Magic Carpet Ride

Stay by my side

Taeyong çok net hatırlıyordu. Jaehyun'un ona ilk hediyesi 1908'de yapılmış duvar piyanolarından birisiydi. Kovboy filmlerinden fırlamış gibi olan bu piyano tamamiyle el oymasıydı ve dünyada yapılmış en özel piyano gibi görünüyordu. Kore'nin en zengin ailelerinden birisinin oğlu, kendi ailesine çok uzakta kalan ve harçlığını çıkartabilmek için bir kafede çalışan çocuğa tutulmuştu. Ve hikayelerini kilit noktası tam buradaydı.

Taeyong, kalabalıktan nefret ederdi. Tanımadığı insanların yüzüne bakmasından, onu izlemesinden asla haz etmezdi. Kore'nin en iyi okulu olan Sopa da okuyabilecek kadar yetenekli ama yalnız kalmadıkça şarkı söyleyemeyecek kadar korkaktı. Ayrıca müziğe aşıktı ve okuldaki öğretmenlerinin birisinin eski kemanını almak için haftalarca çalışmış ve 2 haftada nasıl çalınabileceğini öğrenmişti. Eğer korkmuyor olsaydı bir idol olmayı ve aklından geçen her notayı, her sözü insanlara duyurmayı isterdi. Taeyong ünlü olmak ya da fark edilmek istemiyordu, Sadece eğer içinde canını yakan bir şey varsa bunu insanlara duyurmak, yüzünü gülümseten bir şey varsa bu hissi bildirmek istiyordu.

Ve bir de bir piyanosunun olmasını istiyordu. Okullarından bir çok piyano bulunuyordu ama zengin çocukları kendisini ezdiği için hiç deneme şansı olmamıştı. Bu yüzden hep kendi odasında saklı tuttuğu nota kağıtlarını ve şarkı sözlerini yazdığı kağıtları toplamış, Jung ailesinin yönettiği müzik şirketine gitmişti. Orası Kore'deki en ünlü şirketti, idollerinin zenginliklerinden bile fazlasıyla bahsedilirdi. Taeyong'da eğer duygularını insanlara açacaksa bunun ona iyi kazandırmasını istiyordu. Daha az duygu ve daha çok para.

Ve öyle olmuştu da, Taeyong çok para kazanmış ve albümün ana şarkıları olmasada çok dinlenmişti. Garip tanışmaları da buydu. Jaehyun, Taeyong'un bir idol olmasını istiyordu ve tüm sektörü yıkıp geçeceğine emindi ama Taeyong bunu daima karşı çıkıyordu.yine de Jung Jaehyun o güzel sesi duymak istiyodu bu yüzden Şarkı sözlerinin kabul edilmesi karşılığında, şarkıyı  Jaehyun'un karşısında söylemesi gerekiyordu, ki kabul edilmeyen tek bir şarkısı bile olmamıştı.

Sonra kız gruplarından birisinin yeni çıkan albümüne eklenmişti 'Hoot', sonra kısa bir süre sonra 'Diamond' (F(x)'in) ve şuan unuttuğu birkaç şarkısı daha ve tabiki onun ilk başarısı sayılabilecek şarkı 'Overdose' piyasaya çıkmıştı. Şarkı ülke çapında büyük bir etki yaratmış ve bir sürü ödül almıştı. Grubun ve şarkının başarısından öte Jaehyun ve Taeyong'un ilk yakınlaşmalarını sağlamıştı. Taeyong payına düşen parayı alıp evine giderken Jaehyun onu takip etmiş ve adresini öğrendikten sonraki sabah ilk iş bir münazaradan satın aldığı piyanoyu onun evine göndermişti.

Taeyong'un annesi şaşkınlıktan bayılacak gibi olsa da Taeyong sadece saf bir sevgiyle gülümsemişti. Aynı grup için yazdığı sonraki şarkısı 'one and only' yi Jaehyun'u düşünerek yazmıştı. Bu onun için yazdığı ilk şarkıydı. Şimdiki şarkıların aksine aşk doluydu.

Taeyong o zamanları gerçekten özlüyordu, şimdilerde yazdığı şarkıların çok ağır bir melankolisi vardı. Jaehyun'un gelip yüzünü gülümsetmesini, ona tekrardan piyano çalmayı öğretmesini istiyordu. Ona tekrar aşkı hissettirmesini.

Hikayelerinin kalanında Jaehyun, Taeyong mezun olana kadar beklemiş ve sade bir evlenme teklifi etmişti. Gözlerden uzakta dağlık bir alanda evlenmişler ve daha sonra Taeyong, Jaehyun'la Kore'nin kıyı kesimlerinden birisine yerleşmişti. Jaehyun hep göz önünde olan hayatından Taeyong için kaçmıştı. Taeyong için sunduğu hayatta büyük olanın hiç çalışmasına gerek yoktu ama Taeyong yine de her fırsatta bir şeyler yapmak için çabalıyordu. Bazen idollere ders veriyor bazende sadece şarkılar besteliyordu. Mükemmel bir hayatları vardı...

Sonra ne oldu bilinmez... Taeyong, sadece tatile gittikleri Kanada'ya taşınmak istemiş ve Jaehyun hiçbir sorun görmemişti bunda. Belki de ülkenin soğuğu onların ilişkilerini de soğutmuştu. Jaehyun çoğunlukla Taeyong uyanmadan kalkar ve Kanada'ki ofislerine giderdi ve gece yarısı dönerdi. Sonra bu hayatı daha da ilerletmiş ve çoğunlukla eve bile uğramamaya başlamıştı. Taeyong'sa kaybolan aşk duygusuyla tüm enerjisini kaybetmiş, yemek yapma hevesi kaybolmuş ve müziği sadece üzüntüsünden kurtulabilmek için kullanmıştı.