Azra o günden bugüne kadar Korhan'ı görmedi. Resmen köşe kapmaca oynuyorlardı. Azra söylediklerinden pişmandı. Fakat diğer yandan Korhan'nın iyiliği için yapmıştı. Azra onun için uygun biri değildi. İleride Korhan ağa olacaktı. Azra'dan hanımağa olmazdı. Kimse kabul etmezdi. En ufak bir olayda bunu hem onun hem de Azra'nın yüzüne çarparlardı. Ayrıca ilk önce Hamit ağa asla kabul etmezdi. Bir hizmetçiyi gelini olarak kabul etmezdi. Azra'yı severdi fakat gelini olarak değil. Onun gelini olmasını istediği kişi Rasim ağanın kızıydı ya da onun gibi güçlü ailesi olan herhangi biriydi. Azra gibi yetim ve öksüz birini hiçbiri kabul etmezdi. Bunu bildiği için hiçbir zaman böyle bir hayale kapılmamıştı. Korhan'nın onu uzun zamandır sevdiğini biliyordu. Hep görmezden geldi. Lise zamanında ona asılan çocuktan onu koruduğunda da biliyordu teyzesini her aradığında Azra'yı sorduğunda da biliyordu. Her zaman kendisine bunun imkansız olduğunu söylemişti. Her zaman kendini durdurmuştu. Fakat Korhan'nın kesin dönüş yaptığı ilk gün kapıdan girdiğinde anlamıştı. Azra aslında sadece duygularını görmezden geldi. O da Korhan'ı seviyordu. Hatta bir an inanmıştı. Arkadaşının istendiği gün Korhan onun gözlerine sevgiyle bakarken bir an içinden olabilme ihtimalini geçirdi. Hele akşamına o mesajı aldığında bulutlar üstünde gezmişti. Konağa döndüğünde Korhan'a mesaj atmayı düşündü. Fakat teyzesinden Hamit ağanın Korhan'ı evlendireceğini duydu. Evlendireceği kişinin ailesinin bu kadar güçlü olduğunu ve kızın Korhan'ı sevdiğini duyduğumda mesaj atmayı Korhan'nın ne istediğini öğrenene kadar erteledi. Sonrasında Korhan ile konuştu. Azra o kadar mutlu olmuştu ki adamın söylediklerinden kollarına atlamayı düşündü. eğer teyzesi bölmeseydi muhtemelen yapardı. Teyzesine yardım ederken bir an önce akşam olmasını ve sevdiğiyle konuşmayı istiyordu. Her şey bu noktadan sonra gelişmişti. Mutfağa Rasim ağanın kızı Ceylin geldi.
"Azra bir dakika bakar mısın? Bir şey soracağım" dediğinde Azra teyzesinden izin alarak Ceylin'i takip etti. Misafir odasına geldiklerinde Ceylin kapıyı kapattı. Tüm çirkefliğiyle konuşmaya başladı.
"Korhan'nın sana nasıl baktığını gördüm ve tabii senin de ona nasıl baktığını gördüm."
"Yanlış anlamışsınız."
"Yanlış filan anlamadım. Salak değilim."
"Öyle bir şey söylemedim."
"Balkondaki konuşmalarınız duydum. Ahh seviyorumlar filan. Çocuğu ağına almışsın. Hizmetçi olmaktan kurtulmak için kullanacaksın herhalde. "
"Öyle bir şey değil. Bizim aramızdaki her şey gerçek."
"Gerçek öyle mi?"
"Evet."
"Gerçek ne söyleyeyim. Korhan koskoca Hamit ağanın oğlu ve ileride ağa olacak kişi ve sen hiç kimsesi olmayan, eğitimsiz bir hizmetçisin. Kendini ona layık nasıl görebilirsin. Hadi o olmayan güzelliğine kandı. Sen nasıl bir hayal içerisindesin. Evlenseniz ne olacak. Ne konuşacaksınız. Eğitiminiz, ilgi alanınız gibi hiçbir şeyiniz ortak değil. Seninle hevesini aldıktan sonra pişman olacak. Bunu kaldırabilecek misin?"
