16 -KÖRLER VE SAĞIRLAR-

1.4K 139 12
                                    

                                     *****Söylediklerim ile adımlarını bir anlığına durdursa da arkasına dönüp cevap vermedi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                     *****
Söylediklerim ile adımlarını bir anlığına durdursa da arkasına dönüp cevap vermedi. Onun yerine cebinden çıkardığı telefonumu koltuğun üzerine atıp çıktı odadan. Ne yapacağımı, nasıl davranacağımı hiç bilmiyordum. İkili ilişkilerim zaten hiç iyi değilken bir de böyle bir durumda böyle bir insanla nasıl orta yolu bulacaktım, hiçbir fikrim yoktu. Zaman kaybetmeden koltuğun üzerine attığı telefonumu aldım ve beklemeden merdivenlere yönelip üst kata çıktım. Hızla tuş kilidini açtığım telefonumda önce çağrı geçmişine girdim. Aylin'in onlarca çağrısı ya meşgule atılmaktan ya da cevap bulamadığından başarısız çağrılar listesine düşmüştü. Aynı kaderi Buğra'dan gelen mesajlar da paylaşıyordu. Hızla Buğra'nın isminin üzerine dokundum ve korkuyla telefonu kulağıma yaklaştırdım. Beşinci çalışta cevap bulan telefonla gözlerimi yumdum;

"Elfida!" diye bir bağırtı koptu. Korku, endişe, öfke, hayal kırıklığı... Hepsini yakaladım kardeşimin sesinde.

"Buğra." diye usulca soludum. Sesini özlemiştim.

"Neredesin sen? Kaç gündür sana neden ulaşamıyorum?" Ağzımı açıp bin bir türlü bahane sıralayacakken tüm bahanelerimi ağzıma tıkayan bir soru sordu. "Kimdi o adam?" Gözlerimi yumdum, korktuğumun başına gelmemesini umar gibi.

"Hangi adam?" Bilmezlikten gelmeme kanmayacak kadar uyanık biriydi Buğra.

"Yapma abla!" Sesindeki hayal kırıklığı ile derin bir nefes çektim ciğerlerime. Bizim hayatta birbirimizden başka kimsemiz yoktu. Daha doğrusu benim hayatta Buğra'dan başka kimsem yoktu. Annem ve babam benim aksime Buğra'yı hep el üzerinde tutup el bebek gül bebek büyütmüşlerdi.

"Ne dediğini anlayamıyorum Buğra."

"Neredesin sen?" diye sordu, kendini haklı çıkarmaya çalışır bir gayretle. Evde olmadığımı biliyordu.

"Bir arkadaşımda." diye cevap verdim. İnanmadığını belirtircesine sahte bir gülüş firar etti dışarı.

"Senin arkadaşın mı var Elfida?" Vardı ama ailemin bileceği, tanıyacağı kadar yakın değildik. Aylin ile aslında çok yakın iki arkadaş olabilirdik. Bunun için hatırı sayılır girişimleri de olmuştu kendisinin ama bu arkadaşlık ilişkisinde kendini geri çeken taraf hep ben olmuştum.

"Var."

"Kim?"

"Aylin."

"Aylin." diye tekrarladı beni. "Nedense bu arkadaşın sana ulaşamadığı için bana ulaşıyor bir şekilde." Çamura basmıştım. "Akşamüzeri seni aradım, bir adam baktı telefonuna. Kendisinin yanında güvende olduğunu, merak edilecek bir şey olmadığını söyleyip kapattı telefonu."

Nasıl yapardı böyle bir şey? Nasıl benden habersiz telefonlarıma çıkar, çevremdekilere kendince açıklamalarda bulunurdu?

"Ben iyiyim Buğra, gerçekten. Beni merak etme. Sen nasılsın?" Konuyu değiştirmeye çalışmama daha da köpürdü ve telefonun ardından bağırmaya başladı.

ELFİDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin