Aldatılmak iyi bir meyve

50 2 0
                                    

Hayal bugün Ege'nin yanına gidiyor,gider gitmez;

H: "gözlerin ben birisiyle yattım diye bağırıyor"
E: "saçmalıyorsun,ne alakası var"

O kadar hissediyordu ki Hayal,dün sabah özel numaradan aradığında hissetmişti birşeylerin olduğunu. Neyse ki tartışma inmişken gece club'te eğlendiler. Sabaha karşı eve gittiler ve Hayal uyuyamıyordu. Ege'nin telefonu çalıyordu. Hayal uyandırmaya çalıştı fakat Ege uyanmadı. Hayal telefona baktığında,yaklaşık 1 aydır arayan ve her yakalayışında Ege "club için müşteri gönderiyor" yalanına inandığı o numara arıyordu. Whatsappa girdi ve "günaydın,dün geceden beri neden cevap vermiyorsun" mesajıyla karşılaştı. Hayal ne yapacağını şaşırdı,titriyordu. Kızla konuşmaya başladı ve kız Hayal'e "ben dün gece koynunda sabahlayan kızım memnun oldum" dedi.

Hayal ; kısık bir uğultuyla ağlamaya başladı.. ve bağırarak.

H: "Ege Özge ile yattığın doğrumu?"
E: (uykulu bir şekilde) "evet doğru"

Hayal gitmek istiyor,ve Ege sinirli bir şekilde kalkıp Hayal'in kafasına vuruyor hıncını alamıyor,yüzüne vuruyor,boğazını sıkıyor tırnakları geçiyor,öyle içtenlikle ağlıyor ki Hayal,düşman olsa bu kadar kıyılmazdı. Hiçbir şekilde durmuyor Ege ve umursamıyor.
Hayal antidepresan kullanıyor normal hayatında,bir nevi sakinleştirici. Hayal burda olsaydı şunları der di;
" öyle vuruldum ki içimden,yaralandım parçalandım. ben selam veren bir kıza farklı yönden tartışma çıkarırken nasıl olurda dokunabilir bir başkası? Eriyorum,görmüyor. Ben bunları hakedecek ne yaptım? Benimle olduğu gibi o kızlada öyleymiş,herşeyi biliyorum kaç kere aradı,yanımda bile konuştu. Fakat hep arkadaşım kelimesini duyuyordum ağzından. Nasıl olurda sabaha karşı clubte beni en güvendiklerinin yanına koyduğu gibi o kızıda koydu onların yanına,hesabı beklesin diye. Peki ya güvendikleri benim güvendiklerim değilmiydi? En güvendiğim bir abim vardı orada,adı Hüseyin. Onunla bile tanıştırmış kızı,biliyormusunuz sinemaya bile gideceklermiş Ege'yle. Kahvaltı bile yapmışlar. Ben parasına kıyamazdım bitmesin diye aç kaldığım günleri bilirim. Taksiyle yollamaya kalktığında metro dedim her seferinde. Meğer benim arttırdıklarımı o kıza harcıyormuş. En önemliside kemik erimesi hastalığım yüzünden benimle birlikteymiş,beni üzmek istememiş,çok iyi bir kızmışım,beni hiç sevmemiş. Ne acı ki 1 aydır aldatılmışım. Birlikte olmuşlar iki gün önce,hissettim. Oysa ki özel numaradan aradığımın ertesi kendi numaramdan arayıp nasıl olduğunu soracaktım. İçimde kötü bir his vardı. Meğer ben aradığımda açmamasının nedeni o kızın koynunda olmasıymış. Birde o günün gecesi iliklerine kadar sevdiğim adamın beni aldattığı kızla konuştum. Yaklaşık 4 saat kesintisiz ağladığımı biliyorum o evde,ve Ege uyuyordu bu olayların üstüne. Duvarları yumrukladığımı hatırlıyorum. Birde,ben bunu haketmedim deyişimi,o kadar kötüydüm ki hatırlatamıyorum bazı şeyleri. Uyuya kalmışım,uyandığımda Ege yanımda bana sarılmış ellerimden tutmuş sanki gidecekmişimde gitmeyeyim çabasındaydı. Kendi evime gelmek için taksiye bindim,evimdeyim. Ve ben hayatımda ilk defa duşa girdiğimde saatlerceboyunca derim soyulana kadar lifledim kendimi,ağladım o suyun altında çaresizliğime bir kez daha ağladım. Ege'nin saçma vuruşlarınamı ağlayayım? Yoksa beni aldattığı kızla yaptıkları aktiviteleremi? Yazıklar olsun ki bana gel dese yine gideceğim ama artık son noktayı koymam için birşeyler gerekli ve ben sokaklarda ağladığım için Ege'yi hiçbir zaman affetmeyeceğim. Kendimden nefret etmeye başladım,keşke kız güzel olsaydı. Belki bu kadar koymazdı,üzüldüğüme değseydi canım hiç bu kadar acımazdı.."

Hayal ne yapacağını bilmiyor,aldatıldığı kız Özge hala birşeyleri anlatıp herşeyi ortaya dökmeye çalışıyor ve Ege'nin telefonu kapalı.

" bazen gözünüz ne kadar kör olursa olsun,nokta kadar aydınlık bile kurtarır insanı benim hiç aydınlığım olmadı"

Bugün mutsuzluk serçesi var.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin