-2 gün sonra-
"Leyla şu dosyayı da uzatsana."
Leyla istediğim dosyaları bana verdikten sonra yanıma oturdu.
"Yusuf bey ve Furkan beyin çekimleri için hangi günü uygun görüyorsunuz Ela hanım?"
"Aslında bende bir gün belirleyemiyorum. Furkan sorun değil istediğim tarihte bana uyum sağlar ama Yusuf için bir şey diyemiyorum. Ben bir konuşayım sonra sana da haber veririm."
"Peki Ela hanım."
"Tamam Leyla şimdilik bu kadar yeter. Bana biraz izin verir misin?"
"Tabi. Çıkıyorum şimdi."
Leyla dışarı çıktığında bende balkona çıktım. Öylesine dışarıyı izlerken birden başımın dönmesiyle sıkı sıkı tutundum demirlere. Başım çok kötü dönüyordu. Geri çekilemeyecek kadar halsiz olduğumda odamın kapısının açıldığını duydum.
"Leyla! Sen misin?"
Ses gelmiyordu. Gözlerimi kapatıp sakin kalmaya ve nefes almaya çalışıyordum.
"Leyla buraya gel lütfen!"
Ellerim uyuşuyormuş gibi hissettiğimde birisi beni belimden kavrayıp kucağına aldı.
"Ela iyi misin?"
Sımsıkı kapattığım gözlerimi açtığımda karşımda gördüğüm kişiyle biraz önce korkudan hızlanan kalbim şimdi sanki mümkünmüş gibi daha hızlı atıyordu.
"Yusuf?" dedim sorar tonda. Şu an onun kucağında göz göze olmak beni oldukça zorluyordu.
"İyi misin?" dedi yeniden.
"İyiyim. İndirir misin beni?"
Yusuf beni nazikçe bıraktıktan sonra bir adım geri çekildi.
"Ben senin kötü olduğunu görünce öyle kucağıma aldım ama rahatsız oldun mu?"
"Sorun değil."
"İyi olduğuna eminsin değil mi? Kötü görünüyordun."
"Hı hı iyiyim."
"Ben şey için gelmiştim.. Eee şu çekimlerle ilgili konuşmak için."
Yusuf konuşurken benden çekiniyor hatta belki utanıyor gibiydi.
"Anladım. Bende zaten biraz önce asistanımla bu konuyu konuşmuştum. Seni arayacaktım."
"Güzel olmuş o zaman benim buraya gelmem."
"Evet öyle. Oturalım mı?"
Bende Yusuf'ta yerimize oturduktan sonra ikimiz için bir kahve söyledim.
"Sanırım Fransa'ya gideceğin için çekimleri bitirmek istiyorsun?" dedim gelen kahveden bir yudum alarak.
"Öyle. Zaten Julia'da burada kalmak istemiyor."
Seni bir daha ne zaman görebilirim ki?
"Tamam. Çekim için özellikle istediğin bir tarih var mı?"
"Hafta sonu yani iki gün sonrası benim için uygun. Furkan'da uygunsa eğer-"
"Furkan bana zorluk çıkarmaz. Onun içi uygun değilse bile benim için uygun olur."
"Bizimkisi böyle bir aşk diyorsun yani?" dedi. Ya bana ters ters bakıyordu ya da belki de ben yanılıyordum.
Bir şey söylememe izin vermeden devam etti Yusuf.
"Ya Ela merak ediyorum. Furkan'a aşık olduğunu ilk nasıl fark ettin?"
Hazırlıksız yakalandığım bir soru olmuştu.
"Niye soruyorsun?"
"Merak."
"Merak iyi bir şey değil Yusuf."
"Çok merak ediyorum ama?"
"Çok merakta iyi bir şey değil."
"Anladım. Galiba kocacığın hakkında konuşmak istemiyorsun."
"Yusuf seni ilgilendirmeyen konulara çok fazla girmemeye çalış olur mu?"
"Olmaz!" dedi elini masaya vurarak.
Sinirleniyordum artık.
"Ne oluyor ya? Ne bu tavırlar?"
"Özür dilerim Ela."
"Özür dileme! Sen bana bağıramazsın."
"Ela gerçekten bağırmak istemedim."
"Gider misin lütfen?"
"Ela."
Hızla çantamı alıp bende çıkmak için hazırlandım.
"Git lütfen. Bende çıkıyorum. Hafta sonu gerçekleşecek çekimlerin bilgileri gelir sana."
Odanın kapısını açıp çıkacağım zaman arkamdan gelip kapımı sertçe kapattı.
"Yapma."
"Yusuf.."
"Bana böyle davranmana dayanamıyorum. Yapma böyle."
Sesi çatallaşıyordu.
"Bir şey yaptığım yok."
Yusuf biraz geri çekildiğinde yüzümü ona döndüm. O da bana çok yakındı. Yüzlerimizin bu kadar yakın olması rahatsız ediyordu beni.
"Evlendikten sonra çok uzaklaştın benden."
"Diyelim ki ben evlendikten sonra senden uzaklaştım.. Ama sen hep uzaktın benden. Onu ne yapacağız Yusuf?"
"Ben senden hiçbir zaman uzaklaşmadım."
"Sen öyle zannediyorsun.." Gözlerim doluyordu. Yusuf'un Trabzonspor'dan gittiğinde hissettiğim o gün ki acım yeniden uyanıyordu sanki. "Sen bu şehirden gittikten sonra bir daha beni arayıp sordun mu? Nasılım merak ettin mi? Arkadaşlarımızla ortak buluşmalarımızda bile yüzüme adam akıllı bakmayan bir adamdın sen. Ne değişti şimdi de her zaman olduğundan daha yakın olmamızı istiyorsun? Neden istiyorsun?"
Onunda gözleri dolmuştu. Bir anda bana sarılıp beni nazikçe kenara çekip odadan çıkıp gitti.
Arkasında yine kırık bir kalp bıraktığını hiç hissetmeden..
..🦋❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müptela / Yarı Texting
Fanfiction@Kuymakcibasi: Sana çok aşığım be kuymaklı kekim. @Kuymakcibasi: Bu his nasıl biliyor musun? Hani böyle eskiden, biz küçücükken babamız mahalle bakkalına gider, beyaz şeffaf poşetlerde ekmek alır ama o ekmeğin içine de birkaç tane bizim için çikola...