Bu gerçekleri Ceylin'nin söylemesine gerek kalmadan Azra biliyordu. Yine de birinin yüzüne bunları söylemesi ona dokundu.
"Bunu daha fazla uzatma. Ondan uzak dur. Onu ben daha çok hak ediyorum. Onu senden daha mutlu edebilirin. Aramızdan çekil" diyerek Ceylin odadan çıktı. Azra gözyaşlarını durduramıyordu. Bunların doğru olduğunu o da biliyordu. En başından beri biliyordu. Yıllardır sakladığı kalbi Korhan'a yenilmişti. Her zaman aklıyla hareket eden Azra'nın aklı başına geldi. Sakin olmaya çalışsa da yapamıyordu. Yapılmasını gerekeni biliyordu. Hiç istemeyerek olsa da yapacaktı. yaptı da. o günden bu yana ne Korhan'ı gördü ne de görmeye yüzü vardı. Korhan eve geliyor muydu onu da bilmiyordu. Yemeklerde bile yoktu. Azra o gece uyuyamamıştı. Korhan'ı merak ediyordu. Ne yaptığını, nerede olduğunu merak ediyordu. Her zaman yaptığı gibi bahçeye çıktı ve manzarayı izlemeye başladı. Söyledikleri aklına geldikçe ağlayası geliyordu. Azra düşüncelere dalmışken konağın kapısı açıldı. Görmeyi beklediği manzara bu değildi. Korhan deli gibi sarhoş olmuştu. Merdivenlerden sürünerek çıktığında gözleri Azra'yı buldu. Gerçek olup olmadığına inanmak için gözlerini ovdu.
"Neden? Neden?" diyordu sadece. Azra dayanamadı ve koluna girerek onu olay çıkarmadan odasına çıkarmak istedi. Fakat Korhan onu itmişti.
"Ben çıkarım. Sevmediğin birine dokunma"
Azra hiçbir şey söylemeden geri çekildi. Korhan yukarı merdivenlere yöneldi. Merdivene adım attığı gibi yere kapaklanmıştı. Küfür ettiğini duydu. Azra kolundan tuttu ve ona yönü göstererek odasına çıkardı. Buna itiraz etmedi. Korhan'ı odasına getirdi. Korhan yatağına oturdu. Gözlerini Azra'ya dikti.
"Neden beni sevmedin?" Azra hiçbir şey söylemedi. Sesini daha çok yükseltti.
"NEDEN?" dediğinde Azra kimsenin duymaması için kapıyı kapatmıştı.
"Bunu sormaktan vazgeç."
"Vazgeçmeyeceğim"
"İyi geceler" diyerek çıkacaktı ki bir anda kolundan tutulduğunu hissetti. Duvar ile Korhan arasında kalmıştı. Korhan gözlerinin içine bakıyordu. Tek bir şey söylüyordu.
"Neden?"
"Nedeni yok."
"Neden?" her sorduğunda gözlerini hiç ayırmadan yüzünü Azra'nın yüzüne yaklaştırıyordu. Nefesleri birbirine çarpıyordu. Azra heyecandan her an bayılacak gibi hissediyordu. Bu konuşmasına yansıdı.
"Bb-bb-ilmiyorum" zar zor cevap verdiğinde Korhan biraz daha yaklaştı. Neredeyse dudakları birbirine değecekti. Korhan'nın gözleri Azra'nın dudaklarına indi. Bir an duraksadı ve dudaklarını Azra'nın dudaklarına bastırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğimde Umut
RomanceGençlik aşkına kavuşmaya çalışan bir adam ve onun aşkının anlayamayacak kadar aşkın acemisi bir kadının hikayesi. Korhan'nın memleketine geri dönmesiyle Azra'nın hayatının nasıl değişebilir. Azra yıllardır herkese karşı koruduğu kalbini Korhan için...