9.Bölüm: Davet'li Geceler

336 24 2
                                    

Merhaba benim sevgili okurlarım!

Hikayemin 2,78 Bin okunma aldığını gördüğümde sevinçten havalara uçtum resmen. Aslında yüz okunmaya bile gelmeyi düşünmezdim ama yanıldığımı gördüğümde çok sevindim.

Düşünsenize kim sevinmez ki?

İnsanlara aklındaki seneryoları, kurguları yazarak anlatıyorsunuz ve çoğu insanın anlattıklarınızı okumayı sevdiğini görüyorsunuz.
Siz sevinmez misiniz?

Yanımda olup destekleyen sevgili okurlarıma çok teşekkür ediyorum, iyi ki varsınız<3

Neyse çok uzattım.

Okumadan önce yıldızı parlatarak yüzümdeki tebessümün sebebi olmayı unutmayın ^^

İyi okumalar♡

Bölüm Şarkısı: Simge - Ben Bazen

####

Sonunda davet verilen o şaşaalı yere gelmiştik. Koskocaman bir villanın önünde durmuştuk. Şimdiyse Selim ile davetliler arasından baş konuk olarak bahçeden içeriye doğru kol kola giriyorduk.

Heyecanlı mıydım? Tabi ki evet. Sonuçta hayatım boyunca böyle ortamları sadece dizilerde görmüştüm ama şuan o rüyalarımda bile göremem dediğim ortama baş konuk olarak giriyordum.

Yanımızdan geçen, uzaktan selam veren ve bize merhaba diyen insanlara gülümseyerek karşılık veriyorduk. Şimdilik ben susuyordum, Selim konuşuyordu. Kısaca güzel bir giriş olmuştu ve umarım böyle devam ederdi.

Ortam mükemmeldi, ağaçlara sırasıyla iple asılmış rengarenk cam fanuslar ortama loş bir ışık katmıştı. Her yere davetliler için konulmuş ve beyaz örtüyle serilmiş yuvarlak masalar vardı. Kısaca ortam hem ihtişamlıydı hem de sadeydi, tam benlikti yani.

Bir masanın yanında durup soluklandıktan sonra, daha doğrusu ben soluklandıktan sonra -giydiğim topuklular ayağımı sıkınca mecbur duraksamıştık- yanımıza gelen iki çifte odaklandım.

Masamıza doğru ilerledikleri zaman Selim'in gerildiğini fark ettim. Kendini kasmasından değil yumruklarını sıkmasından anlamıştım.

"Merhaba Selim, görüşmeyeli uzun zaman oldu ha?" Diyerek masaya gelir gelmez Selim'e yönelerek konuşan sarışın ve yeşil gözlü adama çevirdim bakışlarımı, Selim'e çok garip bakıyordu ve sebebi her ne ise umurumda değildi.

"Merhaba Murat." Diyerek kısa ve soğuk bir dille konuşmayı noktalayan Selim bu ikilinin arasında bir şeylerin olduğu şüphemi arttırıyor ve hâlâ umurumda olmadığını gösteriyordu.

Umurunda olduğunu anlamak için deha olmamıza gerek yok Sahra.

Kes sesini iç ses!

Peki.

Masamızda beliren ve Murat diye bildiğim çocuğun yanına yaklaşan kumral saçlı, ela gözlü ve üstünde siyah pulları olan askılı elbisesiyle Selim'e tip tip bakan kıza çevirdim bu sefer bakışlarımı.

Bir Evlilik MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin