Grace Radiant

23 13 0
                                    

Kırmızı kumların üstünde otururken Johan'ın biraz daha iyi olmasını umuyordu Grace. Elinde sadece bir sarmaşık vardı ve doğaçlama yaptığı birkaç numarayla çocuğu en fazla bu kadar iyi edebilmişti. Fakat düşmanları güçleniyordu ve rastgele mucizelere bel bağlamaktan daha fazlasına ihtiyaçları olacaktı.

Bunun yanında, annesinin ne kadar vakti kaldığından emin değildi ama bu vaktin pek de fazla olmadığını biliyordu. Olabilecek en kısa süre içinde Alice denen kaltağı indirip Becky'i kurtarmaları gerekliydi. Kimse olanların nasıl durdurulacağını ondan iyi bilemezdi sonuçta.

"Bizi bir an önce anneme ulaştıracak bir plan lazım."

Camille yattığı yerden doğruldu. "Öncesinde bildiklerimizi paylaşmamız lazım. Mesela, bir gecede nasıl hidrojen bombası yapmayı öğrendin?"

"Siz fânilerin anlamasını beklemezdim zaten..." kimsenin şakaya gülmediğini fark etti. Gerçek bir açıklama bekliyorlardı.

"Aman iyi be, doğaçladım. Beni enerjilerini büken bir Avatar gibi düşünebilirsin. Yaratıklarla... Daha doğrusu içlerindeki enerjiyle konuşabiliyorum, özellikle de annemin diyarından geliyorsa. O yaratık da yani bitki olan parçaları, annemin diyarına aitti. Bu yüzden arabada onu hissedebiliyordum, tam olarak onu değil aslında, yaydığı enerjiyi. Eh enerjiyi hissedip, kontrol edebiliyorsan başka bir cisme aktarmak da o kadar imkânsız gelmedi, ben de biraz deneysel çalıştım ve okların ufak birer bomba oldu. Rica ederim güzelim."

"Yeterince ikna edici," dedi Camille, ardından Aaron'a döndü. "Yaptıkların için minnettarım ama o özü almayacağını düşünmüştüm."

Aaron derin bir nefes aldı. Kötü bir şey geliyordu, cidden kötü bir şey.

"Dün gece siz uyuyorken, onunla biraz konuştuk. Bana tek yolunun bu olduğunu söyledi. Düşününce adam haklıymış, öz olmasa hepimiz paramparça olmuştuk."

Johan yattığı yerden doğrulup kardeşine baktı. "Richard'ınkini de aldığına göre geriye sadece iki tane kaldı."

Annesinin söyledikleri Grace'in beynine hücum etti. Değişimin bir parçası daha tamamlanmış, sona doğru bir adım daha atmışlardı. "Dördü tamamlanırsa Tyafis seni tamamen kontrol edebilir hâle gelecek."

"Biliyorum," dedi Aaron. "Fakat nelerle karşı karşıya olduğumuzu bile bilmiyoruz ve eğer Tyafis aklımıza gelenin binde biri kadar bile güçlüyse bu dev sadece bir başlangıç ve onu yenmeye çalışırken dördümüz de öleyazdık. Eğer bu cehennemden kurtulmak istiyorsak güce ihtiyacım var."

"Bak tarikat çocuk, bunun hayra alamet olmadığını bilecek kadar fazla Star Wars izledim. Fazla gücü kontrol edemiyorsak bir işimize yaramaz."

"Kızıl haklı Aaron. Dün gece konuştuklarımızı unutmuş olamazsın. O şey senin bedenini ve ruhunu kontrol etmek istiyor ve sen pervasız davranarak ekmeğine yağ sürüyorsun."

"Gauthier, savaşmayı benden daha iyi bildiğin ortada. Risk almadan kazandığın oldu mu hiç?"

"Bu bir risk değil geri zekalı! Bu kendini direk olarak ona teslim etmek demek. Sana ihtiyacı olduğunu biliyorsun ve seni bir şekilde ele geçirirse dünyamıza indirdiği ordu problemlerimizin en küçüğü olur. Sadece iki tanesinin özünü almışken bile güç delisinin teki oldun, şu haline bak! Son iki tanesi kesinlikle güvenli değil."

"İnsanlık kurbanlık koyun gibi katledilmenin eşiğinde Gauthier. Daha iyi bir fikrin varsa dinlemek isterim, onları nasıl koruyacağız?"

"Bunca zaman Cemiyetin pençesinden masumları kurtardığımız gibi Aaron, direneceğiz," dedi Camille soğuk bir ifadeyle. "Bu özler nasıl alınıyor?"

Direniş Serisi: PiyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin