"Tamam Yağız sabahtan beri aynı şeyleri tekrarlıyorsun"
"Sus kocaya çemkirilmez"
Dediği şeye göz devirdim ve ofladım
"Offlanmazda"
Biraz ilerdeki yere bakınca aradığım restoran olduğunu anladım.
"Sevgilim sanırım buldum"
"Emin misin Güneşim"
Tekrar göz devirdim
"Navigasyonla geldim Yağız Karan!"
Sinirli sesime güldü. Beni sinirlendirmeden aşırı keyif alıyordu
"Tamam sakin ol kalbimin güneşi"
Dediği şeyle çatık kaşlarım gevşedi dudaklarım kıvrıldı. Beni nasıl sakinleştireceğini biliyordu.
"Sakinim"
Güldü. Yanında birinin konuşma sesi geldi.
"Yavrum benim derse gitmem gerekiyor bir şey olursa beni ara"
"Tamam sevgilim"
Kapanan telefonla bakışlarım biraz ilerdeki daha açılmamış restoranda takıldı. Arkadaşlarım sayesinde kendime 2-3 günlük bir iş bulmuştum. Yeni açılacak bir restorandın bazı duvarlarını boyayacaktım.
Yağız ise gelene kadar beni tembihlemişti kötü bir şey hissettiğim an onu aramamı söyleyip durmuştu.
İçeri girdiğimde restoranda pek bir şey yoktu. Sadece birkaç tane sandalye ve masa vardı. Ortalıkta kimse gözükmüyordu.
"Kimse var mı?"
Seslenmemden kısa bir süre sonra bir kadın geldi.
"Buyurun"
Beni süzdü baştan aşağıya süzdü
"Şey ben Mete'nin arkadaşıyım şey için gelmiştim......resim çizmek için gelmiştim de "
Heyecanlandığım için kendime küfürler saydırmaya başladım
Önce kaşları çattı sonra şaşkınca bana baktı ve sonra güldü
"Şey kusura bakma.... Mete Güneş deyince kız beklemiştim"
Dediği şeye güldüm.
"Önemli değil herkes öyle sanıyor"
Oda güldü. Bu sefer içeriye bir adam girdi. Sanırım Mete'nin Araf dediği adam buydu. Yanımıza gelince sorgular biçimde bana baktı. Elimi ona uzattım
"Merhaba Araf bey ben Güneş"
Önce ona uzattığım elime sonra yüzüme baktı
"Yavru Ceylan oradan bakınca Araf'a benzer bir tipim mi var?"
Dediği şeyle kaşlarımı çattım
"Anlamdım"
Güldü ve uzattığım elimi sıktı
"Ben Luca "
Elini sıktım.
"Seni buraya ne attı Yavru Ceylan"
Pavyona düşmüşmüş gibi hissetmem normal mi acaba?
"Güneş Mete'nin resim için ayarladığı kişi"
Gözleri şaşkınlıkla açıldı.
"Güneş erkek miymiş"
Sanırım gün boyu duyacağım tek şey bu kelime olacak. Selin bana döndü
"Sen bunu boş ver gel sana resim çizeceğin yeri göstereyim"
Dediği şeyle güldüm ve onu takip etti biraz ilerdeki duvarda durdu ve bana daha önceden gönderdikleri resimleri gösterdi. Hangi resmî hangi duvara çizeceğimi anlatı. Başımı tamam anlamında salladım ve resmi çizmeye başladım.
Duvara baktım resmin yarısına gelmiştim elimdeki fırçayı boyaya batırdım gelen sesle arkama döndüm
"Gerçekten bu adam tam bir öküz yaa. Bir insan ne kadar odun olabilirin karşılığı bu adam"
Sinirli çıkan sesiyle Selin adamın yanına gitti
"Sakin ol Araf"
Elini omzuna koydu. Araf'ı bulduk sonunda
"Kimden bahsediyorsun"
Araf bıkınca bir nefes verdi
"Kim olacak karşıdaki hanzodan bahsediyorum"
Eliyle gösterdiği yere baktım tabelasında "Karaca Ocak başı" yazıyordu.
"Hanzoya bir şey dedim bin ah iş-"
Gözleri ona bakan benimle kesişince durdu. Şirince gülümsedim ve boyalı elimi kaldırdım
"Selam"
Bana baktı
"Güneş Mete'nin arkadaşı"
Kaşları çattı
"Güneş erkek miymiş"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşim | Gay
Novela Juvenil[TAMAMLANDI] "Belki sen beni şimdi farkettin ama ben seni bu üniversiteye ilk adım attığından beri farkettim Güneş'im" Elini yanağıma koydu ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı. O güzel dudaklarını dudaklarıma bastırdı ____ Bu eşcinsel konulu bir kita...
