4.4

13.4K 722 139
                                    

"Ay acıdı acıdı!"

İşten biraz önce çıkmış ve eve gelmiştim. Ela'nında aslında bugün bir sürü işi vardı ama erken gelmişti sanırım işten.

"Ya of!"

Neye söyleniyordu acaba yine böyle? Gülerek yukarı çıkıp odamızın önüne geldim.

"Ah! Yavaş yapayım bari. Öyle de güzel olmuyor ama."

"Tövbe tövbe." dedim kapıyı açmaya çekinerek. "Sen fesat biri değilsin Furki. Sakin ol. Ne olabilir en fazla?"

"Ah!" inliyor muydu o?

Hay Allah'ım.. Giriyorum valla!

Kapıyı açtığım gibi kapattığım bir olmuştu.
Ela üstünde bornozu yerde oturuyordu.

"Ela özür dilerim. Sana bir şey oldu sandım sesin gelince." dedim kendimi açıklamak ister gibi.

"Tam zamanında geldin Furkan. Gir içeri."

"Emin misin?"

"Ay evet evet, hadi."

"İçeri girersem geri çıkmam bak. Çok güzelsin çünkü."

"Furkaan!"

"Tamam ya geldim."

İçeri girince dudaklarını büzüp bana baktı.

"N'apıyorsun sen yerde bakalım benim güzel karım?"

"N'apıyor gibi görünüyorum Furkan?" dedi elindeki ağda bezlerini sallayarak.

"Diz kapağının alt kısmını iyi alamamışsın." dediğimde Ela eline geçen ilk şeyi kafama attı.

"Salak mısın Furkan ya? Alamadığım için sinirliyim zaten."

"Bekle böyle." dedim gülerek. Sonra Ela'ya baktım. "Arkanı dön bir bakalım?"

"Niye arkamı dönüyorum?" dedi Ela'da.

"Çünkü üzerimi değiştireceğim. Beni görmemen lazım. Malum formalite bir evlilik bizimkisi."

Gülerek söylediğim şeye Ela paytak paytak arkasına dönerek cevap verdi.

"Aman iyi."

"Bakmak istiyorsan bakabilirsin canım.. Benim için sorun yok."

"Hıh."

Ağda yapmaktan gerçekten nefret ediyordu demek ki. Gülerek altıma gri bir eşofman giyip üstüme de rahat bir tişört giyip Ela'nın yanına çöktüm.

"Dön bakalım bana."

Ela dudakları büzük bir şekilde gözlerime baktı. Öpeceğim şimdi.

"Nefret ediyorum bundan."

"Epilasyona gitseydin ya." dediğimde kafama vurdu.

"Bir zeki sensin çünkü." dedi ağdalara bakarak. "O daha çok acıyor ve sürekli seanslar için gitmen gerekiyor. Benim o kadar vaktim yok."

"Nasıl yapacağız o zaman karıcım?"

"Al bu ağda." dedi Ela ellerinin arasında ısıttığı ağdayı bana vererek. "Benim yaptığım gibi ısıt sonra yapıştır alamadığım yerlere."

"Emin misin?" dedim şaşkınlıkla.

"Ay eminim hadi."

Dediği gibi ağdayı ellerimin arasında ısıtıp bacağına yapıştırdım. Zaten çok az bir kısmı kalmıştı.

"Çekeyim mi şimdi?"

"Evet, hızlı."

Şimdi ben Ela'ya "Emin misin?" desem kesin kafama kafama vururdu. Buna gerek olmadığı için hızlıca çektim bantı.

"Ayyyyy!"

"Ay çok mu acıdı?" dedim bende onu taklit ederek.

"Ay acıdı tabi."

"Ay güzelim biraz abartıyor olabilir misin? Ağda acıtmıyor o kadar."

"Ay sen ne bilirsin be?" dedi o da acıyla. Hızlıca üzerimdeki tişörtü çıkartıp elini göğsüme koydum.

"Buradan biliyorum. Bak göğsümdekiler yeni yeni çıkmaya başlamışlar. Bende bugün alacaktım."

"Ay al al. Gece üstsüz yatıyorsun, sırtım göğüs tüylerine gelirse huylanırım ben."

"Üstümde uyuduğun için denk geliyor tabi.." dedim sessizce, gülerek.

"Ne dedin?" dedi. Haliyle duymamıştı Ela söylediklerimi.

"Diyorum ki sende bana yardım et."

"N'apıcam?" dedi bacaklarını silerek.

"Ağda."

"Hı?"

Ela'yı kucağıma alıp banyoya götürdüm. Banyo tezgahına oturtup eline ağda için gerekli malzemeleri verdim.

"Başla bakalım."

Ela göğsümü okşadığında titrediğimi hissettim. Nefesimi kesiyordu bu kadın.. Önce gözlerime baktı uzun uzun.

Vaktimiz öyle azdı ki.. Onu kaybetmek istemiyordum. Bizim evli kalmamamız için tek bir neden bile yoktu ki. Benim ol Ela.. Senin olmama izin ver..

"Acımıyor mu sahiden?"

Söylediği şey düşüncelerimi dağıtmıştı. Ağdayı yapmaya başladığını bile şu an fark ediyordum.

"Sen yapıyor muydun ağdayı ya?" dedim gülerek. "Hissetmedim bile."

Güldü. Hafif tombik eli vardı. O elini ağdayla birlikte yeniden göğsüme koydu. Hızlı hızlı atan kalbimi hissediyor muydu acaba?

Ardı ardına sertçe çekiyordu bantları ama benden ses çıkmayınca bozuluyordu. Elimi yanağına koyup okşadım.

"Teşekkür ederim."

"Ne için?" dedi o da ağda yaptığı yerleri mendille temizleyerek.

"Bilmiyorum. Teşekkür edeceğim çok şey var ama ben hangisi için teşekkür edeceğimi bile bilmiyorum."

Bir şey demedi. O böyle karşımda masumca dururken öpmemek için öyle zor duruyordum ki ..

"Bir gün daha bitti.." diye devam ettim. "O kadar az vaktimiz kaldı ki korkuyorum."

"Kararımı henüz vermedim Furkan.. Ama bir karar illaki alacağım. Sana o günde söyledim. Eğer olumsuz bir karar alırsam, senden ayrılmak istersem-"

"Her şey senin dediğin gibi olur."dedim sözünü keserek. "Sana hiç zorluk çıkartmam o zaman. Sakın bunu kendine dert etme. Üzülmene dayanamam.."

İçten bir şekilde gülümsedi.

"En baştaki halini düşünüyorum bazen Furkan. O zaman çekilmez biriydin. Şimdi böyle kısa bir sürede özünü bulman.. Bu bu kadar basitken bile seninde ailen yüzünden kötü biri haline gelmen.. Bilmiyorum işte. Her şey o kadar farklı gelişti ki.. Bildiğim tek şey her zaman senin yanında olacağım Furkan. Sonrası için de diyebileceğim bir şey inan ki yok."

"Söz veriyorum.. Bende ne karar alırsan al senin yanında olacağım."

Bana sıkıca sarıldı.

İç çektim.. Bir bilse oysaki.. Bana bu sarılma bile kocaman bir mutluluğu bahşedecek.. O zaman her şey farklı olurdu belki de.

..🦋❤️

Final yaklaştı.

Müptela / Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin