Sinir bozucu ayfon alarmımın sesine uyandığım an benim için anime erkekleriyle dolu olan bir cennet son bulmuştu. Bu cennetin rüya olduğunu reddediyordum, benim için sadece gözlerim kapandığında ulaşabileceğim bir harikalar diyarıydı orası. Ağustos ve Harikalar Diyarı, tek farkı yaratıklar yerine anime erkekleri olmasıydı.
"Ağustos! Eylül! Ekim! Kalkın çocuklar burası otel değil!!"
Annemin kulağımı yırtarcasına delici sesi beni kendime getirmeye yetmişti ama ne var ki anime erkekleri benden daha çok "ben"di...
Bu gün içinde gerçek insanlar olan okulumun ilk günüydü. 11. sınıfta olmama rağmen her sene bir anime erkeğinin okulumuzda belirmesi hayaliyle lanet olası okuluma gidiyordum.
Aynaya bakıp belime kadar uzanan iki haftadır yıkamadığım kumral saçlarımı ellerimle düzeltmeye çalışıyordum. Tabi düzelmeyince belki de yıkanmam gerekiyordur diye söylendim ama ne yaparsın ben "kötü bir kız"dım...
Annemin saatlerinj harcayarak yaptığı kahvaltıya elimi bile sürmeden portakal suyumdan 2 yudum kadar aldıktan sonra o herkesin nefret ettiği keskin şekerli parfümümü sıktım çünkü kahvaltı masasında bile kardeşlerimle uğraşmaktan zevk alıyordum.
Eylül benden 2 yaş büyük olan ablamdı. Geçen sene Mersinde gastronomi mi ne kazanmış yemek falan yapıyor herhalde, pek görüşemiyoruz ama iyi anlaşırız... Benim çirkin halimdir biraz :).
Ekim ise benim bir tanecik ağabeyim olur. Bayıldığım kişilik özellikleri arasında bir dağ ayısı oluşu, boş bir levha kadar beyni yükten ve karalamalardan arınmışlığı bulunmakta. Hiçbir işe yaramayan tüm gün oturup oyun oynayan birisi. Evet, yanlış anlamadınız o bir youtuber :). Maniti salak Bahar ile 5 kattan oluşan evimizin bodrumunda bulunan oyun odasında saçma sapan oyunlar oynayıp kendilerini rezil ederler sanki 5 katlı evimiz olup oyun odasını bodrum yapmamız yeterince rezilce değilmiş gibi.
Dudağıma 3x çilekli lip balm gloss bilmem ne sürüp hiçbir şey yapmadan evden çıktım. Nasıl olsa doğal bir güzellik olduğum için makyaj mukyaj bilmem...
Eflatun airpodsumu takıp evimin önünde servisimi beklemeye başladım. Tabi ki sigarasız olmaz, yakınca hemen gelir zaten. Hatta bu sefer şaşırtıcı olarak elimi zorla sakladığım paketimi almak için çantama attığım anda birden beliriverdi. Bir miktar üzülerek servise girdim ve oturacak yer -ve tabi ki bir umutla anime erkeği- aramak için bakındım. Mal gibi servisin ortasında yer aradığım ve sonunda yer olmadığını anladığım an çok geçti ve servis hareket etmeye başladı. Kaderime yenik düşüp içimden birkaç küfür savurup -sanki burası aslında zihnim değilmiş gibi- ayakta beklemeye başladım. Cehennemin dibinde okuduğumuz için bu durumun uzun süreceğinin farkındaydım. Ben tam bunları düşünürken servisin sendeleyeceği tuttu ve ben hayata vedalarımı etmeye hazırlanırken yukarıdan bir güç -kim bilir belki de bir anime erkeği- milyon dolarlık çantamdan tutup beni yukarı çekmeye başladı. Tabi ben diğerleri gibi olmadığım ve manken gibi olduğum için hemen kendime geldim, nasıl olsa bacaklarım uzundu... Beni çeken kuvvete teşekkür etmek icin döndüğüm an onunla göz göze geldim... Bana inanmayacaksınız ama bir anime erkeğiydi bu. Yıllarca beklediğim anın gerçek oluşuna şahit oluyordum... Bu gerçek miydi? Karşımda iki boyutlu oldukça uzun boylu, mavi gözlü ve sarı saçlı bir anime erkeği duruyordu. Şaşkınlıkla etrafıma baktım. Servisteki herkes kendi halindeydi. Kimsenin bu olayın farkında olduğunu düşünmüyordum. Bana mal gibi bakan mavi kağıt gözlere döndüğümde aslında hayalimin kabus gibi bir şey olduğunu anlamıştım. Bu gözlerde yaşam yoktu. Çantamı tutan ellerine baktım, hala beni ayakta tutan ellerine... Bu nasıl olabilirdi? Hani animeler gerçek değildi? Henüz şaşkınlığımı üzerimden atabilmişken:
" A a ama sen!" diyiverdim.
Maviş kağıt gözleri bana bakarken:
"Ben ney? Noldu? Düz dursana artık! Ellerim koptu kopacak."
----------------------
Selaaaam ben feriya hikayenin en kısa zamanda satış ve okunma rekorları kıracağından şüphem yok ama malesef fox tv bunu satın aldığında hepinizi unutmuş olacağım ve öyle anime erkeği falan da bulamam. Yani sinemadaki sarışın mavi gözlü M. T. gibi bir uyarlama falan görürsünüz herhalde.
Devamı için yorum da yapın artık :D