BEYAZ KARGA

16.Bölüm [Kan Kırmızısı]

              Eve varması çok uzun sürmedi. Karanlık cadde bugün sanki hiç olmadığından daha karanlıktı. Ekip arkadaşlarından birinin kaybı yüreğindeki gizli açığı ortaya çıkarmıştı. Nahit her zaman gülümserdi. İşinde ise gülümsemeyi keser disiplinini korurdu. İşkence ve sorgu işleri onundu. İşkence ettiği adamlar bütün bu acıları hak eden kişiler olurdu. Masum kişilere asla işkence edemezdi. Tecavüzcüler, terör üyeleri, insan kaçakçıları, tefeciler ve daha bir sürü suça karışan adamları zevkle konuştururdu. Bunları yaparken onun kahkahası duyulurdu. Herkes ona gizli şeytan, gizli cani derdi. Hain olamayacak kadar vefalıydı. Yeşil'in en çok takıldığı adamdı Kırmızı. 

              Siyah'la konuşmak biraz iyi gelebilirdi. Çünkü ekipte hain olmadığına emin olduğu üç isimden biriydi o. Siyah'ın plancı ve sakin yaklaşımları, tavsiyeleri ustasını hatırlatırdı hep. Yeşil, Siyah'ın evine varınca ışığının kapalı olduğunu gördü. Zile bastı açan olmadı. Demek ki evde değildi. Cırcır böcekleriyle baş başa kalmıştı. Cebinden kartını çıkardı ve kapıyı zorlamaya başladı. Kapıyı ittirir ittirmez açıldı. Kendi açmamıştı, kapı zaten açıktı ve sadece biraz güç uygulaması yetmişti. Sokak lambasının ışığı kapının aralanmasıyla içeri girdi. Yerde bir çift ayak gözüktü. Küçüktüler. Kapının tamamen açılmasıyla yerde yatan birinin olduğunu anladı. Bu bir kadındı. Siyah saçları görünce hemen tanıdı yerde yatan kişi Mavi'ydi.

               Yeşil dehşete düştü. Hemen ceketini çıkardı Mavi'nin yanına çömeldi. Yaşıyordu, ama kanlar içindeydi. Omzundan ve karnının sağ tarafından kanlar geliyordu. Mavi'nin gözleri açıktı. Gökyüzü gibi mavi olan gözleri uykuya dalmakta olan birinin bakışları gibi boş boş Yeşil'e baktı.

"Açelya benimle kal!"

"Açelya sa-sakın uyuma!"

"Açelya!"

                Bağırışları duyan Mehir merdivenden telaşla indi. Hayretler içinde gördüğü manzara karşısında donakaldı. Yeşil'in yaşlı gözlerine baktı.

"Araba nerede ?"

"Arkada hemen getiriyorum!"

Mehir arabaya koştu. Yeşil, Mavi'yi kucağına aldı, Mehir'in arkasından koşturdu. Mavi, fısıltıyla bir şeyler söyledi.

"Açelya dayan, konuşma sadece gözlerini açık tut."

"Sakın uyuma!"

Yeşil, çıkarmış olduğu ceketle Mavi'ye tampon yapıyordu. Mehir hastaneye gidecekken Yeşil onu durdurdu ve gitmesi gereken adresi söyledi. O anın heyecanı ile Mehir bunu sorgulamadı.

2 SAAT ÖNCE

            Sarı'nın Maviye telefonda anlattığına göre Siyah, Sarı'yla görüşmek istemişti. Zaten ses kaydını dinleyince Mavi ikna olmuştu. Sarı, Siyah'ın hain olduğunu ve kendisini onun tarafına çekmeye çalıştığını söyledi. Görüşmenin konusuysa Nahit'le alakalıydı. Siyah'ın buluşmaya gelmeyeceğini umdu. Sarı'nın bahsettiği yerden izlemeye başladı. Ses kaydında ise Siyah şöyle diyordu. "Konuşmamız gerek önemli! " Mavi hiçbir zaman Sarı'ya güvenmemişti sırf onu haksız çıkarmak ve haksızlığı ile dalga geçmek için bütün işini bırakmıştı. Her yere vaktinde giden Siyah geç kalmıştı. Mavi öfkeliydi. Siyah'ın böyle bir şey yaptığına inanamıyordu. Şaşkındı aynı zamanda. Lüks bir restoranda buluşan asla bir araya gelmeyecek bu ikiliyi görünce küplere bindi. Siyah'la Sarı hararetli bir konuşma içindeydi. 

            Onlar konuşurlarken Mavi'nin telefonu çaldı. Kötü haberi Turuncu iletmişti. Mavi şoktaydı çünkü Turuncu'nun anlattıklarına göre polis raporları ellerine geçmişti. İlk incelemede boş kovanların bir tabancaya ait olduğu görülmüştü. Bu kovanların uyduğu tabanca ise Siyah'ın kullandığı silaha uyması Nahit'i Siyah'ın öldürebileceği yönündeydi. Turuncu bilgileri söyledikten sonra şöyle dedi,