YÜREK YAKAN MANZARA

651 118 0
                                    

Biz proje ödevlerini çoktan bitirmiştik. Kafamız rahattı.

Jungkook ile Hana'yı beraber sınıfa girerken gördüm. Konuşmalarının bitiş kısmını duydum.

"Tamam o zaman. Son bir defa daha üzerinden geçeriz."

Demişti Hana.

"Gerek yok."

Diye geçiştirmişti Jungkook.

"Ne demek gerek yok ya,
Herşey süper olsun istiyorum."

"Tamam. Bir an önce bitsin artık. Çok sıkıldım."

Dedi Jungkook. Gömleğinin yakasını çekiştiriyordu.Bunalmıştı. Bir hayli yorgun görünüyordu.

Hana elini Jungkook'un gömleğinin yakasına götürdü.Gömleğin ilk düğmesini açtı.

"Rahatlaa..."

Deyip omzunu okşadı. Bunu benim önümde, bana gıcıklığına yapıyordu. Dişlerimi birbirine kenetlemiştim. Gözlerimi onlara dikip, elimdeki kitabı imalı bir şekilde sertçe sıraya vurdum. Kıskançlık damarım kabarmıştı.Jungkook rahatsız olmuştu Hana'dan. Kaşlarını çatıp, omzunda olan eli itti.

"Çek elini üzerimden!"

"Sadece sakinleştirmeye çalışıyordum."

Dedi kız sakince konuşup.

"Beni sakinleştirmek sana düşmüyor. Hareketlerine dikkat et!"

"Kime düşüyor peki seni sakinleştirmek ?"

Dedi Hana bana imalı bir şekilde bakarak.

"Bu da seni ilgilendirmiyor. İşine bak sen. Bidaha da bana hesap sormaya kalkışma."

Dedi Jungkook işaret parmağını havada sallayıp, omzundan sertçe itti. Bana bi bakış atıp sınıftan çıkmıştı. Beni hala çok seviyordu. Onu sakinleştiren tek kişi bendim. Hana'ya haddini bildirmişti.

Okul çıkışı Taehyung Diana ile beraber resim fuarına gitmişti. Jimin ise bi arkadaşıyla buluşacağını söyleyip yanımızdan ayrıldı.

"Eğer pişmansan ,özür dile bitsin gitsin."

Dedi Namjoon.
Hepimiz kafede oturmuş,kahvemizi yudumlarken.

"Bencede."

Dedi Jin.

"Sana birazcık kırgın sadece."

" Hana denen kız yılanın teki. Jungkook ona nefretten başka bir duygu beslemiyor. Ama hertürlü şey yapar, çocuğu senden uzaklaştırır.Küsmenin zamanı değil Lena."

"Onu boğarım benn!"

Dedim yumruklarımı sıkıp.Evin yolunu tuttum.

Eve geçmiş, saçlarımı özensizce tepede toplayıp mutfak önlüğünü taktım. Grip olmuştu, sesi gitmişti. Hemen en sevdiği çorbayı yaptım,sıcak sıcak içsin, boğazını yumuşatsın diye. Hemen büyükçe bir cam kaseye çorbayı doldurup, kapağıyla üzerini örttüm. Önlüğümü çıkarıp, kapının önünde beni bekleyen arabaya bindim.

"Nereye gidiyoruz Lena Hanım?"

"Evimize sür."

"Peki."

"Bana şans dile lütfen.Kendimi Jungkook'a affettirmem lazım. En sevdiği çorbayı yaptım. Ne diyorsun sence affeder mi beni?"

"Kesinlikle affedecektir Lena Hanım. Şans sizinle olsun!"

Deyip arabayı sürmeye başladı.

"Ahh, çok teşekkür ederim Jung Woo!"

Bu çorbayı Jungkook'a ellerimle içirecek, dili yanmasın diye ağzına vermeden önce kaşığa biraz üfleyecek, üzerine dökülmesin diye büyük bir özen gösterecek ve ona pişman olduğumu söyleyip,tüm içtenliğimle özür dileyecektim. Bunların hepsini kusursuz bir şekilde yapmak için dua ediyordum.

KUZENİM | JEON JUNGKOOK  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin