༆Sρσɾτʂ Cσαςɧ| Tαεηηίε༆ (Tamamlandı)

🥊22

"O zaman.. Umarım ikimizin karşısına da sonuna kadar güvenebileceği birileri çıkar, İhaneti tatmayız." dediğinde gözleri hala yerdeydi.
Boğazım düğümlendi. Umarım diyemedim.

Karşıma birisinin çıkmasını istemiyordum.
Karşısına birisinin çıkmasını istemiyordum..

•••

Ayrı ayrı arabadan indiğimizde ilk olarak ben gitmiştim. Taehyung çalılıklara doğru giderek izini kaybettirdiği sırada habercileri umursamadan içeri girdi. Kai'nin odasını bularak önüne geçtim. Kapıyı çalacağım sırada bir kadın ve adamın sesleri salonu doldurdu. "Jimin! Ben sana ne dedim? Çorapların siyah olacaktı. Şimdi hiç uyumlu değiliz!" diyen kadına kaşlarımı çatarak baktım.

"Aman be! Uyumlu olup olmamamız umrumda değil Chaeyoung. Beyaz giymek istedim ve öyle yaptım." Adamda aynı onun gibi karşılık verince söylediği ad dikkatimi çekmişti. Bir yerlerden tanıdık geliyordu. O.. Yoongi Oppa'nın eski sevgilisiydi!

Konuşmalarına katılan kişinin Kai olduğunu görünce mutlu oldum. Demek ki gelmişti. "Chaeyoung, onu zorlama. Sonra gelip bana dert yanıyor." dedi gülümseyerek. Bende uzaktan onları izliyordum.

"Bunun neresi dert? İkizim olarak aynı giyinmesi gerekiyor!" diye cırladığında yaşının büyük göstermesi ve hareketlerinin uyuşmadığı ortadaydı.

O sırada içeri giren Taehyung ile bakışlarım ona döndü. Taktığı güneş gözlüğünü çıkarak etrafa bakındı. Yanına gelen mini etekli, güzel kadına dikkatini verdiğinde gözlerimin karardığını hissediyordum.

Peki ya nedendi?

Kadın elindeki ajandaya bakarak ona bir şeyler anlatırken başını sallıyordu. Gözleri Kai ve yanındaki ikizlere takıldığında kadına dönerek başıyla selam verdi yanından ayrıldı. Her hareketini dikkatlice izliyordum. Bunu yaparken farkında değildim.

Yanlarına ulaştığında ikizlere bakarak gülümsedi. Bir şeyler konuşmaya başladıklarında meraklanmıştım. Buradan da her yaptıklarını dikizliyor gibi göründüğüm için adımlayarak Taehyung'un yanına ulaştım. "Merhaba." diyerek selam verdiğimde beni Kai karşılık verdi.

"Kai beni tanıştırmayacak mısın, Chaeyoung ve ikiziyle?" dedim imayla. Ne demeye çalıştığımı anlamıştı. "Tanıştırayım.." dedi ve eliyle eski arkadaşını gösterdi. "Chaeyoung ile liseden beri arkadaşımdır." Başımla onaylayıp gülümsedim. Bana anlattığını çaktırmamaya çalışıyordu.

O da aynı şekilde yaptı. "Bu da Jimin. Onunla da liseden kardeşi sayesinde tanışıyoruz.. Aynı zamanda ünlü 'Yves Saint Laurent' markasının modelleri ikisi de."

Gözlerim büyürken böylesine ünlü olmalarına şaşırmıştım. Yoongi Oppanın sevgilisi olacak kadın dünyaca ünlü markanın yüzü olmuştu. Bunu duysa onun için sevindirdi bile.

"Tanıştığıma memnun oldum Chaeyoung ve Jimin. Aslında yanınıza gelmemin nedeni senin adını duymam." diyerek Chaeyoung'a döndüm. Abim dediğim adamın intikamını hazır karşılaşmışken almalıydım. "Çok sevdiğim bir abimden duymuştum adını. Belki de benzerliktir bilemiyorum. Onu en yakın arkadaşıyla aldattığını söylemişti o kadının. O kadar sene geçmesine rağmen hala kalıntıları üzerinde. Ama sen olman imkansız, çünkü böylesine ünlü kişilerle arkadaşlık kurabilecek biri değil." Masumca onun yaptığı şeyi yüzüne vurduğumda yüzü kızardı. Jimin'in bakışları ona döndü. Bir abi gibi sinirliydi.

"Öyle mi..?" derken hala Chaeyoung'a bakıyordu. "Çok üzüldüm ama kardeşim olamaz." Dediklerine kendisi bile inanmıyordu. Bunu yüz ifadesiyle belli ediyordu.