2

2.6K 101 26
                                    

Jungkook~

"Özür dilerim Ya eun anne beni çağırdığın için gelmiştim. Boş sanıp girdim özür dilerim."

Çifte dönüp saygıyla eğilerek arkamı döndüm. Tam kapı koluna elimi atmışken Ya eun annenin yumuşak sesi kulaklarıma doldu.

"Jungkook lütfen çıkma. Bizimle birlikte otur. Hanımefendi ve beyefendi senin için geldiler."

Çatmaya çalışıp ama bir türlü çatamadığım kaşlarımı serbest bırakarak arkamı döndüm. Hızlı adımlarla Ya eun annenin yanına gittim. Elimle tişörtün ucunu tutup gözlerimi gözlerine diktim.

"Merhaba Jungkook ben Min joon bu da karım Min ji. Biz seni evlat edinmek istiyoruz. Reşit olmana 1 ay var farkındayım ama kim güzel bir evde yaşayıp en iyi üniversiteye gitmek istemezki. Sana maddi anlamda yardımda bulunacağız. Manevi anlamda da elimizden geldiğince aile şefkati vereceğimizden emin ol."

Ya eun annenin gözlerinin içine bakarak Min joon beyi dinledim. Başımı bana gülümseyen çifte döndürüp aynı şekilde gülümsedim. Kavradığım tişörtü çekiştirip Ya eun anneyi odadan dışarı çıkarttım. O konuşmadan söze hemen girdim.

"Ama ben burda mutluyum bir sürü arkadaşım var. İstediğim kadar çikolata yiyorum, peluş oyuncaklarımla oynuyorum. Biliyorsun Ya eun anne ben biraz kırılganım hemen her şeye ağlıyorum. Ya beni bu yüzden sevmezlerse sonuçta erkekler ağlamaz"

Kendimi ifade edebilmek için ellerimle oynuyor, yerimde ayaklarımı hareket ettiriyordum. Dolan gözlerimi kırpıştırıp derin bir nefes alarak burnumu çektim.

"Güzel oğlum biliyorsun ki ben seni çok seviyorum. Bu kurumda çalıştığımdan beri birlikteyiz. jungkook emin ol sana iyi bakacaklar. Geleceğini düşün istediğin gibi yaşayabilirsin çalışmadan yada çalışarak. Her türlü mutlu olacaksın. Bana odanı gösterdiler. Tam sana göre bir sürü peluş oyuncak, çalışma masasının üstünde renkli boyama kalemleri ve daha birçok şey. Bunların hepsi senin olacak. 1 ay dene eğer sana kötü davranırlarsa ara beni onlarla konuşup seni alırım."

Gülümseyerek ellerini yanaklarıma koyup yüzünü avuçladı. Yanaklarımı eşit şekilde öpüp benden bir onay beklediğini göstererek kapıyı gösterdi. Yapabilirim yeni bir eve gidebilirim. Şimdi bir aileye sahip olabilirim. Kendimle motivasyon konuşması yaparken kapı açılıp içinden Min joon bey ve karısı çıktı.

"Jungkook arabamız gelmiş. Bizimle gelecek misin?"

Min ji hanım elini bana uzattığında çiçek annemin tişörtünü bırakarak elini tuttum. Gülümseyerek merdivenlerden iniyorduk. Tabi ikide bir arkamı dönüp Ya eun anneyi kontrol ediyordum. O da bizimle birlikte iniyordu. Eşyalarım çoktan hazırlanmış kapının önünde duruyordu. Şoför çantaları bagaja koyarken Ya eun anneye dönüp sıkıca sarıldım. Gözlerim dolmaya başlamışken Ya eun anneden ayrılarak arabaya ilerledim. Ağlamak yok Jungkook. Mutlu ol mutlu! Arka koltuğa Min ji hanımın yanına oturup camı açtım. Araba bahçeden çıkarken sonkez dışarı bakıp önüme döndüm.

"TAVŞANIM! tavşanım odada kaldı onu istiyorum. Dur abi"

Camdan dışarı kafamı çıkarmış uzakta kalan yetimhaneye uzunca bakarak burnumu çektim.

"Jungkook evimizde daha çok peluş oyuncak var lütfen çocuk gibi ağlama"

Sesizce yerime oturup Min ji hanıma baktım. Olabilecekmiş gibi iyice koltuğa sindim. Şimdiden ağlamama kızıyordu...

-Taehyung-

"Alo"

"Efendim araba eve giriş yaptı. Küçük bey biraz huysuzlanmış onun dışında bir sorun yok. "

"Size memnun edin demiştim. Ne istiyorsa izin verin."

Telefonu kapatıp iç cebime geri koydum. Şimdiden bebeğimi mutsuz edip korkutacaklar. Kafamı iki yana sallayıp çelik kapının açılmasını bekledim. Kapının önündeki diğer arabanın yanında durup kapımı açan çalışanla indim. İçimde istemsizce bir heyecan oluştu. Bebeğim sürekli bağış yaptığım yetimhanede kalıyordu. Arada gittiğimde onu arkadaşlarıyla oynayarak görüyor şimdi olduğu gibi yüzümde gülümseme oluşuyordu. Merdivenleri çıkıp açık olan kapıdan içeri girdim. Elinde tepsilerle geçen hizmetliyi durdurdum.

"Jungkook nerede?"

"Efendim bilmiyorum."

Kaşlarımı çatarak hizmetlinin yanından geçip salonda turladım. Bahçeye açılan kapıdan çıkıp bahçeye kısaca göz gezdirdim. Tekrardan eve girip merdivenleri ikişer ikişer çıkıp üst odaların olduğu kata çıktım. Onun için kendi ellerimle düzenlediğim odasına doğru ağır adımlarla ilerledim. Jungkook meraklı bir çocuktu bunu bildiğim için odasında olduğundan emindim. Açık kapıdan arkası dönük bebeğimin pürüzsüz beyaz tenini, biçimli bel ve kalçalarını bir süre süzüp ses çıkarmamaya dikkat ederek ona doğru adımladım.

"Sen benim tavşanıma hiç benzemiyorsun. Ben seni istemiyorum ki ben kendi tavşanımı istiyorum."

Dediklerine sesizce kıkırdayıp dibine iyice sokuldum. Ellerimi bel boşluğuna koyup yüzümü kulağına yaklaştırdım.

"Evine hoşgeldin yaramaz oğlanım."

Merhaba farkındayım hikaye şimdiden çok yavaş ilerliyor çünkü oldu bittiye getirmek istemiyorum. Elimden geldiğince detaylara inip karakterleri iyice kafanızda oturtacağım. Kendinize iyi bakın 🏳️‍🌈

Daddy's Little PrinceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin