1 hafta sonra..
Işıl Işıl parlayan gözleriyle içeri girdi. Genç kızın tuhaf bir mutluluk ve huzur görünüyordu yüzünde. Karşısına oturan genç kadın da ona gülümseyerek: "Oo, Ebru Komiser'im! Çok mutlu ve neşeli görünüyoruz! Aman aman nazar değmesin! Fakat nedir bunun sebebi, konuşmak, anlatmak ister misin?"
Yüzüne yayılan gülümseme konuşmaya başladığı sırada elini ayağını toplamış, ciddi ve kelimeleri seçerek konuşmaya çalışıyordu: "Ceren Hocam, buraya.. geleli tam 1 ay olmuş. Yaşadığım Dejavular, görev yapmama engel oluyordu. Gülümseyerek, Siz de biliyorsunuz ki, katil zanlısı olarak kimliğim, tabancam alınmıştı. Ama son yaşananlardan sonra, aşırı derecede huzurlu ve mutluyum. Ancak, Amir'im'e uyuşturucu kullandığımı söylediğimde tepkisi çok üzmüştü beni."
"Biliyorsun, bunları önceki seanslarda konuşmuştuk. Yine de tekrar edelim. Peki ne yapıldı? İlk olarak kan alındı. Tahlillerindeki sonuçlar negatif çıktı yani, şu ana kadar uyuşturucu kullanmamışsın!!. Ancak, baban vefat ettiği zamanlarda geçirdiğin epileptik nöbetler, ardından verilen yüksek düzeyde kullandığın ilaçlar, sende 'Uyuşturucu kullanımı' etkisi yapmış!! Kontrollerini aksatmamak kaydıyla artık misafirliğin bitti, Ebrucuğum.. Geçmiş olsun!"
"Peki Dejavu? Onlar da mı aldığım ilaçların etkisi?"
"Hayır. Sen de Prekognisyon (Öngörü) var. Yani psişik bir yetenek sahibisin. Parapsikolojik araştırmalara göre, prekognisyon medyumluk kapsamında fenomenlerin oluşum biçimleri içinde, % 60'ını haberci rüyalar, % 40'ını ise uyanıkken kendiliğinden görülen vizyonlar, işitsel halüsinasyonlar, aniden zihinde çakan düşünceler, trans sırasında alınan duyumlar veya bilme duygusu biçiminde ortaya çıkan medyumluk oluşturmaktadır."
Ebru, şaşkın bakışlarla: "Anlamadım?"
Ceren hanım gülümseyerek: "Kahin veya Medyum hastalığı diyebiliriz. Ama bu özelliğe kulak kabartmamanı tavsiye ederim. Çünkü her dediğin şey, her gördüğün şey, hemen olacak diye bir kural yok."
Ebru, yüzünü asarak: "Peki, Polislik yapmama engel olur mu hocam?"
Usulca kapının açıldığını gören Ceren Hanım, içeri gireni tanıdığı için seslenmedi. İçeri giren birdenbire bağırarak: "NEDEN ENGEL OLSUN FISTIK!"
O kapıyı açan şaşkın ve eğlenceli bakışlarla Komiser Yardımcısı Nur'dan başkası da değildi.
Ebru'nun yerinden sıçramasına Ceren Hanım ve Nur'un gülmesi odaya renk katmıştı. Nur'u yakalayan Ebru: "HOCAM, ESAS BU CADININ TEDAVİ OLMASI GEREK! O NASIL SESTİR CADI, AKLIMI YİTİRECEKTİM!"
Nur, Ebru'nun yanağından makas alarak:
"Merak etme fıstığım, kötülere birşey olmaz!""PİSLİİK!"
Ceren Hanım, içerideki kovalamacayı neşeyle izlerken, nefes nefese kalan Nur ve Ebru'ya cevabını verdi: "Hayır bitanem. Hiçbir problemin olmayacak. Çünkü bunu daha öncesinde gerek Nur Hanım ile gerekse Rıza Bey ile konuştuk. Eğer somut olarak elimizde uyuşturucu kullandığına dair delilimiz olsaydı, uyuşturucu kullanmadan edemez görünseydin başka olurdu. Geçmiş olsun."
Nur ile Ebru birbirlerine sarılarak, Nur klişe cümleyi kurdu: "Aramıza yeniden hoşgeldin fıstığım!"
"Teşekkür ederim canım da,
Ancak Ebru'nun aradığı başka biri görünüyordu. Nihayet cümleye dökerek, Şeeyy, Rıza.. o gelmedi mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜLER İÇİN (Tamamlandı)
Aksiyon"Ölüm, sadece bir başlangıçtır" Eğer buna inanıyorsan, 'Bir şeyi saklamanın en iyi yolu, onu, herkesin göreceği yere koymak' olduğunu kabul edeceksin... Sir A.C. Doyle *Mesleği ile ailesi arasında yaşayan ama aldığı cezalar nedeniyle yükselemeyen;...