13.bölüm: maç

118K 4.7K 947
                                    

İki haftanın sonunda konağa yerleşmiştik. Yerleşmiştim desem dâha doğru.

Sabahın ilk ışıkları ile uyandıktan sonra kahvaltı için hazırlanarak aşağı indik. İnmez olsaydık!

"Oo gelin hanım! Teşrif edebilmişsin sofraya!"

Dâha bismillah yeni geldim. Hemen kaynanalığa geçtiniz. Ne bu öfke! Beğendiğiniz takıları kabul etmediğim için mi bu tavırlar anlamadım ki!

" Karışma Emine, kız yeni geldi. Burnundan etme."

" İlk günden böyle alışırsa çekeceğiniz var ama."

Savaş, tok ve sert sesiyle araya girdi.

" Merak etmeyin Emine Hanım, zamanla erken uyanır. Çilem aklı başında bir kız, ne zaman uyanması gerektiğini bilecek yaşta."

Kadın cevabından sonra geri çekilirken, beni savunmalarından memnun olmamıştı. Surat asmış şekilde çayını yudumlarken Savaş da sandalyemi çekerek oturmamı söyledi.

Ben artık konuşmadan oturduğumda o da Yanımdaki sandalyeye geçti.

Biz kahvaltıya nihayet başlarken, kayınvalidem beni çekiştirmeye durduğu yerden devam ediyordu.

"Kendi evindeki rahat hallerin artık burada olmaz, evli bir kadınsın sen, ona göre hareket et"

" Merak etmeyin Emine hanım, ben nasıl davranmam gerektiğini çok iyi biliyorum. "

Ben bunları derken, Osman babam çoktan kalkmıştı bile. Belli ki o da konuşmadan sıkılmıştı.

Tabii sevgili kaynanamın sözlerinden dolayı konağın diğer erkekleri de ufaktan ufaktan kalkmaya başlıyordu.

" Neyse, bizde artık işe gidelim geç oldu."

Yılmaz, Polat abiyle ufaktan ufaktan kalkarak kayınlarımın gazabından nihayet kaçalabildiler.

Ne olur beni de alın! Burda duramam ben. Tek suçum kadın olmak mı anlamıyorum ki! Ben bunları duymak zorundamıyım!

Ben içimden söylenirken, erkeklerden bir Savaş kalmıştı. Sanırım onun kalkmaya niyeti yoktu. Çünkü erkekler kaçarken o hiç bir şey olmamış gibi yemeğe devam etti.

Emine hanımın iğnelemeleri devam etti tabii.

" Kızım fazla yeme kilo alırsın sonra, bir geline kilo yakışmaz."

Savaş burnundan soluyordu artık. En sonunda sinirle tabağıma bakarak söylenmeye başladı.

- Sen niye bu kadar az koydun tabağına, kuş kadar yemek.

Ben, şaşkınla Savaş ve üvey annesinin çekişmelerini izlerken, Savaş önümdeki tabağı doldurmuştu bile. Sonra tekrar kendi yemeğine dönerek konuştu.

- Bunlar bitecek.

Emine hanım da benim gibi şaşırırken en sonunda vazgeçmişti. Sanırım Savaş ile araları kötü olsun istemiyordu. Ondan çekindiği belliydi.

Kahvaltı böyle gerilimle devam ederken en sonunda Savaş peçeteyle ağzını silerek ayaklanıp şakağımdan öpmeye çalıştı.

Ben şok içinde bakakalırken, o ise bana doğru eğilerek biraz dâha yaklaşarak keyifle konuştu.

"Akşam görüşürüz karıcığım."

Evin yengesi Esma hanım ayıplar gibi Savaş'a baksa da, Savaş beyimiz pek takmıyor gibiydi.

Savaş umursamaz tavrıyla giderken Esma hanım da sinirle kalktı. Ben ise mal ortada kaldım.

Gerilim dolu kahvaltı mevzusu bittiğinde nihayet kendi köşelerimize çekildik.

Çilem (Kitap Olacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin