“Gözden akan bir yaş, gözden düşen bir insan”
Sen olmasan hasret nedir, vuslat nedir bilmezdim.
Sen olmasan zorluktan mutluluğa kavuşmak nedir bilmezdim.
İki salıncak istiyorum..Biri uçurumun kenarında, biri okyanusların üzerinde olsun çünkü okyanuslar ötesi ve dağlara uzanan bir sevdam var.
Dizimde küçük bir yara, üzerime hep giydiğim askılı kolsuz siyah elbise, gri hırka ve mavi başörtüm.
Ayaklarımda çiçekli patik, ellerimde güllerim ile durup bakıyorum gökyüzünün sonsuzluğuna.Sevdam için, şafakta güneş olmadığı için, seher vakti, çocuğun gelip gazete dağıtmadığı için bakıyorum.
Aç olduğum için, gözlerimdeki hüznü silmek için.
Gözlerim gülüyordu hep. Herkese, hepsine..
Çünkü bir Kadın söyledi ‘gözlerinin içi gülüyor baksana' dedi. Ben sevgi dolu, neşem yerinde.
Hep böyle olsun diye...Bir gece vaktiydi. Tüm umutlarımı yan yana dizdiğim o gece vakti, öldüm. Sahi? Ben ne zaman ölecektim? Yarın mı? Ondan sonraki günler mi?
Ne zaman duracaktı kalbim? Ne zaman nefes almaktan vazgeçecek ciğerlerim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgar & Gülü
PoésieInsan bunca kalabalıklarda yani bol bol insanın kaynadığı yerde nasıl ama nasıl yalnız kalabilir? Bilakis çokta acayip bir şey değil bu... Cevabı belli, sırf O bir insan yok diye kalabalıklarda yalnız kalırız... Sırf onun gülüşü yok diye, dünyanın...