♧♤Atlastan
"Lan ben seni kontrol et diye gönderdim kadınla seviş diye değil , ayrıca o vahşi kadına nasıl güvenebilirsin sen ?."
ah vahşi olan şey kalçalarıydı.
" Baş komse-" büyük ellerini masaya vurarak bana sert gözlerle baktı.
"Önce içeriye güzelce sızacak sonra bu kumarhaneyi yerle bir edecektin ? noldu lan testestoronların mı ağır bastı."
"Süre lazımdı , zaten yeterince şüphelendi herşeyden elimi çabuk tutamadım."
"Süre falan yok üç günün kaldı eğer üç gün için de sen bir halt yapamazsan orayı ben basarım ve seni de... Bu sene ki görevlerden men ederim." bu eksikti zaten.
"Halledicem baş komserim." Masaya oturup geriye yaslandı eline aldığı kahve fincanını masaya koyarak cebinde ki sigara paketini çıkardı.
"Neyi bekliyorsun Atlas , kaybol." bir iki saniye dalsamda bu yaşı geçmiş ihtiyara baş salladım ve içerisi limon kolonyası olan odadan çıktım.
Kafam karışıktı bu işi nasıl halledebilirdim bilmiyorum . Çünkü bir sorun vardı , ben Asel'e kapılmıştım.
Dünden beri bana ne mesaj ne arama ne de bir halt göndermişti , bugün oraya gitmeliydim büyük kumar curası çıkacaktı. Eğer bir kaç şey daha bulabilirsem burayı tamamen kapatabilirdim.
Ama Asel'i kaybetmek istemiyordum.Lakin ne yapmam gerektiğini de bilmiyordum...
♧
Asel'den
Ellerimi ensemden geçirip derin bir nefes aldım , önümde duran yazılı ifademi imzalıyıp ruhsat ve zibilyon tane sikko dosyayı önümde duran polise ittim."Gereken inceleme yapıldıktan sonra size haber verilecektir , yanlız burayı izin gelene kadar mühürlememiz gerek."
"Bu mümkün değil avukatımı dahil edeceğim." Seren sarı saçlarını sinirle savurarak polise daha sonra bana baktı benden bir hareket veya işaret bekliyordu lakin bende ne o güç ne de düşünce kalmıştı.
"Seren , sakin herşey halledilecek , ben Baronla ilgilenirim , Asel sende eve git."
"Mahir ol-"
"Seren !" Mahir çoğu zaman Serenin abisi gibiydi , aramızda naif olan oydu ama şeytan gibi zekası ve deli gibi çekiciliği de vardı.
"Tekrar ifade vermeniz için çağıralacaksınız iyi günler." polisler gittikten sonra paketten çıkardığım sigarayı yaktım , derin nefes geçirdikten sonra sakince dumanı üfledim.
"Mahir , sen geceye kadar Baronla ilgilen ben gelirim."
"Asel lütfen kötü şeyler yapma. " serenin yorgun sesi beni az da olsa düşündürse de birşey demeden sigaramdan bir nefes çektim.
Arabamı açıp içine elimde ki dosya çıktılarını ve çantamı koltuğa atıp arabamı çalıştırdım , hedefim belliydi.
Karakol.
Atlas denen adamla sıkı bir sohbet etmeye gidiyordum , açıkçası ne konuşacağımı bilmeden arabamı sürmeye başladım , kalbim de minik bir sızı vardı o adama güvenmiştim bu sevgi veya başka birşey degildi verdiği güvene aldanıp kandırlmanının sızısıydı.
Karakolun önüne geldiğim de arabayı sağa çekip durdum . Biraz soluklanmaya başladım ne yapacağımı ve baronu nasıl tekrar açabileceği mi bilmiyordum. Topuklu ayakkabılarımdan çıkan sesle birlikte kalabalık kapıdan içeri sakimce girdim , bazı kişiler dönüp bana baksada sakinliğimi korudum.
"Merhaba ben Asel Karayel , Atlas Barkını görmem gerekiyor." Kadın gözleriyle beni süzüp kafasını sakince salladı.
"Odası sağ tarafta yanlız eşyalarınız kutuya koymanız gerekiyor." elim de duran çantaya ve kutuya baktım.
Madem kendine güvenmiyorsun niye polis oluyorsun?
"Pekâlâ." çantamı omzumdan çıkarıp kutuya koydum kadın alıp onu kenara koyunca ince koridordan geçip odaların olduğu yere doğru yürüdüm.
Atlas Barkın yazılı odaya kapıyı çalmadan girdim.
Elin de sigarası ve havasız olan loş oda da dosyaları incelerken buldum onu , gözlerini bana çevirdiğin de hafif parlasada yine eski haline döndü . Sessiz kaldım önünde duran iki koltuğun birine oturup ona baktım , konuşmuyor bana bakıyordu.
"Odama bu şekil de gelebilceğini kim söyledi , Asel karayel." sitem dolu sesine aldanmadan bacak bacak üstüne attım.
"Kendin söyledin." gözlerini devirip önce bacaklarıma sonra suratıma bakınca sırıttım , benden etkileniyordu.
"Beni kandırdın , komiser ."
"Seni kandırmadım görevimi yaptım."
"Ben orayı ne emeklerle kurdum senin haberin var mı ?" bi anda ayağa kalkıp karşımda ki koltuğa oturdu.
Gözlerimizin raks etmesine izin vermeden kaçırdım ondan gözlerimi.
"Kurduğun şey kumarhane."
"Ne olmuş ?"
"Burası Las Vegas değil ya da Teksas o küçük hayal dünyandan çık yasal olmayan bir yer işleteme-"
"Tüm kumarhaneler Legal mi ?"
"Asel ne istiyorsun ? " bacaklarımı biraz daha açıp cürretkâr duruşumu arttırdım , bu oyundan haberi yoktu olmamalıydı.
"Bana bak istesem seni hapse atardım ama sana olanak sağladım. Şimdi bir şey yoksa çık ve bir daha beni oraya uğratma küçük hanım."
Ayağa kalktım ortada ki mini sehpanın kenarından geçip oturduğu koltuğun arkasına geçip ellerimi geniş omuzlarına koydum , hafifçe eğilerek boyun hizasına geldim , nefes sesleri düzensizleşmeye başladığında iyice yaklaştım kırmızı dudaklarımı boynuna değdirdim ve minik bir öpücük izi bıraktım.
Ellerimin altında titreyen bu koca bedeni iyice keşfetmeye çalıştım fakat Atlas aniden beni kolumdan tutup çekince kucağına düşmem bir oldu , sıkı sıkıya tuttuğu kolum üstün de oluşum ve dudaklarımızın arasında milimlik mesafe olmasına aldırmadan ona baktım.
"Ateş gibisin. Yasaksın ama seni istiyorum." fısıltısı ile titresem de bunu belli etmemeye çalıştım.
"Beni tanımıyorsun Atlas Barkın bu dünyada sen değil ben istediğimi alırım. Şimdi çek elini üstümden." Gözleri gözlerime delici bakışlar attığında kendimi hemen geri çektim ve ayağa kalktım.
"Demek oyun istiyorsun ? ama şunu bil Asel Karayel , benim dünyam da suça yer yok."
"Hayatında ben varsam bu kuralı yok sayacaksın merak etme."
KLODOS
BÖLÜM PART HALİNDE OLACAKTIR.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POKER +18
Fiksi Remaja"Ateş gibisin. Yasaksın ama seni istiyorum." fısıltısı ile titresem de bunu belli etmemeye çalıştım. "Beni tanımıyorsun Atlas Barkın bu dünyada sen değil ben istediğimi alırım. Şimdi çek elini üstümden." Gözleri gözlerime delici bakışlar attığında k...