Kotodama | Saida

Pathetic Trinity

Alex Lahey-On My Way (Best song :( )

"Over and overheal my broken heart" 😭

8. Bölüm Acıklı Üçlü

言霊

"Birini etkilemenin en etkili yolu görüntü değildir.Tamamen davranış tarzı ve ağzından çıkan kelimelere bağlıdır." Yeri'nin ellerini oynatarak bana ders verme eğilimine Jihyo'nun gözlerini kısarak bakmasından dolayı benim de tüm ciddiyetim uçmuştu.

Yurt okula yakın olduğundan Jinyoung'a otobüs gelince bana haber etmesini söylemiştim.Okulun içinde beklemek acı verici oluyordu çünkü.Özellikle fakültenizde "Aa bu kız hiç utanmadan gidip hem cinsine aşık olduğunu söyledi." Laflarını duyuyorsanız hayat sizin için daha zor oluyordu.

"Çok afedersin Yeri ama yarım saattir çok boş şeyler anlatıyorsun." Jihyo hâlâ konuşmakta olan Yeri'nin sözünü kestiğinde Yeri kaşlarını çatarak arkasına baktı.

"Öyle mi Park Jihyo hanım sizin taktikleriniz neler o zaman ?" Yeriyle aynı anda kollarımızı bağlayıp ikimiz de Jihyo'ya baktık.Çorap değiştirir gibi sevgili değiştirdiğinden oldukça bilgeydi bu konuda belli ki.

"Bak hem cins olayında ne kadar fark eder bilmiyorum ama görüntü tamamen önemsiz diye bir şey yok.Yani bu kız kampa gidiyor doğayla iç içe olacak diye tarzan olmasına gerek yok.Süslenmekten zarar gelmez bu sana bonus sağlar.Gerçi Dahyun kampa geliyor mu bilmiyorum ama insanlar ilgiyi üstüne çekmek istiyorsa ilk önce görünüşten başlamalı sonra o kişinin ilgisini çektiğinde o kişi seninle konuşmak isterse işte o zaman karakter devreye giriyor onda da olduğun gibi olacaksın, araya da biraz parıltı katmalısın ki onun aklında kalasın." Jihyo profesyonel ilişki uzmanıymış gibi konuştuktan sonra Yeri gözlerini devirdi.

"Ee yine en sonda karakterde bitiyor her şey."

"Ya iyi diyorsunuz hoş diyorsunuz da ben kızın aklına çoktan girdiğimi düşünüyorum zaten beni farketmesi için çaba sarfetmeme gerek yok çünkü zaten ilan-ı aşk yaptım resmen ! O yüzden olay kalbine girebilmek." Jihyo gülümsedi moral verir bir şekilde.

"Ya bu Dahyun'un arkadaşları da dibinden bir ayrılmıyor ki yalnız kalsanız da konuşsanız ! Bak o yüzden bir fırsat yakala sonra da pat birden öp aklı karışsın." Gözlerimi büyüterek gaza gelerek konuşan Yeri'ye baktım.

"Saçmalama !" Benden önce Jihyo tepki gösterdiğinde odaya bitkin bir şekilde Seulgi girdi.

"Bu hayat beni yoruyor arkadaşlar.Öğrenci olmak çok zor ben ajanslara başvuracağım belki yeteneğime daha güzel değer verirler." Yatağının üstüne direkt kendini attığında dudak büktüm.

Telefonumun sesi ve Yeri'nin Seulgiye bulaşmasıyla Jinyoung'dan gelen aramayı açmadan önce elime hazırladığım çantayı alıp odadan çıktım.

"Sana otobüs iki dakikaya geliyormuş gel istersen."

"Tamam." Japonca geri cevap verince ikimizde birden sessizleştikten sonra Jinyoung gülmeye başladı.

"Senin için Japonca öğrenmeye başlayacağım." Güldüm ben de.

"Gerek yok korecem gayet iyi benim ihtiyacımız yok." Yurdun koridorunda ilerlerken merdivenlere gelmiştim.

"Orası şüpheli."

"Yah ! Ne demek şüpheli ? İyi konuşmuyor muyum ?" Tamam harbi moralim bozulmuştu.Kore dilinden öte kore kültürüne bile entegre olduğumu düşünüyordum ben !