamı önceden hazırladı bekledi ve onlar zehirlenip yere yığılınca da gelip siyanürü içirdi .
Polis - evet bu iyi bir cinayet senaryosu , ama belki de intihar ettiler . İçtikleri zehirden ölmediler ama siyanürü içince can verdiler .. ne olduğunu şu an bilemeyiz değil mi ?
Savcı - cesetlerden biri dile gelebilseydi öğrenirdik . Ama bu mümkün değil . ( Masayı inceler ve şarap dolu kadehleri görür ) eğer intiharsa ... Bayağı büyük kayıplar vermiş olmalılar .. baksana , resmen ölüme kadeh kaldırmışlar . ( Bu sırada başka bir polis gelir )
Polis - efendim , kadının üzerinde bunu bulduk .
Savcı - ( açar bakar ) Aman Tanrım .. Lanet olsun ...
( polis ve savcı göz göze gelir . Ve hikaye başlar )Katrina sabah uyanıp yürüyüşe gitmiştir eve döndüğünde onu köpeği General karşılar .
Katrina - günaydın general .. fred amca uyandı mı ? Mutfak mis gibi kokuyor demek ki mutfakta .. ( içeri girer mutfağa gidip
Katrina- günaydın babaa ..
Fred - günaydın bayan kasırga ...
Katrina - babaa .. benim adım Katrina
Fred - tamam işte ben de isminin anlamını söylüyorum . katrina kasırgasını duymuşsundur Abd yi ne hale getirdiğini biliyorsun . Sen de yeterince kasırgaya benziyorsun ..( güler ) boş ver şimdi bunu yemeğini ye hadi
Katrina - ahh babaa .. sanırsam bu gidişle spor yaparak kilo alan ilk insan olarak Guinness rekorlar kitabına gireceğim .. anneme de böyle yemekler yaparak kilo aldırmıştın
Fred - hadi oradan .. sen büyük bir yalancısın katy
Katrina - yalancı mı ?
Fred - evet hem de yalancı bir yalancısın
Katrina - yalana başvuruyorsam doğruyu söylemenin bir faydasını görmemişim demek ki !
Fred - olabilir , bu senin fikrin . Ama gerçek daima gerçek olarak kalmalıdır .
Katrina - neden ? Gerçekler çok iyi saklanamadığı için mi ?
Fred - evet . Dostoyevski der ki " Çamur neyle örtülürse örtülsün yine çamurdur . Şu halde tatlılaştırma zahmeti neye yarar ? Ancak kendini ve başkalarını aldatmaya . "
Katrina - biz insanlar da aldatmak ve aldanmaya bayılırız .
Fred - ( güler ) haklısın
Katrina - pekala sabah dersini aldığıma göre artık gidebilir miyim sayın generalim ?
(Babası köpeğe bakar ) - katy cevap bekliyor general !
Katrina - babaa !
Fred - biri bana generalim diye hitap etmeyeli nerdeyse 15 yıl oldu ! Ayrıca ben senin babanım katy .. bana bir daha generalim deme !
Katrina - ben sana demedim ki ( köpeği gösterip ) general e demiştim ama !!
Fred - seni yalancı pislik .. ( kaşık fırlatır )
Katrina - dikkat et baba kasırgam seni savurabilir !!
Fred - tehlikeli olduğunu biliyorum katy , bir kızı en iyi babası tanır !
Katrina - bence o kadar emin olma general !! ( Babasını yanağından öper ve gider)
Fred - yine mi ? Sana kaç kere diyeceğim babalar tehdit edilmez diye !
Katrina - ben babamı değil seni tehdit ediyorum general ! Hoşçakal
Fred - güle güle , ( katrina çıkınca ) deli kız( Arabaya biner ve hapishaneye gider . Kapıda güvenliklere selam verip
Katrina - günaydın beyler !
Güvenlik - günaydın efendim
Katrina - bir sorun var mı?
Güvenlik- hayır efendim her şey yolunda
Katrina - güzel .. kolay gelsin
Güvenlik - teşekkürler efendim
( Katrina içeri girer , arabadan inip odasına çıkar . Kapısı çalar ve içeriye sağ kolu Robert girer )
Robert - günaydın efendim , kahveniz
Katrina - günaydın Robert , bügün ne var ?
Robert - efendim saat 10.00 da mahkum hakları ile ilgili bay adam ,bay barny ve bayan frida ile toplantı yapacağız
Katrina - yaklaşık 10 dk sonra , güzel kahvemi içebilirim . Bu arada ,bana efendim demeyi keser misin Rob ?
Robert - ağzım alışmış , pekala istemiyorsan demem .
Katrina - biz dostuz Rob , kimse kimsenin efendisi değil .
Robert - pekala , Katy. ( Gülerler)