1 Vampirler

174 9 4
                                    


Vampirler

~Naruto'nun gözünden

Her zamanki gibi alarmın baş ağrıtıcı sesiyle uyandım. Hazırlanıp okula gitmem gerekiyordu ve kendimi iğrenç hissediyordum. Bugünün de her gün olduğu gibi sıkıcı ve sıradan geçeceği belliydi. Ancak yapabileceğim bir şey yoktu, giyindim ve çıktım.

Okul binasına girerken içimde alışılmışın dışında tuhaf bir his vardı. Sanki takip ediliyormuş gibi rahatsız hissediyordum ama önemsemedim.

Tam olarak beklediğim gibi sıradan ve sıkıcı bir gündü. Binadan çıkarken birkaç ayak sesi ve sağımdan hızla geçen bazı gölgeler gördüm. Ancak insan olmaları olanaksızdı çünkü oldukça hızlı ve çevik hareket ediyorlardı. Çok da üzerine düşmedim, ne de olsa benle bi dertleri olsa orada kimse yokken rahatça öldürebilirlerdi.

Eve dönene kadar bazen ayak sesleri duyuyordum ve izleniyormuş gibi hissediyordum ancak beni takip eden şüpheli birini görmeden eve ulaştım.

Aradan birkaç gün geçti ve nereye gidersem gideyim sürekli olarak takip ediliyormuş gibi hissediyor ve tenha yerlerden geçerken bazı hareket etme sesleri duyuyordum. Ve bu bir süre daha devam etti. Sanırım deliriyordum çünkü bu hislerimin hiç bir mantıklı açıklaması yoktu. İlk gün gözüme çarpan birkaç silüet haricinde gözümle hiçbir şey görmemiştim. Bir haftayı da geçince çevremdekilere bahsettim ve tabi ki deli olduğumu söylediler. En yakın arkadaşlarım bile akıl sağlımı kaybettiğimden şüpheleniyorlardı.

Arkadaşlarımla aram pek de samimi değildi zaten şimdi iyice aramız açılmıştı. Tek dileğim bütün okula deli olduğum dedikodusunu yayıp beni rezil etmemeleriydi hepsi bu. Kimseden bir beklentim yok zaten.

Birkaç günüm daha bu şekilde geçti ve artık bunun psikolojik olduğuna kendimi inandırmıştım ve hayatıma odaklanmıştım. Fakat okuldan sonra markete gittiğim bir gün akşam hava yavaş yavaş kararırken eve dönüyordum ki yoldan kimsenin geçmediği bir sırada 3 tane silüet karşıma çıktı. Vücutları insan bedeniydi ancak yüzleri görünmüyordu ve oldukça çevik hareket ediyorlardı. 3'ü de benden oldukça uzun ve iriydi. Kısacası eğer bu heriflerin bana bir garezi varsa boku yemiştim.

Sonra içlerinden bir kadın konuştu:

-Düşündüğümüzden de daha iyi çıktı.

Bir adam ona cevap verdi:

-Bunu patrona vermeyelim aramızda paylaşalım bence.

Kadın onu yanıtladı:

-Aynen, biz bulduk sonuçta bizim hakkımız.

Üçüncü adam ilk defa konuştu:

-Kimse kimseyi paylaşmıyor.

Diğer ikisi tepki verince üçüncüsü onları susturdu:

-Size onu tüketmeyeceğiz dedim, anladınız mı?

Diğer ikisi sustu ve geri çekildi. Bense parmak uçlarıma kadar titriyordum ve olduğum yerde çakılı kalmıştım, arkamı dönüp kaçmak istiyordum ama şoktan nefes bile alamıyordum. Tüketmekten kasıtları neydi ve tüketilecek olan kişi ben miydim? Gerçekten tüm bunlar hayal ürünü olabilir miydi? Basbaya karşımda dipdiriydiler işte!

Diğer ikisini susturan adam yavaşça yaklaştı, göz hizama gelmek için eğildi ve yüzümü incelemeye başladı

Diğer ikisini susturan adam yavaşça yaklaştı, göz hizama gelmek için eğildi ve yüzümü incelemeye başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Narutoyu biraz korkmuş varsayın~


Sonra doğruldu ve arkasındaki kadınla adama döndü:

-Bugünlük yeter, gidiyoruz

Bir an kendimi tutamayıp

-Nesiniz siz?

Diye bağırınca üçü birden bana döndü.

İçlerinden kadın olan cevap verdi:

-Söylesek de inanmazsın, boşver.

Yanındaki adam sinirli görünüyordu:

-Bana bak velet, Sasuke bizi durdurmasaydı kanını iliğine kadar sömürürdük. Götünü kurtardığı için teşekkür edeceğine bağırıyorsun. Sırf kanın nadir diye bi' tarafların kalkmasın, çünkü şimdilik paçayı kurtarmış olabilirsin ama çok yakında damarlarını sömüreceğim!

Sasuke arkasına döndü:

-Korkudan tir tir titreyen biriyle kavga etmeyeceksin herhalde, çok zaman kaybettik gidelim.

Ve birden bire ortadan kayboldular. Biraz yürüyünce kafam çalışmaya başladı. Az öncekiler benim kanımın değerli olduğundan ve beni tüketmekten falan bahsettiler, adı Sasuke olan -sanırım- diğerlerinin lideri sayılabilecek biriyse kanımı içmelerini önledi ve gittiler.

Eve giderken yol boyunca bunlar ruh hastası mı yoksa gerçekten vampirler mi diye düşünürken eve vardım. Beni takip edenler sonunda karşıma çıkmıştı ve en azından bugün için peşimi salcaklarından emindim ancak nedense takip ediliyormuş hissinden kurtulamıyordum. Acaba şizofren miyim?

Ertesi gün yeniden okula gitmek için hazırlanıp çıktım. Artık haberi olmayan insanlara vampirlerin gerçekten var olduğundan bahsetmenin anlamsız olduğunun farkına varmıştım. Haksız da değillerdi eğer gözlerimle görmeseydim ben de gerçek olduklarına asla inanmazdım. İnsanların kafayı sıyırdığımı düşünmelerini istemediğim için gördüğüm ve duyduğum hiçbir şeyden kimseye bahsetmemeye karar verdim.

Günüm düne göre daha iyi geçti ve eve dönerken birkaç eksik olduğunu hatırlayıp markete uğramaya karar verdim. Markette en sevdiğim ve her sayısını eksiksiz aldığım derginin yeni sayısı gelmişti ve orada bu tarz başka dergiler de vardı. Hazır gelmişken biraz bakınıp bir iki tane alayım diye düşündüm. Ancak farkına varmadan o kadar oyalanmıştım ki hava çoktan kararmıştı bile. Birazdan marketi de kapatacaklardı. Daha önce hiç bu kadar geç kaldığımı hatırlamıyorum. Hemen alacaklarımı alıp eve yürümeye başladım. Yoldan geçen tek tük arabalar ve sohbet eden grup halindeki insanlar haricinde kimse yoktu.

Tam eve yaklaştığımı düşünüp
rahatlamıştım ki birden bire önümde bir silüet beliriverdi. Hızına bakılırsa bunun da vampir olabileceğini tahmin ettim. Geçen seferki vampirlerden biri olduğunu zannedip gayet rahat bir şekilde

-Ne var? Diye sordum.

Sormaz olaymışım.

Hiçbir şey demeden üstüme atıldı ve beni omzuna atıp hızla uzaklaştı. Ben çığlık atıp debelenirken adam sanki omzunda bir insan değil de kuş taşıyormuş gibi rahattı ve o kadar hızlıydı ki hiçbir şey göremiyordum hatta rüzgardan doğru dürüst gözümü bile açamıyordum. Yapabildiğim tek şey bağırmaktı ve adam ağzımı kapatınca bok çuvalı gibi kalakaldım. Tek görebildiğim şey uzun ve birsürü ağaçtı. Bu ağaçlar nereden gelmişti? Ormanda falan mıydık diye düşünürken adam aniden sola döndü ve dönerken biraz hız kaybettiği için kısa bir anlığına etrafı görebildim. Muhtemelen ormanın ortasındaydık ve sivri bir tepe -dağ kadar büyük değildi- ve tepenin kenarında, çalıların içinde oyuk gibi bir yer vardı. Adam aniden deliğin içine atladı ve birden her şey karardı.

~

Okuduğum hikayelerin heyecanlı bir yerde kesilmesinden nefret ederim. Sadece sonrasında ne olacağına tam olarak karar veremediğim için burda bıraktım. 900 kelime falan yazdım sanırım ve biraz kısa kaldı. Ama sonraki bölümleri uzatmaya çalışacağım.

Birdahaki bölümü ne zamana bitiririm bilemiyorum '~'

Shipcipezwnk her türlü eleştirini bekliyorum

Naruto ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin