Dün güzel bir akşam yemeğinden sonra abim Gülnihal'le bana gezme sözü vermişti. Sabah küçük fakat bana hissettirdikleriyle benim için kocaman bir aşk olan penceremi görünce içimden kocaman bir günaydın deyip bana tatlı gülümseyen gökyüzüne baktım. Masmaviydi. İnsana huzur veriyordu. "Allah'ım sen ne kadar büyüksün. " diyerek besmele çekip yatağımdan kalktım. Elimi yüzümü yıkadım. Daha sonra kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçtim. Çay koyduktan sonra dolabın üzerindeki kitap dikkatimi çekmişti. Bu kitap Yusuf'la çarpıştığımda bitirmeye çalıştığım kitaptı. Kendi kendime gülmeye başladım. Düşündükçe kahkaha atasım geliyordu. Gözleri, çok güzeldi. Yaradılanın bu kadar gü olması Yaradan'ın güzelliğinden değil miydi? Diye düşünürken çayın taşma sesleriyle kendime geldim.
Kahvaltıyı hazırladıktan sonra annemde elini yüzünü yıkayıp masaya oturmuştu. Abimi çagırmak üzere odasının kapısına yavaşca vurdum. Abimden ses gelmeyince kapıyı açıp içeri girdim. Şaşırmıştım. Abim sırt üstü uzanmış elleri boynunda tavanı seyrediyordu. Gözleri kıpkırmızıydı. Sanırım gece hiç uyumamıştı. "Abi kahvaltı hazır"dedim. Abim ses çıkarmadan besmele çekip ayağa kalktı. Lavoboya doğru yürüdü. Bemde çayları koymak için arkasından masaya geçtim. Bardaklara çay koymamın hemen ardından abim masaya oturdu. Berbat görünüyordu. Yüzü solgun gözleri kıpkırmızı , yüzü çöküktü. Bişey sormaya korkuyordum. "Oğuz oğlum iyi misin? " diyerek benim soramadığımı annem çoktan sormuştu. Abim "İyiyim anne" diyerek isteksiz bir tebessüm etmişti.
Hazırlanmak için odama gittim. Abimin hediye olarak getirdiği elbiselerden birini giyip ona uygun bir şal yapıp odamdan çıktım. Paltomu giymeye çalışırken abim odasından çıktı. Abim o kadar yakışıklıydıki kara kaşına kara gözüne bir bakan bir daha bakardı. Paltosunu giydikten sonra "Hadi minik " dedi. Abim neşeli olduğunda hep böyle seslenirdi. Şaşırtıcı ama abimin sabahki halinden eser yoktu. Anlamamıştım. Yüzüne kan gelmişti. Ayakkabımı giydim ve dışarı çıktık.
Birlikte Gülnihal'in evine uğrayıp Gülnihal'i almak için yürümeye başladık. Kapılarının önündeydik. Ben zile basıp beklemeye başladım. Gülnihal çıktı. "Geliyorum canım "dedi ve ayakkabısını giydi. Dışarı çıktığında şaşırmıştım. Baya güzel gözüküyordu. Zaten güzel kızdı. Abim "Söyleyin bakalım nereye gitmek istersiniz." dedi. Ben Gülnihal'e baktım. Gülnihal de bana gülümseyerek "Fark etmez. " dedi. Abim hemen "Hadi gidiyoruz. " diyerek bizi çarşı gibi biyere götürdü. Burda çesit çesit dükkanlar vardı. Gözüme de en çok kitap dükkanları çarpıyordu. Abime ve Gülnihal 'e burda beklemeleri gerektiğini söyledim. Hoşuma giden bir dükkana girip şiir kitabı aldım. Parasını ödedikten sonra tam dışarıya çıkacaktım ki karşımdaki görüntü beni şaşkına çevirmişti. Gülnihal ve abimin yanında Yusuf ve bir kız duruyordu.