"Havçlu hırsız idol?" diye sordum çocuğa dönerek.
"Adım bu şekilde mi kalacak, Tavşan?"
"Kalabilir." omuz silkip tekrar grubu izlemeye döndüm.
"Beğendin mi?"
"Meh... belki iyi dansçı olabilirler ama aynı hissi yaratmıyor. Robotik geldi."
"Army misin?"
"Evet." gözlerimden kalpler çıkarak ona döndüm. Bir insanın Bts muhabbeti açmasından daha çok hoşuma giden bir şey olamazdı.
"Çok mu seviyorsun Bts'i?"
"Evet! Ama sen de bana şimdi ergen muamelesi yapacaksan hiç başlama." tekrar önüme döndüm.
"Neden öyle bir şey yapayım?"
"Erkekler Bts'den hoşlanan kızlara ergenmişler gibi davranıyor da... "
"Öyle mi davranıyorlar?"
"Evet, sanırım kıskanıyorlar. O kadar çekici olmadıkları için."
"Hımm... Bts çekici yani..."
"Bak, Jimin'in kısmını ne kadar ruhsuz yapıyor. Hiç seksi değil..."
"Jimin seksi mi yapıyor?"
"Kesinlikle, Jimin'in bakışları ve akıcı hareketleriyle dans o kadar seksi görünüyor ki..."
"Peki diğer üyeler?"
"Evet, diğer üyeler de iyi dans ediyor. Jhope ve Jungkook da dansçı grubunda zaten, hatta Taehyung da girmişti en son."
"Onları da beğeniyor musun?"
"Elbette, bazı danslarda gözüme çarpıyorlar. Mesela Butter'da Jungkook'un uzun mor saçlarıyla dans edişi..." dudaklarımı ısırarak ellerimi çırptım. "Mükemmeldi. Uzun saçın bu kadar etkileyici görüneceğini hiç tahmin etmemiştim."
"Demek uzun saçlı erkek beğeniyorsun."
"Hayır." başımı iki yana salladım. "Normalde pek sevmem ama o çok çekici görünüyordu." dansçılardan gözümü ayırıp tekrar ona döndüm. "Sweatshirt için geldin yanıma değil mi? Üşüyorum, biraz daha giyebilir miyim?"
İç çekti. "Bilmem ki... giyebilir misin acaba?"
"Bence giyebilirim."
"Yooo, geri ver."
"Geri mi vereyim?" surat astım. "Hiç centilmence değil."
"Ben de üşüyorum."
"Ama senin montun da var."
"Olsun üşüyorum."
"Ne zayıf bir erkek..." cık cıkladım.
"Ben mi zayıf? Ver onu geri." uzanıp önümü açtı ve üzerimden zorla çıkardı. "Öf, hep parfümün sinmiş üstüne."
"Parfümüm güzel bir kere, koklayabildiğin için şanslısın."
Sweatshirti üzerine geçirip tekrar montunu giydi. Kollarımı ovuşturarak tekrar dans grubuna döndüm. Başka bir şarkıya geçmişlerdi ve etraf gittikçe kalabalıklaşıyordu.
"Üşüyor musun?" tanımadığım bir çocuk aniden yanıma geldi. "Montumu giymek ister misin?"
"Ehm..." ne demem gerektiğini düşünürken etrafımı bir sıcaklık sardı. Kundağa sarılmış gibi sarılmıştım ve arkamda bir vücut hissediyordum. Dirseğimi karnına geçirerek ondan uzaklaştım ve arkamı döndüm. Siyahlı çocuk karnını tutarak iki büklüm duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BIAS MI BİR GECE Mİ?
FanfictionBu hikaye profilimdeki Erkek Oyunu Maknae Line hikayesinin devamı niteliğindedir ancak ayrı da okunabilir. Yine de ayrıntılar için oradan buraya geçmenizi öneririm. Deniz Bts hayranlığı ve izlediği dramalar sayesinde Kore'de yaşamayı tecrübe etmek i...