9.Bölüm

1.5K 195 79
                                    

Öhöm öhöm, gerçekten de 1 yorum var. Ağlayacağım ya. Darıldım, gücendim. Önceki bölüm kötü müydü? 🥺. Bu bölüm 15 yorum isterim. Lütfen. 😫

Önceki bölüm

Fang Jingwei'nin intikamını almak için başka seçeneği yoktu!

Tek bir kişi hiçbir şeyi başaramazdı!
.
.
.
.
.
.
.
Fang Jingwei, bir kaç saat sonra uyanan Mo Zai'nin karşısında bekliyordu. Ciddi bir ifadesi vardı.

Mo Zai, uyandıktan sonra gülümsedi ve konuştu.

-Hahaha...Ah-Wei, çok acayip bir rüya gördüm. Güya sen 304 yaşındaymışsın ve ölmüşsün. Sonra Açık gülümseme tarikatı adlı bir tarikattan kaçtık. Solucan yediğimi de gördüm. Çok tuhaftı!

Fang Jingwei, gözlerini devirdi ve konuştu.

-Zai-gege, bir etrafında bak. Biz neredeyiz?

Mo Zai, etrafında baktı. Issız, çayırlık bir alandaydılar. Hava kararmaya yakındı. Gökyüzü kızıl bir renkti. Bir çok bulut vardı.

-Eh?! Biz neredeyiz?

Fang Jingwei, bıkkın bir bakış attı.

-Ben de bilmiyorum. Ayrıca o gördüğün rüya değildi. Bunlar gerçekten de yaşandı. Biz kaçtık ve sana bazı şeyler anlattım.

Mo Zai, inanamıyormuş gibi baktı. Gerçekten de bunlar yaşanmıştı! Bir şaka veya rüya felan değildi!

-Sen ciddisin! Şimdi....sen...geçmişe dönmüş bir yetişimcisin ve üstüne de 304 yaşındasın. Ayrıca...sen ve ben...ikimiz eşiz! Öyle mi?

Fang Jingwei, başını salladı ve onayladı.

-Doğru. Öldüm ve geçmişe döndüm.

Mo Zai, elleri ile başını tuttu. Hiçbir şey anlamıyordu. Yüzü solgundu.

-Peki...peki..sen nasıl öldün? Ya da ben öldüm mü? Neden ben bir şey bilmiyorum? Nasıl geçmişe döndün?

Fang Jingwei, yarım bir gülümseme yaptı. Tuhaf bir ifadesi vardı. Ağlamakla gülmek arasında kalmıştı. Yalan söylemek sorun değildi. Fakat bu yalanı hatta kuyruklu yalanları Mo Zai'ye söylemek sorundu. Biraz rahatsız hissediyordu.

-Sen ve ben...çok sonradan karşılaştık. O zamanlar ikimizde ünlüydük. Tabi farklı şekillerde. (Doğru)

-Biz bir şekilde tanıştık. (Kısmen doğru)

-Ben sana ilk görüşte aşık olmuştum. Yıllarca peşinden koştum.(S derece yalan )

-Sonra beni kabul ettin ve biz çok yakın olduk. (Geçmiş hayata göre yalan, şimdiki zamana göre kısmen doğru)

- Gelecekte çok büyük bir eşya ortaya çıktı. İsmi gizem küresiydi. Sana hediye vermek için çaldım. Fakat bir uçuruma düştüm ve öldüm. Gizem küresi sayesinde geçmişe döndüm. (Kısmen doğru, birazcık yalan)

Mo Zai, anlatılanları dikkatlice dinledi. İçinden bir ses Fang Jingwei'ni her şeyi anlatmadığını söylüyordu. Bunu doğrulamak istedi. Merakla sordu.

-Peki...şu bahsettiğin gizem küresi nerede? Ne işe yarıyor?

Fang Jingwei, kendisine inanmış görünen Mo Zai'ye şaşkınlıkla baktı. Doğrudan çok yalan söylemişti. Yalan söylemekte insanı yoruyordu.

-Bilmiyorum. Onu görmedim. Yani geçmişe bile nasıl döndüğüm hakkında bir fikrim yok. Tamamen gizemli bir eşya.

Mo Zai, başını salladı. Eğer Fang Jingwei doğruyu söylüyorsa Tarikatı biliyordu. Bu yüzden de korkunç bir şey olmadan kaçmaya çalışmışlardı. Fakat en başından neden gitmişlerdi ki?

My Name's BiTcH! [BL] [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin