Camille Gauthier

25 13 0
                                    

Kâğıtta yazanların doğru olmamasını ummuştu Camille ama gerçek gözlerinin önünde, hatta tam olarak arkadaşının bedeninin içindeydi.

"Hadi ama," dedi Tyafis. "Hayalet görmüş gibi davranmayın. Beni hiç özlememiş olamazsın Brehana!"

Zincirlere vurulmuş kadın, Grace'den yardım alarak doğruldu. "Burası ne yeri ne de zamanı Tyafis. İstediğin şey benim, o çocuğu rahat bırak!"

Tanrı büyük bir kahkaha attı. Aaron'un sesinin üzerinde binlerce farklı ses yankılanıyordu sanki. "İstediğim şey adalet Brehana, bunu sen de biliyorsun. Hakkın olmayan bir şeyi aldın, yetmezmiş gibi kozmosun dengesini bozdun,"

İyice gerindi. "Gerçi kuralları çiğnemen birazcık işime de geldi. Baksana, yeni bir oyuncak buldum."

"Saçmalıklarını kes, tanrı bozuntusu!" diye bağırdı Camille, artık sinirini dizginleyemiyordu.

"İşe bak, kızın sesi bile yeni oyuncağımda bir şeylerin farklı gitmesini sağladı. Bu işten çok keyif alacağım anlaşılan."

Ne demek istediğini anlamamıştı ama Tyafis'in hayırlı bir şey söyleyeceğini düşünmek aptallık olurdu. Bu yüzden kötünün de kötüsünü umdu şimdilik. Fakat durum daha ne kadar kötüye gidebilirdi ki?

"Buradan git," dedi Brehana. "Son kez söyleyeceğim."

Kılıcını kaldırdı Aaron'un bedeni. "Hayır küçük kardeşim, istediğimi alana kadar olmaz. Haydi gel de şu işi bitirelim artık!"

Tanrıça birkaç adım yürümeye çalıştı ama başaramadı, Grace son anda tekrar koluna girmese kadın yeri boylayacaktı.

"Seninle yüzleşmemi istiyorsan onları rahat bırakacağına dair söz verirsin. Bana istediğini yap, ama onları rahat bırak."

"O kadar kolay kurtulamazsın Brehana. Yaptıklarının cezasını hem sen hem de tüm insanlık ödeyecek. Sana acıdığım için toparlanmana fırsat veriyordum ama sen hâlâ daha fazlasını istiyorsun,"

Tanrı omuzlarını silki. "Eh, yola kolay gelmeyeceğin başından beri belliydi zaten. Fakat hazırlıklı geldim, hayatta kalan insan olmayana kadar her birini gözünün önünde katledeceğim Brehana! Eminim ki çığlıklarını işitebilirsin."

"Dur," diye bağırdı Brehana. "Tamam, seninle savaşacağım. Fakat kazanırsam bedeni ve bütün bu dünyayı terk edeceksin."

"Peki ya ben kazanırsam?" dedi Tyafis, iştahı kabarmıştı.

"O zaman, Kurtulmuş Orman'ı hiçbir direnişle karşılaşmadan alır beni de sürgün edersin."

Sırıttı tanrı. "Bak işte bu iyi bir kumar."

"Bunu yapamazsın anne," dedi Grace. "Kendi başına ayakta bile duramıyorsun daha, ne savaşması!"

Tanrıçanın gözleri doldu, onların da insanlar gibi duyguları olabileceğini hiç düşünmemişti Camille ama kadın ağlamamak için kendini zor tutuyordu.

"Biri yapmak zorunda tatlım."

"O zaman ben yaparım. Hem ben de tanrıça değil miyim? Karşı koyabilirim."

Johan kılıcını yere sapladı. "Bir süre hokus pokus yok demiştin Grace. Sen iyisi mi sözünde dur, ben de yaratıcımla görülmesi gereken hesabımı göreyim."

"Hayatta olmaz, amına koyayım! Birkaç saniye bile dayanamazsın."

Tartışmaları boşunaydı. Notta yazanlar açıktı ve kafasına kazınmıştı Camille'in. Bu yük onun omuzlarındaydı, kaçamazdı.

Direniş Serisi: PiyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin