29.Bölüm

2.6K 69 18
                                    

Sustukça birikiyor içimdeki kelimeler, sanki çığlık çığlığa söyleyemediklerim...

"Beni hatırla"

"İşte böyle yazıyor... kırmızı olayı,göktuğ'un sakladıkları, YüBa... bunlar ne anlama gelebilir Saffet?"

"Karışık çok anlam veremedim"

"Burak?"

"Bende ama Aras haklı, Göktuğ'a çok güvenmeyelim"

"Biliyorum Aras'a hak vermek istemiyorsun ama haklı olabilir bunda bir iş var" dedi Saffet.

"Kafam o kadar karışık ki!" Elimi anlıma şiddetle vurdum

"Toparlayabilirsin, bu arada Ekrem den hala tık yok..."

"Evet oda beni ayrı geriyor"
Aklıma Aras gelmişti onu özlüyordum mutlu günlerimizi gözlerim doluyordu
Ama o bana inanmadı  siktiğimin babasına inandı (tabi baba demeye bin şahit!)
Dolan göz yaşlarım kayboldu bu kabul edilemezdi

"Ben kalkayım artık Burak şirkete geçiyorum gelecek misin?"

"Nazlı saat gece 12 oldu farkında mısın?"

"Kafamı dağıtmak istiyorum ya arabayla hız yapıcam ki bu yağmurda pek mümkün gözükmüyor o yüzden dosyalarla ilgilenmek çok daha iyi bir fikir"

"Peki iyi geceler bir ihtiyaç olursa yada bir soru arayabilirsin patron!"

"Tamamdır iyi geceler teşekkür ederim ikinizede!" Diyerek ordan ayrıldım

Arabaya binmiş cam tavanı açmıştım ıslanmak hoşuma gidiyordu bu toprak kokusu güzel anılarımı hatırlatıyordu yada güzel sandığım anılar

Aniden frene bastım

Bi dakika Kırmızı? Gözlerimin önüne ortaokulda olan bir anım gelmişti
Hayal meyal hatırladığım bir anı...

Bir gece yarısı Ekrem babamla eve gelmişti babam kör kütük sarhoş olduğundan Ekrem yardım ediyordu sonra net hatırlayamadığım şeyler oldu ve en son salonun ortasında kandan neredeyse kıpkırmızı olan bir tişört olduğuydu
Sonra o tişörtün üstündeki kırmızı mektup? Bilerek konulduğunu biliyordum isimlerimiz yazıyordu en büyük de benim ismim yazılıydı hatta babam bu konuda çok gerildiği için bir zamanlar hiç dışarı çıkarmamıştı..
Bunların şimdiki olayla bir alakası olabilir mi?

O mektupta ne yazdığını bir türlü öğrenememiştim

Şirketteki odama girip dosyaları masama yığdım şimdi bunları sabaha bitirelim hadi bakalım Nazlı

Saat 4 e geliyordu şirketten tıkırtılar geldiğinden biraz gerilmiştim acaba bi baksam mı gerçi burda kaç tane güvenlik var bir sorun varsa onlar halleder...

Adım seslerim yükseliyordu artık her ne haltsa birazdan deodorantı yüzüne yiyecekti
Odamın ışığını kapattım masanın altına saklandım yaklaşık 3 dakika sonra odamın kapısı açıldı adım sesleri masamın önündeki koltuklarda durdu ve koltuğa oturdu? Napıyor lan

"Nazlı çık hadi masanın altından"

"Aras? Ne işin var burda demekten bıktım"

"YüBa olayı için geldim"

"YüBa mı? Sen nerden biliyorsun onu?"

"Bak bu plan düşündüğünden çok daha büyük tek başına halletmen mümkün değil"

"Bu seni alakadar etmez"

"Eder bak ben nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama sen o gece haklıymışsın güvenlik kameralarından öğrendim
Özür dilerim"

Arna Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin